Hümeyra'nın AnılarıPeygamber'in Gözdesi, Müminlerin Anası, Kıyamet'in Gelini: Hz. Ayşe
Peygamberin gözdesi, müminlerin anası, kıyametin gelini Hz. Ayşe'nin anıları…
"Bunlar benim özel anılarım… Mahremim… Müminlerin Anası olan Ayşe'nin değil… O'nun en sevdiği kadının, Hümeyra'sının hatıratı…Yaradan'ın nurunu içinde barındıran, cennetin yedinci katına yaşarken çıkmış kişinin göğsünde uyumuş, soluğuyla etrafına yaydığı gül rayihasını en yakınından içine çekmiş olan ben; İslam toplumunun kısaca Ebu Bekir olarak bildiği kutsal şahsiyetin kızı, Aişa Bint-i Abdullah ibni Ebu Kuhayfa'nın belleğinden divitine akan bu anıları senden sonra ilk okuyacak insanoğlundan niyazım, bana karşı dürüst olmasıdır. Resul ül Allah'ın soluğunu yüzünde, bedeninde, ruhunun derinliklerinde hissetmiş, o esintiyle bir ömür tüketmiş olan bu faninin de her şeyden önce bir kadın olduğunu unutmasın.
Kıskançlığı, ihtirasları, bedeni ve ruhunda patlayan tüm insani zaaflarıyla birlikte safkan bir kadın olduğunu…
Kadınların rüzgâra benzediğini…
Nereden, ne şiddette, ne zaman eseceğinin belli olmadığını… Allah'ın insanoğluna onun içinden can verdiğini…
Doğum sürecinde onu kadının fanusunda üç karanlık içinde, bir yaratıştan öbürüne geçirerek oluşturduğunu…
Ve kadının kıyamete kadar hangi çağda beden bulursa bulsun, asla değişmeyeceğini bilerek okumasını niyaz ediyorum."
- Açıklama
Peygamberin gözdesi, müminlerin anası, kıyametin gelini Hz. Ayşe'nin anıları…
"Bunlar benim özel anılarım… Mahremim… Müminlerin Anası olan Ayşe'nin değil… O'nun en sevdiği kadının, Hümeyra'sının hatıratı…Yaradan'ın nurunu içinde barındıran, cennetin yedinci katına yaşarken çıkmış kişinin göğsünde uyumuş, soluğuyla etrafına yaydığı gül rayihasını en yakınından içine çekmiş olan ben; İslam toplumunun kısaca Ebu Bekir olarak bildiği kutsal şahsiyetin kızı, Aişa Bint-i Abdullah ibni Ebu Kuhayfa'nın belleğinden divitine akan bu anıları senden sonra ilk okuyacak insanoğlundan niyazım, bana karşı dürüst olmasıdır. Resul ül Allah'ın soluğunu yüzünde, bedeninde, ruhunun derinliklerinde hissetmiş, o esintiyle bir ömür tüketmiş olan bu faninin de her şeyden önce bir kadın olduğunu unutmasın.
Kıskançlığı, ihtirasları, bedeni ve ruhunda patlayan tüm insani zaaflarıyla birlikte safkan bir kadın olduğunu…
Kadınların rüzgâra benzediğini…
Nereden, ne şiddette, ne zaman eseceğinin belli olmadığını… Allah'ın insanoğluna onun içinden can verdiğini…
Doğum sürecinde onu kadının fanusunda üç karanlık içinde, bir yaratıştan öbürüne geçirerek oluşturduğunu…
Ve kadının kıyamete kadar hangi çağda beden bulursa bulsun, asla değişmeyeceğini bilerek okumasını niyaz ediyorum."
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.