Evrendeki En Küçük Işıklar
“Her gezegenin yıldızı yoktur. Bazıları herhangi bir güneş sisteminde yer almaz. Tek başınadır onlar. Başıboş gezegen denir adlarına.”
Kocasının ölümünün ardından, bir yandan galaksimizin ötesinde yaşam bulmaya çalışırken bir yandan da kendi yaşamını baştan inşa etmek zorunda kalan ve bu süreçte yeryüzünde kurulan bağların gücünü keşfeden bir kadının, ünlü astrofizikçi Sara Seager'ın gerçek ve büyülü hikâyesi.
Sayısız yıldız ve sayısız olasılıkla dolu gökyüzüne on yaşında vurulmuştu Sara Seager. Yıllarını ötegezegenlere, yaşam barındıran ve erişilmesi hayal gibi görünen uzak dünyaları bulmaya adadı ve gezegen biliminin parlayan yıldızlarından biri oldu. Ama kocasının ani ölümüyle her şey değişti. Kırk yaşında, iki küçük oğlan ve elinde kocasının manav alışverişi gibi gündelik –ama o güne kadar kendisi MIT'nin astrofizik laboratuvarını yönetirken kocasının üstlendiği– işler için yazıp bıraktığı notlarla kalakalmıştı. Hayatında ilk kez kendini evrende yapayalnız hissetti.
Sara Seager bu delicesine dürüst anı kitabında, yaşamına yeniden yön verişinin tökezlemelerle dolu hikâyesini paylaşıyor bizlerle. Ötegezegenlerin peşine düşerek, onların yabancı güzelliğinde teselli araması (eşinin ölümünden bir yıl sonra Time dergisi tarafından uzay çalışmalarındaki en etkili 25 insan arasında gösterilecekti); kendisine uzanan yabancı eller sayesinde, neredeyse uzayda yaşam kadar mucizevi görünen insani bağları keşfedişi; ev tadilatından romantik hayata hemen her konuda önerileriyle onun yanında duran bir grup kadın... Ve en beklemediği şey: Dünya'ya eş bir yıldızı ararken, dünya üstündeki milyarda birlik bir eşleşme.
- Açıklama
“Her gezegenin yıldızı yoktur. Bazıları herhangi bir güneş sisteminde yer almaz. Tek başınadır onlar. Başıboş gezegen denir adlarına.”
Kocasının ölümünün ardından, bir yandan galaksimizin ötesinde yaşam bulmaya çalışırken bir yandan da kendi yaşamını baştan inşa etmek zorunda kalan ve bu süreçte yeryüzünde kurulan bağların gücünü keşfeden bir kadının, ünlü astrofizikçi Sara Seager'ın gerçek ve büyülü hikâyesi.
Sayısız yıldız ve sayısız olasılıkla dolu gökyüzüne on yaşında vurulmuştu Sara Seager. Yıllarını ötegezegenlere, yaşam barındıran ve erişilmesi hayal gibi görünen uzak dünyaları bulmaya adadı ve gezegen biliminin parlayan yıldızlarından biri oldu. Ama kocasının ani ölümüyle her şey değişti. Kırk yaşında, iki küçük oğlan ve elinde kocasının manav alışverişi gibi gündelik –ama o güne kadar kendisi MIT'nin astrofizik laboratuvarını yönetirken kocasının üstlendiği– işler için yazıp bıraktığı notlarla kalakalmıştı. Hayatında ilk kez kendini evrende yapayalnız hissetti.
Sara Seager bu delicesine dürüst anı kitabında, yaşamına yeniden yön verişinin tökezlemelerle dolu hikâyesini paylaşıyor bizlerle. Ötegezegenlerin peşine düşerek, onların yabancı güzelliğinde teselli araması (eşinin ölümünden bir yıl sonra Time dergisi tarafından uzay çalışmalarındaki en etkili 25 insan arasında gösterilecekti); kendisine uzanan yabancı eller sayesinde, neredeyse uzayda yaşam kadar mucizevi görünen insani bağları keşfedişi; ev tadilatından romantik hayata hemen her konuda önerileriyle onun yanında duran bir grup kadın... Ve en beklemediği şey: Dünya'ya eş bir yıldızı ararken, dünya üstündeki milyarda birlik bir eşleşme.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.