Kitabınızı Vermont dönüşü aldım. Vermota bir toplantı için çağrılmıştım. Göl kıyısında şirin bir kentte kaldık. Karlı tepeler, sarışın, güzel insanların yaşadığı bir kent Burlinkton. Kış olmasına karşın hava da soğuk sayılmazdı. Bir lokantada kuskulu balık yedik. Kendi kendime bu bulgur da nerelerden buraya göçmüş? diye düşündüm. Döndüğümde kitabınız Göç masamın üzerindeydi. Bu sabah şöyle bir göz atayım dedim. Elimden bırakmadım. Gerçekten (Bir masal Söz toplar) gibi yazıyorsunuz. Dünle bugün arasında zamansal ve tarihsel bir güvercin uçuruyorsunuz.
Yüreğinizden bir karaca fırlıyor. Duruyor zaman. Zaman sizde bir yaban gülü, bir çalılık gibi. Dörtnala gelenlere karşı onun daldasına gizleniyorsunuz. Ben, Göçü yaşadım, zorunlu göçtü. Bu buluşlar beni canevimde yakalıyor. Elinize ve yüreğinize sağlık. Uzun ve başarılı şiir yazmak kolay değil biliyorum. Siz bunu ne güzel başarıyorsunuz. Bir masal söz toplar gibi. Çocukluğumda her bahar yoksul kadınlar kırlara ot toplamaya çıkarlardı. O otlardan şifalı otlar yaparlardı. Her otun adını, tadını bilirlerdi. Kilisin baharları nefis olur. Kurumuş pınarlar patlar birden bire. Her taraf çiçek çemen kesilir. İşte o ortamda ot toplayan kadınlar da bir masala söz toplar gibi çalışırlar. Siz de hemşerileriniz o kadınlar gibi sözcüklerle yapıyorsunuz aynı şeyi. Modern şiiri çok iyi bildiğiniz belli. Sizi kutlarım. Unutmayın ki zor bir işe soyunmuşsunuz. Kutsal kitabımızın ilk ayeti ikra-oku diye inmiş. Ama biz dünyanın en az okuyan toplumlarından biriyiz. Şiir okuyanımız hergün biraz daha azalıyor. Eğitim düzeyimiz, nitelik yönünden hergün biraz daha kan yitiriyorlar. Siyaset adamlarımız dünyanın en düzenbaz siyaset adamlarından. Hırsızlık, yalan, gericilik iktidarda Ve şairler, güzellik tutkunları ve şiir kitapları. Büyük kitlelerin ayak topuyla kilitlenişi. Böyle bir ortamda sizi anlayacak çok kişinin bulunması üzmesin sizi Ben son kitabım kıyısızlıkın başına:
Dinleyenler yoktur diye
Boşuna söylenmiyor bu türküler
diye yazmışım. Evet, Necla Hanım, dinleyenler yoktur diye bu türküler boşuna söylenmiyor. Siz türkünüzü söylemeye devam edin.
- Açıklama
Kitabınızı Vermont dönüşü aldım. Vermota bir toplantı için çağrılmıştım. Göl kıyısında şirin bir kentte kaldık. Karlı tepeler, sarışın, güzel insanların yaşadığı bir kent Burlinkton. Kış olmasına karşın hava da soğuk sayılmazdı. Bir lokantada kuskulu balık yedik. Kendi kendime bu bulgur da nerelerden buraya göçmüş? diye düşündüm. Döndüğümde kitabınız Göç masamın üzerindeydi. Bu sabah şöyle bir göz atayım dedim. Elimden bırakmadım. Gerçekten (Bir masal Söz toplar) gibi yazıyorsunuz. Dünle bugün arasında zamansal ve tarihsel bir güvercin uçuruyorsunuz.
Yüreğinizden bir karaca fırlıyor. Duruyor zaman. Zaman sizde bir yaban gülü, bir çalılık gibi. Dörtnala gelenlere karşı onun daldasına gizleniyorsunuz. Ben, Göçü yaşadım, zorunlu göçtü. Bu buluşlar beni canevimde yakalıyor. Elinize ve yüreğinize sağlık. Uzun ve başarılı şiir yazmak kolay değil biliyorum. Siz bunu ne güzel başarıyorsunuz. Bir masal söz toplar gibi. Çocukluğumda her bahar yoksul kadınlar kırlara ot toplamaya çıkarlardı. O otlardan şifalı otlar yaparlardı. Her otun adını, tadını bilirlerdi. Kilisin baharları nefis olur. Kurumuş pınarlar patlar birden bire. Her taraf çiçek çemen kesilir. İşte o ortamda ot toplayan kadınlar da bir masala söz toplar gibi çalışırlar. Siz de hemşerileriniz o kadınlar gibi sözcüklerle yapıyorsunuz aynı şeyi. Modern şiiri çok iyi bildiğiniz belli. Sizi kutlarım. Unutmayın ki zor bir işe soyunmuşsunuz. Kutsal kitabımızın ilk ayeti ikra-oku diye inmiş. Ama biz dünyanın en az okuyan toplumlarından biriyiz. Şiir okuyanımız hergün biraz daha azalıyor. Eğitim düzeyimiz, nitelik yönünden hergün biraz daha kan yitiriyorlar. Siyaset adamlarımız dünyanın en düzenbaz siyaset adamlarından. Hırsızlık, yalan, gericilik iktidarda Ve şairler, güzellik tutkunları ve şiir kitapları. Büyük kitlelerin ayak topuyla kilitlenişi. Böyle bir ortamda sizi anlayacak çok kişinin bulunması üzmesin sizi Ben son kitabım kıyısızlıkın başına:
Dinleyenler yoktur diye
Boşuna söylenmiyor bu türküler
diye yazmışım. Evet, Necla Hanım, dinleyenler yoktur diye bu türküler boşuna söylenmiyor. Siz türkünüzü söylemeye devam edin.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.