Gençlerle Hasbihal
"Bize örnek olan ve adanmışlıkları Allah tarafından kabul edilen genç sahabiler böyleydi. Onlar her an emir bekleyen ve atacakları her adımı, alabilecekleri emre göre hesaplayan insanlardı. Hiçbir şey onları görevden ve sorumluluktan alıkoymuyordu. Davet yapılacağı zaman rıfk ve hikmet timsali oluyor, cihad nidası Bilal'in (ra) gür sesiyle yankılandığında, cehennemi bir öfke kuşanıp ölüme koşuyorlardı. Geri döndüklerinde, edep ve tevazuyla Resülullah'ın (say) etrafında halka oluyorlardı. Düşmanları onlar için "gündüzün süvarileri, gecenin rahipleri" diyordu. Öyle ya! Süvari ibadet etmez, rahip savaşa çıkmazdı. O gençler, o güne dek bilinen tüm ölçüleri yerle bir etmişlerdi. Çünkü bu isme ve role hapsetmişlerdi kendilerini. Adanmışlardı... Onların bir misyonu, bir hedefi vardı. Adanmışlardı... İslami hizmet neyi gerektiriyorsa onu yapıyorlardı. Cihad meydanlarında cesaretin, ilim meclislerinde edebin, davet anında hikmetin, zorluk anında cömertliğin, secdede duanın, gecenin son üçte birinde gözyaşının... timsali oluyorlardı."
- Açıklama
"Bize örnek olan ve adanmışlıkları Allah tarafından kabul edilen genç sahabiler böyleydi. Onlar her an emir bekleyen ve atacakları her adımı, alabilecekleri emre göre hesaplayan insanlardı. Hiçbir şey onları görevden ve sorumluluktan alıkoymuyordu. Davet yapılacağı zaman rıfk ve hikmet timsali oluyor, cihad nidası Bilal'in (ra) gür sesiyle yankılandığında, cehennemi bir öfke kuşanıp ölüme koşuyorlardı. Geri döndüklerinde, edep ve tevazuyla Resülullah'ın (say) etrafında halka oluyorlardı. Düşmanları onlar için "gündüzün süvarileri, gecenin rahipleri" diyordu. Öyle ya! Süvari ibadet etmez, rahip savaşa çıkmazdı. O gençler, o güne dek bilinen tüm ölçüleri yerle bir etmişlerdi. Çünkü bu isme ve role hapsetmişlerdi kendilerini. Adanmışlardı... Onların bir misyonu, bir hedefi vardı. Adanmışlardı... İslami hizmet neyi gerektiriyorsa onu yapıyorlardı. Cihad meydanlarında cesaretin, ilim meclislerinde edebin, davet anında hikmetin, zorluk anında cömertliğin, secdede duanın, gecenin son üçte birinde gözyaşının... timsali oluyorlardı."
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.