Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789755397429
Boyut
13.50x21.50
Sayfa Sayısı
443
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2013-05
Çeviren
Veysel Atayman
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Atheismus im Christentum Zur Religion des Exodus
und des Reichs
Hıristiyanlıktaki AteizmExodus'un ve Krallığın Dini
Yazar:
Ernst Bloch
Yayınevi : Ayrıntı Yayınları
84,00TL
58,80TL
%30
Satışta değil
9789755397429
518041
https://www.kitapburada.com/kitap/hiristiyanliktaki-ateizm
Hıristiyanlıktaki Ateizm Exodus'un ve Krallığın Dini
58.80
Habermasın ileri sürdüğü gibi "dini fundamentalizm" istisnai bir modern fenomense, moderniteden uçarcasına çıkış, içinde yaşadığımız bu dönemde niçin özel, tek bir dini boyut üzerinden gerçekleşiyor, diye sormak gerekir. İnsanlar dine yöneldiklerinde neyin peşinde, ne arıyor olabilirler? Bunu yapmakla yanlış bilincin devamı olan Tanrı yanılsamasının apaçık kurbanları durumuna mı düşmektedirler, yoksa din sadece "halkın afyonu" olmaktan öte bir şey mi? Yanlış ve olduğundan farklı hatırlanan, ama kendi içinde bütünlüklü bir geçmişi geri çağırırken kökleri tahayyüle dayanmayan bir geleceği mi çağırmaktadır insan? Tanrının bağışlayıcılık kararlarının tartışılmayacağı anlayışının dünyasından radikal bir kopuş yaşamadan, bu yanlış hatırlanan geçmişten o geleceğe geçmek mümkün müdür?Bütün bunlar Ernst Bloch'un ömür boyu uğraştığı insan varoluşunun artılarını; bütün akla uygun açıklamaların tükendiği yerde karşımıza çıkan o fazlalarını anlama çabasının sorularındadır. Ezilen, baskı altında yaşayan mahlukun iniltisinin neye benzediğini ve bu iniltinin içinde sadece umutsuzluğun değil özgürlüğün de yüksek bir çığlığının bulunup bulunmadığını anlamak ister Bloch. Bloch, bu çığlığı sadece maddi baskının bir sonucu olarak görmeyip, bizatihi modernitenin şartlarının beraberinde getirdiği bir tür metafizik kaybının da ifadesi olduğunu düşünür. Buna eşlik eden bas bir ses gibi, bir umut metafiziği çıkarır karşımıza, o vaat edilmiş ülkeye olan arzumuzun sürüklediği bir "yön sabitesi".Özgürlükler âlemi henüz tamamlanmamış maddi bir şeydir; tarihsel diyalektik materyalizmin o gecikmiş kusursuzluğu, birbirinden alabildiğine uzaklaştırılmış alanları buluşturacaktır: gelecek ile doğayı, beklenti ile maddeyi (tözü).Bloch'un yeryüzündeki cenneti, programatik olmaktan çok süreçsel bir ütopyadır. Marksizmin bu bağlamda bir distopya olmayıp sahici, somut olarak dolayımlaştırılmış ve süreç olarak ucu açık bir ütopya olduğunu belirtir. Bloch cennete bu dünyada sahip olmaya yönelik apaçık metafiziksel soruları, evrensele yönelik dini kararlarda ve açıklamalarda doğru, hakiki bir dünyevi mesajın bozulmuş, çarpıtılmış halini gören bir Marksist ve ateist pozisyonundan ortaya atar.
- Açıklama
- Habermasın ileri sürdüğü gibi "dini fundamentalizm" istisnai bir modern fenomense, moderniteden uçarcasına çıkış, içinde yaşadığımız bu dönemde niçin özel, tek bir dini boyut üzerinden gerçekleşiyor, diye sormak gerekir. İnsanlar dine yöneldiklerinde neyin peşinde, ne arıyor olabilirler? Bunu yapmakla yanlış bilincin devamı olan Tanrı yanılsamasının apaçık kurbanları durumuna mı düşmektedirler, yoksa din sadece "halkın afyonu" olmaktan öte bir şey mi? Yanlış ve olduğundan farklı hatırlanan, ama kendi içinde bütünlüklü bir geçmişi geri çağırırken kökleri tahayyüle dayanmayan bir geleceği mi çağırmaktadır insan? Tanrının bağışlayıcılık kararlarının tartışılmayacağı anlayışının dünyasından radikal bir kopuş yaşamadan, bu yanlış hatırlanan geçmişten o geleceğe geçmek mümkün müdür?Bütün bunlar Ernst Bloch'un ömür boyu uğraştığı insan varoluşunun artılarını; bütün akla uygun açıklamaların tükendiği yerde karşımıza çıkan o fazlalarını anlama çabasının sorularındadır. Ezilen, baskı altında yaşayan mahlukun iniltisinin neye benzediğini ve bu iniltinin içinde sadece umutsuzluğun değil özgürlüğün de yüksek bir çığlığının bulunup bulunmadığını anlamak ister Bloch. Bloch, bu çığlığı sadece maddi baskının bir sonucu olarak görmeyip, bizatihi modernitenin şartlarının beraberinde getirdiği bir tür metafizik kaybının da ifadesi olduğunu düşünür. Buna eşlik eden bas bir ses gibi, bir umut metafiziği çıkarır karşımıza, o vaat edilmiş ülkeye olan arzumuzun sürüklediği bir "yön sabitesi".Özgürlükler âlemi henüz tamamlanmamış maddi bir şeydir; tarihsel diyalektik materyalizmin o gecikmiş kusursuzluğu, birbirinden alabildiğine uzaklaştırılmış alanları buluşturacaktır: gelecek ile doğayı, beklenti ile maddeyi (tözü).Bloch'un yeryüzündeki cenneti, programatik olmaktan çok süreçsel bir ütopyadır. Marksizmin bu bağlamda bir distopya olmayıp sahici, somut olarak dolayımlaştırılmış ve süreç olarak ucu açık bir ütopya olduğunu belirtir. Bloch cennete bu dünyada sahip olmaya yönelik apaçık metafiziksel soruları, evrensele yönelik dini kararlarda ve açıklamalarda doğru, hakiki bir dünyevi mesajın bozulmuş, çarpıtılmış halini gören bir Marksist ve ateist pozisyonundan ortaya atar.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.