%22
Ey İslam Ümmeti Bu Gidiş Nereye? Ahmet B. Hamad B. Süleyman El-Halli
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257624121
Boyut
12.50x19.50
Sayfa Sayısı
153
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Ey İslam Ümmeti Bu Gidiş Nereye?

36,00TL
28,08TL
%22
Satışta değil
9786257624121
875705
Ey İslam Ümmeti Bu Gidiş Nereye?
Ey İslam Ümmeti Bu Gidiş Nereye?
28.08

Hz. Peygamber (as) nübüvvetin kesintiye uğradığı, vahyin gelmediği, akılların dalalette olduğu, ahlakın fesada uğradığı, insani değerlerin yozlaştığı ve cehaletin insanların hayatına tahakküm ettiği bir dönemde geldi. Çünkü Allah'ın akıl nimeti ile şereflendirdiği ve yeryüzünde hilafet ve liderlik makamına layık gördüğü insan, her işinde yanlış yapıyordu; dünya hayatındaki rolünü, vazifesini, nereden geldiğini ve nereye gideceğini, dünya ile ahiret arasındaki bu yolculukta nasıl tasarrufta bulunacağını da bilmiyordu. Şehvete teslim olma ve iç güdü ile hareket etmek yönüyle insanların durumu hayvanların durumu gibiydi. İnsan dünyada yapıcı olması gerekirken yıkıcı; emniyetin kaynağı olması gerekirken korkunun kaynağı olmuştu. Öyle olunca da hayatın terazisi tepetaklak olmuş ve insan değerini yitirmişti. Bu dönemde, büyük imparatorlukların ve medeniyetlerin durumu küçük toplumlardan daha iyi değildi. Büyük imparatorluklar, sosyal hayatı oluşturan tüm insan tabakaları için büyük zulümlerin ve aşırı korkuların kaynağı idi.

  • Açıklama
    • Hz. Peygamber (as) nübüvvetin kesintiye uğradığı, vahyin gelmediği, akılların dalalette olduğu, ahlakın fesada uğradığı, insani değerlerin yozlaştığı ve cehaletin insanların hayatına tahakküm ettiği bir dönemde geldi. Çünkü Allah'ın akıl nimeti ile şereflendirdiği ve yeryüzünde hilafet ve liderlik makamına layık gördüğü insan, her işinde yanlış yapıyordu; dünya hayatındaki rolünü, vazifesini, nereden geldiğini ve nereye gideceğini, dünya ile ahiret arasındaki bu yolculukta nasıl tasarrufta bulunacağını da bilmiyordu. Şehvete teslim olma ve iç güdü ile hareket etmek yönüyle insanların durumu hayvanların durumu gibiydi. İnsan dünyada yapıcı olması gerekirken yıkıcı; emniyetin kaynağı olması gerekirken korkunun kaynağı olmuştu. Öyle olunca da hayatın terazisi tepetaklak olmuş ve insan değerini yitirmişti. Bu dönemde, büyük imparatorlukların ve medeniyetlerin durumu küçük toplumlardan daha iyi değildi. Büyük imparatorluklar, sosyal hayatı oluşturan tüm insan tabakaları için büyük zulümlerin ve aşırı korkuların kaynağı idi.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat