%34
Habsburg Gözüyle Bir Osmanlı Elçisi %15 indirimli Hakan Karagöz
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054907465
Boyut
16.00x23.00
Sayfa Sayısı
135
Baskı
1
Basım Tarihi
2014-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Habsburg Gözüyle Bir Osmanlı Elçisi: Mustafa Hatti Efendi'nin Viyana Günleri (1748)Mustafa Hatti Efendi'nin Viyana Günleri (1748)

13,89TL
9,03TL
%34
Satışta değil
9786054907465
564794
Habsburg Gözüyle Bir Osmanlı Elçisi: Mustafa Hatti Efendi'nin Viyana Günleri (1748)
Habsburg Gözüyle Bir Osmanlı Elçisi: Mustafa Hatti Efendi'nin Viyana Günleri (1748) Mustafa Hatti Efendi'nin Viyana Günleri (1748)
9.03

Elinizdeki bu kitap, kendisinden önceki Osmanlı elçilerinden farklı olarak fevkalade yetkilerle donatılmış bir Osmanlı elçisinin Avrupa'nın en önemli siyasî ve askerî merkezlerinden biri olan Viyana şehrindeki elçilik günlerinden bahsetmektedir. Mustafa Hatti Efendi, daha önceki Osmanlı elçileri gibi ne Osmanlı padişahının tahta cülusunun bildirimi için ne de savaşlar sonrasında imzalanan bir barış antlaşmasının tasdiki için Viyana'ya gönderilmişti. Gelenek üzere dönemin hükümdarları, tahta çıktıklarında bu sevindirici gelişmeyi komşusu olan devlet başkanına bildirmeyi diplomatik bir görev saymışlardır. 1730 yılında Reisülküttab Mustafa Efendi, Sultan 1. Mahmut'un tahta cülusunu bildirmek üzere Viyana'ya gönderilmiş; 1745 yılında ise Habsburg temsilci Penckler, benzer amaçla Kayzer Franz Stephan'ın tahta çıkışını Devlet-i Aliyye'ye bildirmekle görevlendirilmişti. Peki Mustafa Hatti Efendi hangi amaçla Viyana'ya gönderilmişti? Viyana'ya alışılmışın dışında gönderiliş gayesini belki de en iyi izah eden, kendisine Viyana'daki elçiliği sırasında mihmandar tayin edilen Tercüman Schwacheim olmuştur:

“Elçi, 1747 yılında Penckler'in elçilik görevi sona ermeden, hem Osmanlı Padişahı I. Mahmut, hem Kayzer Franz Stephan hem de bakışlarıyla dünyayı, dostluk, saygınlık ve güvenle dolduran İmparatoriçe Maria Theresia adına, iki ülkenin birbirine olan saygısını göstermek için görevlendirilmişti”.

Hem Penckler'in hem de Osmanlı elçisi Mustafa Hatti Efendi'nin gerçekleştirmek istedikleri bir tek husus vardı. O da Habsburglar ile Osmanlılar arasında 1739 yılında imzalanan Belgrad Barışı'nın teyidi ve temdîdiydi. Penckler bu görevini başarıyla tamamlamıştır. Buna mukabil Mustafa Hattî Efendi'nin, barışın ve dostluğun devamı için sefaret görevini yerine getirmesi gerekiyordu.

  • Açıklama
    • Elinizdeki bu kitap, kendisinden önceki Osmanlı elçilerinden farklı olarak fevkalade yetkilerle donatılmış bir Osmanlı elçisinin Avrupa'nın en önemli siyasî ve askerî merkezlerinden biri olan Viyana şehrindeki elçilik günlerinden bahsetmektedir. Mustafa Hatti Efendi, daha önceki Osmanlı elçileri gibi ne Osmanlı padişahının tahta cülusunun bildirimi için ne de savaşlar sonrasında imzalanan bir barış antlaşmasının tasdiki için Viyana'ya gönderilmişti. Gelenek üzere dönemin hükümdarları, tahta çıktıklarında bu sevindirici gelişmeyi komşusu olan devlet başkanına bildirmeyi diplomatik bir görev saymışlardır. 1730 yılında Reisülküttab Mustafa Efendi, Sultan 1. Mahmut'un tahta cülusunu bildirmek üzere Viyana'ya gönderilmiş; 1745 yılında ise Habsburg temsilci Penckler, benzer amaçla Kayzer Franz Stephan'ın tahta çıkışını Devlet-i Aliyye'ye bildirmekle görevlendirilmişti. Peki Mustafa Hatti Efendi hangi amaçla Viyana'ya gönderilmişti? Viyana'ya alışılmışın dışında gönderiliş gayesini belki de en iyi izah eden, kendisine Viyana'daki elçiliği sırasında mihmandar tayin edilen Tercüman Schwacheim olmuştur:

      “Elçi, 1747 yılında Penckler'in elçilik görevi sona ermeden, hem Osmanlı Padişahı I. Mahmut, hem Kayzer Franz Stephan hem de bakışlarıyla dünyayı, dostluk, saygınlık ve güvenle dolduran İmparatoriçe Maria Theresia adına, iki ülkenin birbirine olan saygısını göstermek için görevlendirilmişti”.

      Hem Penckler'in hem de Osmanlı elçisi Mustafa Hatti Efendi'nin gerçekleştirmek istedikleri bir tek husus vardı. O da Habsburglar ile Osmanlılar arasında 1739 yılında imzalanan Belgrad Barışı'nın teyidi ve temdîdiydi. Penckler bu görevini başarıyla tamamlamıştır. Buna mukabil Mustafa Hattî Efendi'nin, barışın ve dostluğun devamı için sefaret görevini yerine getirmesi gerekiyordu.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat