Haricilerden Günümüze Ötekileştirme ve Şiddet
İslâm Düşünce Tarihi'nde Hz. Ali döneminde ana bünyeden ilk kopuşu temsil eden grup Hâricilerdir. Hâricilerin Kur'ân'a yaklaşımları tam bir parçacı yaklaşımı sergiler. Onlara göre kendilerinin ayetlerden anladıkları mana doğru, onun dışındakiler yanlıştır. Dolayısıyla kendileri gibi düşünmeyen herkesi kâfir olarak nitelendirip ötekileştirmişler ve sonrasında da cihad adı altında aşırı şiddet uygulamışlardır. Hariciler bu halleri ile erken dönem İslâm Dünyasında tam bir terör estirdikleri bilinmektedir.
İmanın tanımında ameli de işin içine katan ilk dönem Selef alimleri, amelin önemine dikkat çekme adına böylesi bir düşünceyi kabul ettiklerinde şüphe yoktur.
Onlar Hz. Peygamber döneminde olduğu gibi asla kendileri gibi düşünmeyen kimseleri tekfir edip ötekileştirmemiş ve onlara şiddet uygulamamışlardır. Ancak ileriki asırlarda onları takip ettiği iddiasıyla Selefiyye adını alan bir kısım kişi ya da gruplar maalesef Müslümanların çoğunluğunu tekfir ederek ötekileştirmişler ve onlara şiddete yeltenmişlerdir. Bunlardan en önemli grup şüphesiz Vehhâbilerdir.
Şüphesiz ki, ötekileştirme ve şiddet sadece İslâm Dünyası'nın veya Müslümanların problemi değildir. İnsanın olduğu her yerde, farklı din, mezhep, tarikat, cemaat ve her çeşit yapılanmanın içinde az yada çok örneği bulunabilmektedir. Ancak bizim bu çalışmamız İslâm Dünyası'ndaki yapılanmalarla sınırlıdır. çalışmada öncelikle iman, İslâm, amel, şirk, tekfir ve benzeri kavramlar açıklanarak işin doğrusu gösterilmiş ve sonrasında Hâricilik, Vehhâbilik, El Kaide, Taliban, Boko Haram ve son olarak da DEAŞ ele alınarak bunların inanç ve eylemlerinin İslâm ile ne derece uyuşup uyuşmadığı noktasında değerlendirmeler yapılmıştır.
- Açıklama
İslâm Düşünce Tarihi'nde Hz. Ali döneminde ana bünyeden ilk kopuşu temsil eden grup Hâricilerdir. Hâricilerin Kur'ân'a yaklaşımları tam bir parçacı yaklaşımı sergiler. Onlara göre kendilerinin ayetlerden anladıkları mana doğru, onun dışındakiler yanlıştır. Dolayısıyla kendileri gibi düşünmeyen herkesi kâfir olarak nitelendirip ötekileştirmişler ve sonrasında da cihad adı altında aşırı şiddet uygulamışlardır. Hariciler bu halleri ile erken dönem İslâm Dünyasında tam bir terör estirdikleri bilinmektedir.
İmanın tanımında ameli de işin içine katan ilk dönem Selef alimleri, amelin önemine dikkat çekme adına böylesi bir düşünceyi kabul ettiklerinde şüphe yoktur.
Onlar Hz. Peygamber döneminde olduğu gibi asla kendileri gibi düşünmeyen kimseleri tekfir edip ötekileştirmemiş ve onlara şiddet uygulamamışlardır. Ancak ileriki asırlarda onları takip ettiği iddiasıyla Selefiyye adını alan bir kısım kişi ya da gruplar maalesef Müslümanların çoğunluğunu tekfir ederek ötekileştirmişler ve onlara şiddete yeltenmişlerdir. Bunlardan en önemli grup şüphesiz Vehhâbilerdir.
Şüphesiz ki, ötekileştirme ve şiddet sadece İslâm Dünyası'nın veya Müslümanların problemi değildir. İnsanın olduğu her yerde, farklı din, mezhep, tarikat, cemaat ve her çeşit yapılanmanın içinde az yada çok örneği bulunabilmektedir. Ancak bizim bu çalışmamız İslâm Dünyası'ndaki yapılanmalarla sınırlıdır. çalışmada öncelikle iman, İslâm, amel, şirk, tekfir ve benzeri kavramlar açıklanarak işin doğrusu gösterilmiş ve sonrasında Hâricilik, Vehhâbilik, El Kaide, Taliban, Boko Haram ve son olarak da DEAŞ ele alınarak bunların inanç ve eylemlerinin İslâm ile ne derece uyuşup uyuşmadığı noktasında değerlendirmeler yapılmıştır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.