%40
Gençler İçin Öykü Antolojisi Oyhan Hasan Bıldırki
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052496831
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
300
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Gençler İçin Öykü Antolojisi

30,00TL
18,00TL
%40
Satışta değil
9786052496831
824606
Gençler İçin Öykü Antolojisi
Gençler İçin Öykü Antolojisi
18.00

Bir sonbahar sabahı idi. Ta Çin hududundan Baykal gölüne kadar kuzey ve güney kıtalardaki halk, ağaçların kovuklarında, dağların oyuklarında, kulübelerde, çadırlarda barınan insanlar uyanmaya, izbelerin önündeki kısraklardan kımız yapmak için, kadınlar süt sağmaya başlamışlardı. Bu sırada idi ki tan yerinden doğru parlak bir bulut koparak ta baş tarafa geldi ve orada nurdan büyük bir insan şekli aldı. Artık atları tımar etmek, davarları gütmek için gözlerini ovuştura ovuştura dışarıya çıkanlar göğün gürlemesini işitince, bulutun sıyrılıp başlarının tepesine geldiğini görünce yerlere kapandılar. Dünyayı sarsan bir heybetli ses duydular. Bu nida üç defa tekrarlandı: “Göç! Göç! Göç!”

Ve bütün bir kıta ahalisinin kulaklarında bu ihtar çınladı.
Neden sonra birbirlerine soruyorlardı: “Gökten inen bu emri kim verdi? Nereye göçeceğiz?”

Bu nida aylarca devam etti. Her hafta Cuma sabahı tan yerinden sıyrılan bir bulut göğün ortasına gelir, nurdan insan şekline girer, üç defa, “Göç! Göç! Göç!” diye gürlerdi.

  • Açıklama
    • Bir sonbahar sabahı idi. Ta Çin hududundan Baykal gölüne kadar kuzey ve güney kıtalardaki halk, ağaçların kovuklarında, dağların oyuklarında, kulübelerde, çadırlarda barınan insanlar uyanmaya, izbelerin önündeki kısraklardan kımız yapmak için, kadınlar süt sağmaya başlamışlardı. Bu sırada idi ki tan yerinden doğru parlak bir bulut koparak ta baş tarafa geldi ve orada nurdan büyük bir insan şekli aldı. Artık atları tımar etmek, davarları gütmek için gözlerini ovuştura ovuştura dışarıya çıkanlar göğün gürlemesini işitince, bulutun sıyrılıp başlarının tepesine geldiğini görünce yerlere kapandılar. Dünyayı sarsan bir heybetli ses duydular. Bu nida üç defa tekrarlandı: “Göç! Göç! Göç!”

      Ve bütün bir kıta ahalisinin kulaklarında bu ihtar çınladı.
      Neden sonra birbirlerine soruyorlardı: “Gökten inen bu emri kim verdi? Nereye göçeceğiz?”

      Bu nida aylarca devam etti. Her hafta Cuma sabahı tan yerinden sıyrılan bir bulut göğün ortasına gelir, nurdan insan şekline girer, üç defa, “Göç! Göç! Göç!” diye gürlerdi.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat