Hakkak Hamit Efendi ile Kuş Sarayları - Osmanlı'da Çocuk Olmak 3
Hakkaklık, Oğuz boylarından Osmanlı'ya kadar devam eden oldukça itibarlı bir meslektir. Hakkaklar padişahlara ve devlet mensuplarına mühür kazıyan kişilerdir. İstanbul'da Sultan Dördüncü Murat zamanında, Beyazıt Camii bitişiğinde Hakkaklar Çarşısı yer alırdı. Bugünkü Sahaflar Çarsısının olduğu yerdeki bu çarşıda üç sınıf esnaf bulunurdu. Önce kâğıtlara motifler çizilir sonra bu motifler, tahtaya veya sertlik dercesine göre biraz yumuşak olan altın, gümüş gibi malzemelere çelik kalemlerle işlenirdi. Eğer akik, kan taşı ya da zümrüt gibi sert taşlara işleyeceklerse o zaman da elmas kalemler kullanırlardı. Hakkaklar halkın ve toplumun ihtiyaçlarına göre çok çeşitli eserler meydana getirirlerdi. Halkın büyük çoğunluğunun evinde bu ustaların maharetli ellerinden çıkmış birbirinden güzel eserler bulunurdu. Kuş Sarayları bunlara en güzel örnektir. İslam dinine mensup olan Osmanlı Devleti ve halkı, Kuş Sarayları yaparak bu aziz dinin gerektirdiği ve kendi şahsiyetlerinde var olan merhamet duygusunu taşa ve ahşaba kazımışlardır. Tüm kâinata merhamet timsali olan bu muhteşem yapıları armağan etmişlerdir. Şimdi gelin hep birlikte bir Hakkak Ustasının hikâyesini okuyalım.
- Açıklama
Hakkaklık, Oğuz boylarından Osmanlı'ya kadar devam eden oldukça itibarlı bir meslektir. Hakkaklar padişahlara ve devlet mensuplarına mühür kazıyan kişilerdir. İstanbul'da Sultan Dördüncü Murat zamanında, Beyazıt Camii bitişiğinde Hakkaklar Çarşısı yer alırdı. Bugünkü Sahaflar Çarsısının olduğu yerdeki bu çarşıda üç sınıf esnaf bulunurdu. Önce kâğıtlara motifler çizilir sonra bu motifler, tahtaya veya sertlik dercesine göre biraz yumuşak olan altın, gümüş gibi malzemelere çelik kalemlerle işlenirdi. Eğer akik, kan taşı ya da zümrüt gibi sert taşlara işleyeceklerse o zaman da elmas kalemler kullanırlardı. Hakkaklar halkın ve toplumun ihtiyaçlarına göre çok çeşitli eserler meydana getirirlerdi. Halkın büyük çoğunluğunun evinde bu ustaların maharetli ellerinden çıkmış birbirinden güzel eserler bulunurdu. Kuş Sarayları bunlara en güzel örnektir. İslam dinine mensup olan Osmanlı Devleti ve halkı, Kuş Sarayları yaparak bu aziz dinin gerektirdiği ve kendi şahsiyetlerinde var olan merhamet duygusunu taşa ve ahşaba kazımışlardır. Tüm kâinata merhamet timsali olan bu muhteşem yapıları armağan etmişlerdir. Şimdi gelin hep birlikte bir Hakkak Ustasının hikâyesini okuyalım.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.