Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789755394770
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
224
Basım Yeri
İstanbul
Basım Tarihi
2006-01
Çeviren
Mustafa Balel
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Hınç Ayları

13,00TL
Satışta değil
9789755394770
395592
Hınç Ayları
Hınç Ayları
13.00
Bir aşk ilişkisinde birbirimize tapınarak monotonluktan kaçınabilir miyiz? Erotizme sığınmak bıkkınlıktan kurtulmanın bir yolu olabilir mi? Pascal Bruckner bu romanında kahramanlarını Akdeniz de, Marsilya dan İstanbul a doğru yol almakta olan bir yolcu gemisinde, bu üstü örtülü soruların etrafında bir araya getiriyor.
Tekerlekli sandelyeye mahkum Franz, karısı Rebeccay la yaşadığı ilişkiyi bir başka gemi yolcusu Didier ye anlatır. Hem de ta en baştan ve ortak yaşamlarının en mahrem noktalarını da es geçmeden...
Ne erkeğin ne de kadının üstünlük sağladığı, yıkıcı bir tutkunun etrafında rollerin her daim değiştiği, sürekli bir yenilik arayışı içinde fazlasıyla dozu kaçmış bir cellat-kurban ilişkisi olarak gelişen bir birlikteliktir söz konusu olan. Franz ın hikayesi, ilişkilerinin tekdüzeliğinden sıyrılıp beraberliklerine biraz heyecan katmak amacıyla yolculuğa çıkan Didier ile Beatrice in de mahvına yol açacaktır.
Her biri, kendi geçmiş yaşamının şekillendirdiği algılama biçimlerinin esiri olan bu insanlar, yıkıcı duyguların pençesinde birbirlerine son derece zalimce davranabilmektedirler.
Franz ile Rebecca nın bin bir badire atlatan ilişkilerinde artık icat edilecek bir yenilik kalmadığında ne olacaktır? Tutkuyla nefret arasındaki sıkı akrabalığın onları götüreceği son nokta nedir? Ancak kendimizden daha güçlü birine mi aşık olabiliriz? Huzur, bir aşk ilişkisinde tutkunun baş düşmanı mıdır?
Roman Polanski tarafından 1992 de Acı Ay adıyla beyazperdeye de aktarılan roman, özel hayatın çıkmaz sokaklarına ve insan doğasının en karanlık kuytu köşelerine ayna tutuyor.
  • Açıklama
    • Bir aşk ilişkisinde birbirimize tapınarak monotonluktan kaçınabilir miyiz? Erotizme sığınmak bıkkınlıktan kurtulmanın bir yolu olabilir mi? Pascal Bruckner bu romanında kahramanlarını Akdeniz de, Marsilya dan İstanbul a doğru yol almakta olan bir yolcu gemisinde, bu üstü örtülü soruların etrafında bir araya getiriyor.
      Tekerlekli sandelyeye mahkum Franz, karısı Rebeccay la yaşadığı ilişkiyi bir başka gemi yolcusu Didier ye anlatır. Hem de ta en baştan ve ortak yaşamlarının en mahrem noktalarını da es geçmeden...
      Ne erkeğin ne de kadının üstünlük sağladığı, yıkıcı bir tutkunun etrafında rollerin her daim değiştiği, sürekli bir yenilik arayışı içinde fazlasıyla dozu kaçmış bir cellat-kurban ilişkisi olarak gelişen bir birlikteliktir söz konusu olan. Franz ın hikayesi, ilişkilerinin tekdüzeliğinden sıyrılıp beraberliklerine biraz heyecan katmak amacıyla yolculuğa çıkan Didier ile Beatrice in de mahvına yol açacaktır.
      Her biri, kendi geçmiş yaşamının şekillendirdiği algılama biçimlerinin esiri olan bu insanlar, yıkıcı duyguların pençesinde birbirlerine son derece zalimce davranabilmektedirler.
      Franz ile Rebecca nın bin bir badire atlatan ilişkilerinde artık icat edilecek bir yenilik kalmadığında ne olacaktır? Tutkuyla nefret arasındaki sıkı akrabalığın onları götüreceği son nokta nedir? Ancak kendimizden daha güçlü birine mi aşık olabiliriz? Huzur, bir aşk ilişkisinde tutkunun baş düşmanı mıdır?
      Roman Polanski tarafından 1992 de Acı Ay adıyla beyazperdeye de aktarılan roman, özel hayatın çıkmaz sokaklarına ve insan doğasının en karanlık kuytu köşelerine ayna tutuyor.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat