Güldüğüme Bakma - Mehmet Güleryüz KitabıMehmet Güleryüz Kitabı
Nehir Söyleşi dizimizin bu dokuzuncu kitabı, çok yönlü bir sanatçının; ressam, oyuncu, dekor ve kostüm tasarımcısı, eğitmen, galerici Mehmet Güleryüz'ün başarıları kadar sertliği ile de çarpıcı olan yaşamöyküsünü konu alıyor.
Ayşegül Sönmezay'ın yaptığı uzun soluklu, 120 kasete güçlükle sığan söyleşide, 50'nci sanat yılını tamamlayan, dolayısıyla "sanat" ve "sanatçı" kavramlarına ilişkin pek çok cevaba ulaşmış, tüm yaşam boyunca olduğu gibi açıksözlü, korkusuz, kendini de yanlış bulduğu şeyleri de itiraf etmekten çekinmeyen, tavırlı, "Kötü Mehmet Güleryüz” anlatıyor.
Güleryüz sadece kendini, kavgasını ve başarılarını değil, Türkiye'nin son kırk yılını, bu yılların kültür ve sanat ortamını deşifre ediyor, "sanatçıyım" diye kendine bir yer edinmeye çalışanları, Akademi çevresinde olup bitenleri ele veriyor.Her zaman “tavır almış”, çoğulun değil bazen tekilin sesi olmaktan çekinmemiş, sivri dilli, kurduğu her cümlede parlak bir zekânın kıvraklığını göreceğiniz Mehmet Güleryüz, hayatını anlatırken aslında “sanatçı duruşu”nun bir özetini yapıyor: “Karşı koymak gerekiyordu…
” İşte; Türkiye'nin sayılı resim ustaları arasında yerini almış olan, dünyanın önemli sanat çevrelerine göre yeni-anlatımcı resmin örneklerini veren, deseni resmin şeması olmaktan çıkaran Mehmet Güleryüz'ün, çocukluğunda başlayan ve hala devam eden kavgasının öyküsü...
- Açıklama
Nehir Söyleşi dizimizin bu dokuzuncu kitabı, çok yönlü bir sanatçının; ressam, oyuncu, dekor ve kostüm tasarımcısı, eğitmen, galerici Mehmet Güleryüz'ün başarıları kadar sertliği ile de çarpıcı olan yaşamöyküsünü konu alıyor.
Ayşegül Sönmezay'ın yaptığı uzun soluklu, 120 kasete güçlükle sığan söyleşide, 50'nci sanat yılını tamamlayan, dolayısıyla "sanat" ve "sanatçı" kavramlarına ilişkin pek çok cevaba ulaşmış, tüm yaşam boyunca olduğu gibi açıksözlü, korkusuz, kendini de yanlış bulduğu şeyleri de itiraf etmekten çekinmeyen, tavırlı, "Kötü Mehmet Güleryüz” anlatıyor.
Güleryüz sadece kendini, kavgasını ve başarılarını değil, Türkiye'nin son kırk yılını, bu yılların kültür ve sanat ortamını deşifre ediyor, "sanatçıyım" diye kendine bir yer edinmeye çalışanları, Akademi çevresinde olup bitenleri ele veriyor.Her zaman “tavır almış”, çoğulun değil bazen tekilin sesi olmaktan çekinmemiş, sivri dilli, kurduğu her cümlede parlak bir zekânın kıvraklığını göreceğiniz Mehmet Güleryüz, hayatını anlatırken aslında “sanatçı duruşu”nun bir özetini yapıyor: “Karşı koymak gerekiyordu…
” İşte; Türkiye'nin sayılı resim ustaları arasında yerini almış olan, dünyanın önemli sanat çevrelerine göre yeni-anlatımcı resmin örneklerini veren, deseni resmin şeması olmaktan çıkaran Mehmet Güleryüz'ün, çocukluğunda başlayan ve hala devam eden kavgasının öyküsü...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.