Gözleri Bağlı Adam_Yağma

Adnan Özyalçıner, "Gözleri Bağlı Adam" ve "Yağma" adlı kitaplarının birlikte yer aldığı bu kitabında bir dönemin tanıklığını yapıyor. Sürgünlerin, yargısız infazların, emperyalizmin baskısının, sömürünün o dönemdeki görünüşünü yansıtmakla yetinmiyor, olayları yalnızca öykülendirmiyor, nedenlerini araştırıp irdeliyor. Böylece hem çağının tanığı, hem yargıcı oluyor.

Özyalçıner'in öykülerinin kişilerini tanıyoruz, hepsi emeklerini, kol ya da kafa güçlerini satan insanlar... Öykülerinin geçtiği mekanlar da yabancı değil bize: Büyük şehirlerin arka sokakları, apartmanların zemin katları ve alanlar, çarşılar, vapurlar, yaşadığımız yerler. Onun, insanın ve duyguların metalaştırılmasına karşı çıkan sesini de yadırgamıyoruz. Çünkü o, kimi zaman şiirselliği, kimi zaman acı bir alaycılığı, kimi zaman masalları seçiyor anlatacaklarına temel olarak. Yalın ve akıcı dili, toplum olaylarını ve yapısını hem öne alışı ile bireyin toplum olaylarındaki payını, sorumluluğunu gözden kaçırmayışıyla, bugün, yeniden okumamız gereken öyküler var "Gözleri Bağlı Adam-Yağma"da. Çünkü çevremizde "gözleri bağlı adamlar'ın sayısı tükenmedi ve "yağma" sürüyor.