%40
Herkesin Yüzünde Bir Yaşanmışlık Berat Albayrak
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257411226
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
154
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Herkesin Yüzünde Bir Yaşanmışlık

Yayınevi : Gece Kitaplığı
35,00TL
21,00TL
%40
Satışta değil
9786257411226
877077
Herkesin Yüzünde Bir Yaşanmışlık
Herkesin Yüzünde Bir Yaşanmışlık
21.00

Ben de öğreniyorum artık sensiz, içimde kopan sessiz fırtınalarla boğuşarak yaşamayı. Evet ben de hâlâ nefes alabiliyorum. Ciğerlerimi sensiz bir havayla doldurabiliyorum. Gittiğin günden beri içimdeki burukluğa rağmen hâlâ gülebiliyorum. İnsanların suratsızlığına inat herkese tebessüm ediyorum. Sırtımda bıraktığın bıçak yaralarına rağmen hâlâ dimdik durabiliyorum. Gittiğin günden beri içimdeki o boşluğu doldurmak için uyduruk bahaneler arıyorum kendime. Ama yerini hiçbir şekilde dolduramıyorum biliyor musun sevgili? Ne yapsam konduramıyorum bu gidişi sana. Evet hâlâ hayattayım ama tek yaşam belirtisi nefes alabiliyor olmam sanki. Ona da şükür tabii ki.
Her geçen gün daha bir garipsiyorum hayatı: Yürüdüğüm sokaklarda yüreğimde bir çocuğun çekingenliği varmışçasına başım eğik dolaşıyorum. Kimin gözlerine baksam seni soracakmış korkusu sarıyor içimi. Ya sorarlarsa nerede o yeşil gözlerin diye? Ne derim, hiç bilmiyorum. Nasıl yok, gittiler derim… Bunu düşünme ihtimalini bile düşünemez oldum. O yüzden başım eğik dolaşıyorum. Bu koca şehir kokunu getiremeyeceğine göre ben de ayak izlerini arıyorum geçtiğin sokaklardan. Bastığın yerleri toprak diyerek geçmiyorum mesela. Sen geçtin diye geçiyorum. Ondandır biraz da başımın öne eğik olması. Sokak sokak seni arıyorum.

“Hayatın bazı izleri, fondöten ile gizlenemeyecek kadar kalıcıdır yüzünüzde…”

  • Açıklama
    • Ben de öğreniyorum artık sensiz, içimde kopan sessiz fırtınalarla boğuşarak yaşamayı. Evet ben de hâlâ nefes alabiliyorum. Ciğerlerimi sensiz bir havayla doldurabiliyorum. Gittiğin günden beri içimdeki burukluğa rağmen hâlâ gülebiliyorum. İnsanların suratsızlığına inat herkese tebessüm ediyorum. Sırtımda bıraktığın bıçak yaralarına rağmen hâlâ dimdik durabiliyorum. Gittiğin günden beri içimdeki o boşluğu doldurmak için uyduruk bahaneler arıyorum kendime. Ama yerini hiçbir şekilde dolduramıyorum biliyor musun sevgili? Ne yapsam konduramıyorum bu gidişi sana. Evet hâlâ hayattayım ama tek yaşam belirtisi nefes alabiliyor olmam sanki. Ona da şükür tabii ki.
      Her geçen gün daha bir garipsiyorum hayatı: Yürüdüğüm sokaklarda yüreğimde bir çocuğun çekingenliği varmışçasına başım eğik dolaşıyorum. Kimin gözlerine baksam seni soracakmış korkusu sarıyor içimi. Ya sorarlarsa nerede o yeşil gözlerin diye? Ne derim, hiç bilmiyorum. Nasıl yok, gittiler derim… Bunu düşünme ihtimalini bile düşünemez oldum. O yüzden başım eğik dolaşıyorum. Bu koca şehir kokunu getiremeyeceğine göre ben de ayak izlerini arıyorum geçtiğin sokaklardan. Bastığın yerleri toprak diyerek geçmiyorum mesela. Sen geçtin diye geçiyorum. Ondandır biraz da başımın öne eğik olması. Sokak sokak seni arıyorum.

      “Hayatın bazı izleri, fondöten ile gizlenemeyecek kadar kalıcıdır yüzünüzde…”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat