%25
Hayat Meyhanesi %15 indirimli Emrah Ateş
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789944915748
Boyut
12.50x19.50
Sayfa Sayısı
100
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2016-06
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Hayat Meyhanesi

Yazar: Emrah Ateş
Yayınevi : Kent Kitap
20,00TL
15,00TL
%25
Satışta değil
9789944915748
613957
Hayat Meyhanesi
Hayat Meyhanesi
15.00

"İnsanlar ve hayvanlar arasındaki en güzel farkın düşünmek olduğunu söylerler. Alakası yok. İnsanları zaten çoğu zaman hayvanlaştıran çok düşünmeleridir. Siz hiç içinden, simit atılmadı diye vapura küsen martı duydunuz mu? Hayır. Çünkü onun hayatı basittir, yaşamak ve doğuştan gelen tüm isteklerini gerçekleştirmek zorundadır. Yemek yiyecekse eğer, o yemeği almak için uğraşır, çabalar, didinir. Hiçbir hayvan kendisine yemek verilmedi diye yüksek bir binanın tepesinden aşağıya atlamaz

Ama insanlar öyle mi? Düşünce gücü bize verilmiş diye her şeyi düşünürüz, irdeleriz. Sonra da paranoyak, zayıf bir insan haline geliriz. Kibrimiz bizi ele geçirir; ölürüz, öldürürüz. 'Çok düşünmekten delirdi' tabirini hiç duymadınız mı? Ben duydum. Halbuki bu hayatı olduğunca basit, olduğunca zeytin-ekmek gibi yaşamak lazım." Hayatın ta kendisi bu kitap. Başsız ve sonsuz, iyi ve kötü, geçmiş ve gelecek... Size kendinizi, geldiğiniz yeri, geçtiğiniz insanları düşündürtecek bir öykü.

Aynı zamanda üzen, acıtan bir yolculuk. İlk aşkınızı, ilk kankanızı, ilk rakınızı hatırlatacak. Bazen içinizdeki ebeveyni, bazen de içinizdeki küçük çocuğu su yüzüne çıkarıp acımadan duvardan duvara çarpacak.

Güldürecek de sizi, merak etmeyin. Kendinizi ördek yürüyüşü yapmaya çalışırken, yoğurtlu semizotunu nasıl yediğinizi düşünürken ya da eski 37 ekran televizyonunuzun açma düğmesini hatırlamaya çalışırken bulacaksınız. O kadar gerçek ki, sizi sürükleyecek. Nereye götürürse... Ama en çok, bir arayışın öyküsü bu, göreceksiniz. Arayışların...

"Kibrit çakıyorsun karanlıkta badem çiçeklerini görmek için"

-Can Yücel

  • Açıklama
    • "İnsanlar ve hayvanlar arasındaki en güzel farkın düşünmek olduğunu söylerler. Alakası yok. İnsanları zaten çoğu zaman hayvanlaştıran çok düşünmeleridir. Siz hiç içinden, simit atılmadı diye vapura küsen martı duydunuz mu? Hayır. Çünkü onun hayatı basittir, yaşamak ve doğuştan gelen tüm isteklerini gerçekleştirmek zorundadır. Yemek yiyecekse eğer, o yemeği almak için uğraşır, çabalar, didinir. Hiçbir hayvan kendisine yemek verilmedi diye yüksek bir binanın tepesinden aşağıya atlamaz

      Ama insanlar öyle mi? Düşünce gücü bize verilmiş diye her şeyi düşünürüz, irdeleriz. Sonra da paranoyak, zayıf bir insan haline geliriz. Kibrimiz bizi ele geçirir; ölürüz, öldürürüz. 'Çok düşünmekten delirdi' tabirini hiç duymadınız mı? Ben duydum. Halbuki bu hayatı olduğunca basit, olduğunca zeytin-ekmek gibi yaşamak lazım." Hayatın ta kendisi bu kitap. Başsız ve sonsuz, iyi ve kötü, geçmiş ve gelecek... Size kendinizi, geldiğiniz yeri, geçtiğiniz insanları düşündürtecek bir öykü.

      Aynı zamanda üzen, acıtan bir yolculuk. İlk aşkınızı, ilk kankanızı, ilk rakınızı hatırlatacak. Bazen içinizdeki ebeveyni, bazen de içinizdeki küçük çocuğu su yüzüne çıkarıp acımadan duvardan duvara çarpacak.

      Güldürecek de sizi, merak etmeyin. Kendinizi ördek yürüyüşü yapmaya çalışırken, yoğurtlu semizotunu nasıl yediğinizi düşünürken ya da eski 37 ekran televizyonunuzun açma düğmesini hatırlamaya çalışırken bulacaksınız. O kadar gerçek ki, sizi sürükleyecek. Nereye götürürse... Ama en çok, bir arayışın öyküsü bu, göreceksiniz. Arayışların...

      "Kibrit çakıyorsun karanlıkta badem çiçeklerini görmek için"

      -Can Yücel

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat