Cemal Süreya'nın 'hani, neresinden tutsan şiir!' diye tanımladığı şiirlerinde; sade, basit, sıradan sözcüklerle 'hayat karşısında kendine özgü, siyahtan maviye uzanan bir gökkuşağı' oluşturuyor Doğan Hızlan'a göre. Arif Damar, 'Özgün buluşları var' diyor. Refik Durbaş, '...paslı yapraklar gibi savrulan bir ömrün, daha doğrusu, özgürlüğe vurgun, tutkulu, yok edilmeye yazgılı bir kuşağın' şairi olarak görüyor Ada'yı. Ve Ada, medyaların diline karşı alabildiğine sıcak, ama asi, yani ete kemiğe bürünmüş bir dille varoluş söylencesini örmeyi sürdürüyor. Nesnelerle ve insanlarla bire bir ilişkiye girerek...
- Açıklama
Cemal Süreya'nın 'hani, neresinden tutsan şiir!' diye tanımladığı şiirlerinde; sade, basit, sıradan sözcüklerle 'hayat karşısında kendine özgü, siyahtan maviye uzanan bir gökkuşağı' oluşturuyor Doğan Hızlan'a göre. Arif Damar, 'Özgün buluşları var' diyor. Refik Durbaş, '...paslı yapraklar gibi savrulan bir ömrün, daha doğrusu, özgürlüğe vurgun, tutkulu, yok edilmeye yazgılı bir kuşağın' şairi olarak görüyor Ada'yı. Ve Ada, medyaların diline karşı alabildiğine sıcak, ama asi, yani ete kemiğe bürünmüş bir dille varoluş söylencesini örmeyi sürdürüyor. Nesnelerle ve insanlarla bire bir ilişkiye girerek...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.