Gün Boyu Gece Yarısı

Hanif Kureishi, çağdaş kalıplara oturttuğu öykülerinde sevgisiz, yitik ve boşlukta kalmış bir kuşağı anlatıyor. 60'lı 70'li yıllarda büyüyen, 80'li yıllarda ayaklarının altındaki zemin kayan, 90'lı yıllara kırık hayallerle giren 'pop çağının çocukları', bu öykülerin kahramanları. Melankoliye yatkın, duyarlı yapılarına karşın acımasızlığa hazırlıklı olan, yeni ve daha iyi bir yaşama başlayabilmek uğruna eski yaşamlarına gözlerini kırpmadan veda edebilen bir kuşak olarak tanıtıyor Hanif Kureishi, kahramanlarını. Duygusallıktan uzaklaşan, bireysel yalnızlığa gömülen, iletişimsizliğin kurbanı olan ve uyuşturucunun günlük yaşamın bir parçası olduğu bir toplumda, bir kez daha keskin gözlem gücüyle modern ruh hallerinin bilinçli bir tanığı olduğunu kanıtlıyor. Gün Boyu Gece Yarısı'ndaki öyküler, genç âşıklar için iyimser bir rota çizmiyor. Evlilikler, ikinci evlilikler, terk edilen sevgililer, yeni ama sonuçsuzluğa mahkûm ilişkiler, çürüyen değer yargıları, iletişimsizlik, içsel bir zorunluluk özgür olma gereksinimi arasında gidip gelen insanlar geziniyor sayfalarda. Hanif Kureishi, son derece incelikle işlediği ayrıntılarla modern toplum insanının ruh hallerini, ikili ilişkileri, çağdaş aşkı tarafsız bir bakışla, derinlikli bir gözlem gücüyle verirken, yaşamın içinden rastgele alınmış kesitler olarak, başı ve sonu okurun hayalgücüyle biçimlenecek bir üslupla yazdığı ucu açık öykülerde, kendi gerçek yaşamının izleri de görülüyor. Çağdaş İngiliz edebiyatının en parlak temsilcilerinden Pakistan asıllı Hanif Kureishi'yi okurlarımız Kapa Plak ve Varoşların Buda'sı adlı romanlarıyla tanıyor.