%25
Gökkuşağı Öyküleri Murat Çiftkaya
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752636477
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
160
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
10
Basım Tarihi
2012-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe

Gökkuşağı Öyküleri

Yayınevi : Genç Timaş
6,02TL
4,51TL
%25
Satışta değil
9789752636477
418392
Gökkuşağı Öyküleri
Gökkuşağı Öyküleri
4.51

Ekmeğin kokusu Bir zamanlar Bağdat yakınlarında çok küçük bir köy vardı. Bu köyde lezzetli ekmekleriyle ünlü bir de fırın bulunuyordu. Bir gün yaşlı ve fakir bir adam sokakta yürürken fırının önünde durdu ve içerden gelen nefis ekmek kokusunu defalarca içine çekti. Sonra, tam yoluna devam edecekti ki, fırıncı yaşlı adamı kolundan yakaladı ve ekmek kokusunun parasını istedi. Adam kekeleyerek parasının olmadığını söyleyince, fırıncı onu tam polise götürecekti ki, Cuha adında bilge bir adamın yanlarından geçtiğini gördü. Problemi ona anlatıp yardımını istedi.

Cuha, öfkeli fırıncıyı sakince dinledi ve bir-iki dakika düşündükten sonra: “Ekmeğin kokusu için kaç para istiyorsun?” diye sordu. Hem fırıncı, hem de fakir adam çok şaşırmışlardı.

Ama fırıncı gözleri parlayarak:“ Üç dinar!” dedi. Cuha, kesesinden üç dinarı çıkardı, cebine koyduğu paraları salladı. Sonra da:“Paraların sesini duydun mu?” diye sordu fırıncıya.“ Evet, duydum” diye şaşkınlıkla cevap verdi fırıncı.“Tamam, daha ne bekliyorsun. Ücretini aldın ya” dedi Cuha. “Ekmeğin kokusunun ücreti ancak paranın sesi olabilir, değil mi?” (Irak

  • Açıklama
    • Ekmeğin kokusu Bir zamanlar Bağdat yakınlarında çok küçük bir köy vardı. Bu köyde lezzetli ekmekleriyle ünlü bir de fırın bulunuyordu. Bir gün yaşlı ve fakir bir adam sokakta yürürken fırının önünde durdu ve içerden gelen nefis ekmek kokusunu defalarca içine çekti. Sonra, tam yoluna devam edecekti ki, fırıncı yaşlı adamı kolundan yakaladı ve ekmek kokusunun parasını istedi. Adam kekeleyerek parasının olmadığını söyleyince, fırıncı onu tam polise götürecekti ki, Cuha adında bilge bir adamın yanlarından geçtiğini gördü. Problemi ona anlatıp yardımını istedi.

      Cuha, öfkeli fırıncıyı sakince dinledi ve bir-iki dakika düşündükten sonra: “Ekmeğin kokusu için kaç para istiyorsun?” diye sordu. Hem fırıncı, hem de fakir adam çok şaşırmışlardı.

      Ama fırıncı gözleri parlayarak:“ Üç dinar!” dedi. Cuha, kesesinden üç dinarı çıkardı, cebine koyduğu paraları salladı. Sonra da:“Paraların sesini duydun mu?” diye sordu fırıncıya.“ Evet, duydum” diye şaşkınlıkla cevap verdi fırıncı.“Tamam, daha ne bekliyorsun. Ücretini aldın ya” dedi Cuha. “Ekmeğin kokusunun ücreti ancak paranın sesi olabilir, değil mi?” (Irak

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat