Hayat Yağmurda Yürümek GibidirYaşama Sanatının Sıradan Sırları
Levrek Buğulama Da İstemeyin Ama'nın yazarıReha Tanör'ün özgün ve sıra dışı kaleminden HayatYağmurda Yürümek Gibidir,”okuru keyifli biranlatımla bambaşka bir yaşam deneyimine davetediyor. Yaşam sanatçısı ve sohbet ustası Tanör'ünanlatı evreninde, gerek yaşamından mizahi kesitlergerekse her yaşa hitap eden, zengin bir deneyimgizli. Yazarın sohbetine, eşsiz sofralarına ve
yolculuklarına dahil olmak için sayfalar arasındagezinmek yetiyor.
Engin bir hayat tecrübesi ve entelektüel birikimle dolu olan hemen her hikaye, adeta sinematografik birgerçeklikle canlanıveriyor. Sahiciliği, edebi bir anlatımla birleştiren eserde, farklı konuların uyumiçinde bir bütünlüğüne göze çarpıyor.
“Capri'nin kızıl mehtabında Peppino di Capri'nin mırıldanmaya başladığım ünlü şarkısı LunaCaprese'yi biraz yüksek tondan mırıldanmış olmalıyım ki, önce yan masalar ardından da bahçelokantasında ne kadar müşteri varsa bana katıldı. Aşağıda Akdeniz, yukarda biz, dalgalar, şaraplar veşarkılarla muhteşem bir koro oluşturduk. Bizi yolcu ederken patron kulağıma eğildi,“Sinyore, harikaydın, yarın akşam şarkı söylemek için ne istersin?”Kahkahayı patlattım ve bu kez ben onun kulağına eğildim:“Bana bak, dedim. Karga sesliyim diye okul korosundan bile kovulmuş bir adamım ben. Buradasöylemeye başlarsam, susturmak için ne kadar verirsin, sen asıl onu söyle.”
- Açıklama
Levrek Buğulama Da İstemeyin Ama'nın yazarıReha Tanör'ün özgün ve sıra dışı kaleminden HayatYağmurda Yürümek Gibidir,”okuru keyifli biranlatımla bambaşka bir yaşam deneyimine davetediyor. Yaşam sanatçısı ve sohbet ustası Tanör'ünanlatı evreninde, gerek yaşamından mizahi kesitlergerekse her yaşa hitap eden, zengin bir deneyimgizli. Yazarın sohbetine, eşsiz sofralarına ve
yolculuklarına dahil olmak için sayfalar arasındagezinmek yetiyor.Engin bir hayat tecrübesi ve entelektüel birikimle dolu olan hemen her hikaye, adeta sinematografik birgerçeklikle canlanıveriyor. Sahiciliği, edebi bir anlatımla birleştiren eserde, farklı konuların uyumiçinde bir bütünlüğüne göze çarpıyor.
“Capri'nin kızıl mehtabında Peppino di Capri'nin mırıldanmaya başladığım ünlü şarkısı LunaCaprese'yi biraz yüksek tondan mırıldanmış olmalıyım ki, önce yan masalar ardından da bahçelokantasında ne kadar müşteri varsa bana katıldı. Aşağıda Akdeniz, yukarda biz, dalgalar, şaraplar veşarkılarla muhteşem bir koro oluşturduk. Bizi yolcu ederken patron kulağıma eğildi,“Sinyore, harikaydın, yarın akşam şarkı söylemek için ne istersin?”Kahkahayı patlattım ve bu kez ben onun kulağına eğildim:“Bana bak, dedim. Karga sesliyim diye okul korosundan bile kovulmuş bir adamım ben. Buradasöylemeye başlarsam, susturmak için ne kadar verirsin, sen asıl onu söyle.”
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.