9799758264338
368651
https://www.kitapburada.com/kitap/fususul-hikem
Füsusul Hikem
10.21
Fususü'l-hikem, Muhyiddin-i Arabi'nin hicri 627 yılında Şam'da bulunduğu sıralarda bir gece görmüş olduğu gerçek bir rüyanın ilhamıyla yazılmıştır. Şeyh, o gece mana aleminde Hazreti Peygamber'i (S.A.V.) görmüş. Elinde bir kitap tutan Hazreti Peygamber (S.A.V.) kendisine hitap ederek, "Bu Fususü'l-hikem kitabıdır. Bunu al ve halkın faydalanması için muhteviyatını açıkla" demiştir. Şeyh de Yüce Peygamber'in bu manevi işaretine uyarak aldığı emir ve ilham çerçevesi içinde, kitap muhtevasını, artıksız ve eksiksiz olarak Hazreti Peygamber'den (S.A.V.) aynen nakil ve tercüme etmiştir.
Her nebiye bir hikmet verilmiş olduğu ve yirmi yedi peygamberin ayrı bir hikmeti temsil ettiği fikrinden yola çıkan eserde, Vahdet-i Vücut zaviyesinden bu hikmetlerin izah ve tahlili yapılmıştır. Bütün bu hikmetlerin hulasasının Hazreti Muhammed'de (S.A.V.) mevcut bulunduğunu ve onun bütün nebi ve resullerin esrarına hamil en son peygamber olduğu ispata çalışılmıştır.
Muhyiddin-i Arabi'nin vefatından 11 yıl önce yazdığı Fususü'l-hikem, Şeyh-i Ekber'in en olgun çağına rastlar. Eserin doğrudan doğruya Hazreti Peygamber (S.A.V.) tarafından Şeyh-i Ekber'e talim ve telkin edilmiş olduğu gözönüne alınarak tasavvuf ehli tarafından, Fusus bir hadis kitabı gibi telakki edilmiş, büyük İslam sofilerinden ve saygılı Fusus'taki inceliklerin şerh ve izahıyla uğraşmıştır.
Her nebiye bir hikmet verilmiş olduğu ve yirmi yedi peygamberin ayrı bir hikmeti temsil ettiği fikrinden yola çıkan eserde, Vahdet-i Vücut zaviyesinden bu hikmetlerin izah ve tahlili yapılmıştır. Bütün bu hikmetlerin hulasasının Hazreti Muhammed'de (S.A.V.) mevcut bulunduğunu ve onun bütün nebi ve resullerin esrarına hamil en son peygamber olduğu ispata çalışılmıştır.
Muhyiddin-i Arabi'nin vefatından 11 yıl önce yazdığı Fususü'l-hikem, Şeyh-i Ekber'in en olgun çağına rastlar. Eserin doğrudan doğruya Hazreti Peygamber (S.A.V.) tarafından Şeyh-i Ekber'e talim ve telkin edilmiş olduğu gözönüne alınarak tasavvuf ehli tarafından, Fusus bir hadis kitabı gibi telakki edilmiş, büyük İslam sofilerinden ve saygılı Fusus'taki inceliklerin şerh ve izahıyla uğraşmıştır.
- Açıklama
- Fususü'l-hikem, Muhyiddin-i Arabi'nin hicri 627 yılında Şam'da bulunduğu sıralarda bir gece görmüş olduğu gerçek bir rüyanın ilhamıyla yazılmıştır. Şeyh, o gece mana aleminde Hazreti Peygamber'i (S.A.V.) görmüş. Elinde bir kitap tutan Hazreti Peygamber (S.A.V.) kendisine hitap ederek, "Bu Fususü'l-hikem kitabıdır. Bunu al ve halkın faydalanması için muhteviyatını açıkla" demiştir. Şeyh de Yüce Peygamber'in bu manevi işaretine uyarak aldığı emir ve ilham çerçevesi içinde, kitap muhtevasını, artıksız ve eksiksiz olarak Hazreti Peygamber'den (S.A.V.) aynen nakil ve tercüme etmiştir.
Her nebiye bir hikmet verilmiş olduğu ve yirmi yedi peygamberin ayrı bir hikmeti temsil ettiği fikrinden yola çıkan eserde, Vahdet-i Vücut zaviyesinden bu hikmetlerin izah ve tahlili yapılmıştır. Bütün bu hikmetlerin hulasasının Hazreti Muhammed'de (S.A.V.) mevcut bulunduğunu ve onun bütün nebi ve resullerin esrarına hamil en son peygamber olduğu ispata çalışılmıştır.
Muhyiddin-i Arabi'nin vefatından 11 yıl önce yazdığı Fususü'l-hikem, Şeyh-i Ekber'in en olgun çağına rastlar. Eserin doğrudan doğruya Hazreti Peygamber (S.A.V.) tarafından Şeyh-i Ekber'e talim ve telkin edilmiş olduğu gözönüne alınarak tasavvuf ehli tarafından, Fusus bir hadis kitabı gibi telakki edilmiş, büyük İslam sofilerinden ve saygılı Fusus'taki inceliklerin şerh ve izahıyla uğraşmıştır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.