Öykünün dekorunda somut bir roman kahramanı buluruz: 50'li yıllarda Fas'ta yaşayan güzeller güzeli bir kız, geleneklerine bağlı Müslüman toplumlarda kadınlara yönelik yasaklar ve baskılara başkaldırıyor ve saldırıya uğradığı erkeklerden intikam alıyor. Ama Tahar Ben Jelloun bizi bir masal dünyasına götürüyor: zaman durmuş, gerçekle düş, yaşamla ölüm arasında hiçbir sınır yok. Zina, her öyküde farklı bir ad, farklı bir kimlikle karşımıza çıkıyor ve ağına düşen erkekleri, zayıflıklarını, korkaklıklarını ve cinsel açlıklarını silah olarak kullanarak, yaşamları boyu kendine tutsak ediyor. Belki de romanın gerçek kahramanları, sandığımız kişiler değil. “Hata Gecesi“nde Zina'nın görüntüsü arkasından Tanca'yı anlatıyor: toplumsal gerçeklerin acılığını görmeyen, rüşvetin, kaçakçılığın, yolsuzluğun kol gezdiği, çok güzel bir kent. Bir kadının ve kentin öyküsü ötesinde Tahar Ben Jelloun hayal gücünü ve sözcüklerin gücünü sorguluyor, düşünce özgürlüğünü savunuyor. Öykünün sonunda, roman kahramanlarından yazar Salim, Salman Rüşdü'ye yazdığı mektupta: “Her konuda sizinle aynı fikirde değilim. Ama yazma ve yaratma özgürlüğü uğruna verdiğiniz savaşta sizi destekliyorum,“ diyor.
- Açıklama
Öykünün dekorunda somut bir roman kahramanı buluruz: 50'li yıllarda Fas'ta yaşayan güzeller güzeli bir kız, geleneklerine bağlı Müslüman toplumlarda kadınlara yönelik yasaklar ve baskılara başkaldırıyor ve saldırıya uğradığı erkeklerden intikam alıyor. Ama Tahar Ben Jelloun bizi bir masal dünyasına götürüyor: zaman durmuş, gerçekle düş, yaşamla ölüm arasında hiçbir sınır yok. Zina, her öyküde farklı bir ad, farklı bir kimlikle karşımıza çıkıyor ve ağına düşen erkekleri, zayıflıklarını, korkaklıklarını ve cinsel açlıklarını silah olarak kullanarak, yaşamları boyu kendine tutsak ediyor. Belki de romanın gerçek kahramanları, sandığımız kişiler değil. “Hata Gecesi“nde Zina'nın görüntüsü arkasından Tanca'yı anlatıyor: toplumsal gerçeklerin acılığını görmeyen, rüşvetin, kaçakçılığın, yolsuzluğun kol gezdiği, çok güzel bir kent. Bir kadının ve kentin öyküsü ötesinde Tahar Ben Jelloun hayal gücünü ve sözcüklerin gücünü sorguluyor, düşünce özgürlüğünü savunuyor. Öykünün sonunda, roman kahramanlarından yazar Salim, Salman Rüşdü'ye yazdığı mektupta: “Her konuda sizinle aynı fikirde değilim. Ama yazma ve yaratma özgürlüğü uğruna verdiğiniz savaşta sizi destekliyorum,“ diyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.