Herkese Merhaba!Bir Gazetecinin Ortadoğu'da Gerçeği Arayışı
15'ten fazla dilde yayınlanan ve 2010 yılına dek satış rakamı sadece Hollanda'da 250.000'e ulaşan bu kitapta, Luyendijk en genç yabancı muhabir olarak geçirdiği beş yıl hakkında yazıyor. Akıcı Arapçasıyla taş atanlar ve teröristlerle, taksi şoförleri ve profesörlerle, kurbanlarla, saldırganlar ve aileleriyle konuştu; diktatörlüğü, işgali, terörü ve savaşı bizzat yaşadı. Daha fazla görüp geçirdikçe daha çok şaşırdı. Sahada bir muhabir olarak gördükleriyle daha sonra medyada gördükleri arasında çok derin uçurum açıldı. Luyendijk, medyanın bizlere nasıl filtrelenmiş, değiştirilmiş ve maniple edilmiş görüntüler verdiğini güçlü örnekler ve müthiş bir mizahla gösteriyor, haberlerin arkasında olup bitenlerle ilgili gözümüzü açıyor.
"Her zaman haberlerin dünyadaki en önemli şeylerin bir derlemesi olduğunu düşünmüştüm. Ama muhabirlik yaptığım altı aydan sonra, gerçek kafama dank etti. Haber sadece her günden farklı olan şeydi: kuralın istisnası."
Arap dünyasının nasıl demokratik olabileceğini; İslamiyet'in ne kadar hoşgörülü olduğunu ya da olmadığını; İsrail'le Filistin arasındaki savaşta kimin haklı, kimin haksız olduğunu açıklayan bir kitap yazmak istemiyordum. Bunun aksini yazmak istiyordum; Ortadoğu gibi büyük bir meselede anlamlı bir şey söylemenin ne kadar zor olduğunu gösteren bir kitap. Ya da belki de sadece, Herkese merhaba! diye düşündüğümü fark ettiğim bütün o anlar hakkında bir kitap.
- Açıklama
15'ten fazla dilde yayınlanan ve 2010 yılına dek satış rakamı sadece Hollanda'da 250.000'e ulaşan bu kitapta, Luyendijk en genç yabancı muhabir olarak geçirdiği beş yıl hakkında yazıyor. Akıcı Arapçasıyla taş atanlar ve teröristlerle, taksi şoförleri ve profesörlerle, kurbanlarla, saldırganlar ve aileleriyle konuştu; diktatörlüğü, işgali, terörü ve savaşı bizzat yaşadı. Daha fazla görüp geçirdikçe daha çok şaşırdı. Sahada bir muhabir olarak gördükleriyle daha sonra medyada gördükleri arasında çok derin uçurum açıldı. Luyendijk, medyanın bizlere nasıl filtrelenmiş, değiştirilmiş ve maniple edilmiş görüntüler verdiğini güçlü örnekler ve müthiş bir mizahla gösteriyor, haberlerin arkasında olup bitenlerle ilgili gözümüzü açıyor.
"Her zaman haberlerin dünyadaki en önemli şeylerin bir derlemesi olduğunu düşünmüştüm. Ama muhabirlik yaptığım altı aydan sonra, gerçek kafama dank etti. Haber sadece her günden farklı olan şeydi: kuralın istisnası."
Arap dünyasının nasıl demokratik olabileceğini; İslamiyet'in ne kadar hoşgörülü olduğunu ya da olmadığını; İsrail'le Filistin arasındaki savaşta kimin haklı, kimin haksız olduğunu açıklayan bir kitap yazmak istemiyordum. Bunun aksini yazmak istiyordum; Ortadoğu gibi büyük bir meselede anlamlı bir şey söylemenin ne kadar zor olduğunu gösteren bir kitap. Ya da belki de sadece, Herkese merhaba! diye düşündüğümü fark ettiğim bütün o anlar hakkında bir kitap.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.