%40
Geceyi Geçerken İlknur Güneylioğlu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052219621
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
102
Basım Yeri
İzmir
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Geceyi Geçerken

20,00TL
12,00TL
%40
Satışta değil
9786052219621
821399
Geceyi Geçerken
Geceyi Geçerken
12.00

Evlerimize sığınmak, kayıtsız olmak korur mu gördüklerimizden, duyduklarımızdan bizi? Duyarlık yarışlarında kimler galip geliyor? Güç vaat eden kahramanları onayladığımızda güçlü olur muyuz? Kendimiz olmaktan korktuğumuzu itiraf edebilir miyiz? Kuyunun dibinde ne var? Anneler tüm kapıları kilitledi mi? Yağmalanmış çocuklar ne hisseder? En büyük babaları kim yarattı? Kabahatler merdiveninin basamakları nesilden nesile nasıl artıyor? Her şey iyiliğimiz için mi?

Geceyi Geçerken, bedelini ödemekten korkmadan sorular soranların, her şeye rağmen aydınlığa kavuşma umudu besleyenlerin kitabı.

"Evlerin puslu gölgelerini, küçük kuşlar yutarken, kırıntılara musallat olmuş bayat adamların dilleri kopuyor.

Kaçıncı dakikadayız, bu kaçıncı saat?

Bir hışırtı ensemde.

Konuşalım, damaklarımız erimeden. Gün bizi doğuruyor işte, vardiyamız bitti. Yırtılmış naylon camlar eriyor. Saçlarım ağaç dallarına dolanıyor. Arkamızda büyük bir orman. Küçük kuşlar büyüyor, bir güvercin oluyor. Kara kanatları çıkıyor ensemden. Güneş açtıkça beyaza dönüyor.

Tükeniyor karanlıklar.

Hoşgeldin!"

  • Açıklama
    • Evlerimize sığınmak, kayıtsız olmak korur mu gördüklerimizden, duyduklarımızdan bizi? Duyarlık yarışlarında kimler galip geliyor? Güç vaat eden kahramanları onayladığımızda güçlü olur muyuz? Kendimiz olmaktan korktuğumuzu itiraf edebilir miyiz? Kuyunun dibinde ne var? Anneler tüm kapıları kilitledi mi? Yağmalanmış çocuklar ne hisseder? En büyük babaları kim yarattı? Kabahatler merdiveninin basamakları nesilden nesile nasıl artıyor? Her şey iyiliğimiz için mi?

      Geceyi Geçerken, bedelini ödemekten korkmadan sorular soranların, her şeye rağmen aydınlığa kavuşma umudu besleyenlerin kitabı.

      "Evlerin puslu gölgelerini, küçük kuşlar yutarken, kırıntılara musallat olmuş bayat adamların dilleri kopuyor.

      Kaçıncı dakikadayız, bu kaçıncı saat?

      Bir hışırtı ensemde.

      Konuşalım, damaklarımız erimeden. Gün bizi doğuruyor işte, vardiyamız bitti. Yırtılmış naylon camlar eriyor. Saçlarım ağaç dallarına dolanıyor. Arkamızda büyük bir orman. Küçük kuşlar büyüyor, bir güvercin oluyor. Kara kanatları çıkıyor ensemden. Güneş açtıkça beyaza dönüyor.

      Tükeniyor karanlıklar.

      Hoşgeldin!"

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat