Hurufilik BilgisiFerişteoğlu Abdülmecid Külliyatı
Abdülmecid b. Freişte, nam-ı diğer Ferişteoğlu'nun (uzun bir süre onu Feriştehoğlu olarak andım ben) kitaplarıyla tanışıklığım yaklaşık bi on yıl öncesine kadar uzanıyor.Işk-name ,Ahiret-name ve Hidayet-name'yi araştırmanın ilk evresinde içersine okuyup yazdığım günler dünmüş gibi aklımda. Hurufi litaratürünün tüm eserini bitirmiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki Feriştoğlu'nun eserleri Hurufiliğin önemli bir kısmını öğrenmek için fazlasıyla yeterlidir.
Hurufiliğin ilk ve temel kaynaklarını okuduğuna hiç şüphemiz olmayan Ferişteoğlu ,Hurufilik tarihi için en az Fazlullah kadar önemli bir kişiliktir.Bilindiği üzere Hurufilik fazlullah tarafından İran'da kuruldu ve o coğrafya da yayıldı. Fazlullah'ın öldürülmesi ve devamındaki hurufiler alayhine gelişen çalkantılar ,İran'da Hurufiliğin izlerinin silinmesine sebep oldu . Hem aynı nedenlerle ,hen de Hurufiliğin yayılması amacıyla Hurufilik Anadolu2ya geçmiş ve yirminci yüzyılın başlarına kadar bu varlık kendisini göstermektedir.
Hurufliğin Anadolu'da yayılmasında en başta rolü Ferişteoğlu2nun oynadığı söylenebilir.Hatta felsefenin yayılması amacıyla ,şiirleriyle Hurufiği,tebliğ edici şekilde, doğrudan dile getirmeyen Nesimi'den daha önemli bir rol aldığı söylenebilir. Zira Ferişteoğlu, Hurufiliğin Anadolu'daki ilk yıllarında en temel hurufi eserleri Türkçeye çevirerek, sönmek üzere olan bir meşaleyi sönmemek üzere tekrar yakmıştır.hatta elimizdeki Hurufi yazma eserine baktığımızda onsekizinci yüzyılda kanine ,Ergirikesri ve İşkodra gibi Balkan şehirlerindeFerişteoğlu'nun eserinin kopya edildiğini görmekteyiz.
Bu denli önemli bir kişiliğin eserlerinin tamamının okuyucuların istifadesine sunulması uzun bir süredir hayallerimi süslüyordu.Eserlerinin tamamını okuyup Latin harflarine aktarmıştım .Türkiye'ya döndüğümde ,Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde İsmail Arıkoğlu hocamızın Işk-name'yi doktora tezi olarak ,kısa bir süre sonra da Özer Şenödeciyi kardeşiminAhiret-name'yi makale olarak hazırladığını öğrendim.Bu değerli arkadaşlarımın çalışmaları ,gerek transkripli olması gerekse nüsha karşılaştırması yapmış olmaları nedeniyle ,benim karamalarımdan daha çok bilimseldi.Arkadaşlarıma Ferişteoğlu Külliyatı fikrimi açınca ,her biri kadirşinaslık göstererek projeye önemli katkılar sağladılar.İ.Arıkoğlu IŞk-Name'yi Ö. Şenöndeyici Ahiret-Name ve Hidayet-Name'yi,bendeniz de Tercüme-i Hab-Name ve Risale-i Huruf'u değerli öğrencim Halil karabulut ile birlikte de Saadet-Name'yi neşre hazırladık.
Elinizdeki eserin ,uzun ve gayretli bir çalışmanın ürünü olduğunu söylemeye gerek yok, bizim için önemli olan bu çalışmanın tramplen vazifesi göstererek ,ardımızdan gelen araştırmacıları yeni ufuklara taşıması.İşte Hurufiliğin gizemli dünyasına Ferişteoğlu'nun açtığı pencere...
- Açıklama
Abdülmecid b. Freişte, nam-ı diğer Ferişteoğlu'nun (uzun bir süre onu Feriştehoğlu olarak andım ben) kitaplarıyla tanışıklığım yaklaşık bi on yıl öncesine kadar uzanıyor.Işk-name ,Ahiret-name ve Hidayet-name'yi araştırmanın ilk evresinde içersine okuyup yazdığım günler dünmüş gibi aklımda. Hurufi litaratürünün tüm eserini bitirmiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki Feriştoğlu'nun eserleri Hurufiliğin önemli bir kısmını öğrenmek için fazlasıyla yeterlidir.
Hurufiliğin ilk ve temel kaynaklarını okuduğuna hiç şüphemiz olmayan Ferişteoğlu ,Hurufilik tarihi için en az Fazlullah kadar önemli bir kişiliktir.Bilindiği üzere Hurufilik fazlullah tarafından İran'da kuruldu ve o coğrafya da yayıldı. Fazlullah'ın öldürülmesi ve devamındaki hurufiler alayhine gelişen çalkantılar ,İran'da Hurufiliğin izlerinin silinmesine sebep oldu . Hem aynı nedenlerle ,hen de Hurufiliğin yayılması amacıyla Hurufilik Anadolu2ya geçmiş ve yirminci yüzyılın başlarına kadar bu varlık kendisini göstermektedir.
Hurufliğin Anadolu'da yayılmasında en başta rolü Ferişteoğlu2nun oynadığı söylenebilir.Hatta felsefenin yayılması amacıyla ,şiirleriyle Hurufiği,tebliğ edici şekilde, doğrudan dile getirmeyen Nesimi'den daha önemli bir rol aldığı söylenebilir. Zira Ferişteoğlu, Hurufiliğin Anadolu'daki ilk yıllarında en temel hurufi eserleri Türkçeye çevirerek, sönmek üzere olan bir meşaleyi sönmemek üzere tekrar yakmıştır.hatta elimizdeki Hurufi yazma eserine baktığımızda onsekizinci yüzyılda kanine ,Ergirikesri ve İşkodra gibi Balkan şehirlerindeFerişteoğlu'nun eserinin kopya edildiğini görmekteyiz.
Bu denli önemli bir kişiliğin eserlerinin tamamının okuyucuların istifadesine sunulması uzun bir süredir hayallerimi süslüyordu.Eserlerinin tamamını okuyup Latin harflarine aktarmıştım .Türkiye'ya döndüğümde ,Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde İsmail Arıkoğlu hocamızın Işk-name'yi doktora tezi olarak ,kısa bir süre sonra da Özer Şenödeciyi kardeşiminAhiret-name'yi makale olarak hazırladığını öğrendim.Bu değerli arkadaşlarımın çalışmaları ,gerek transkripli olması gerekse nüsha karşılaştırması yapmış olmaları nedeniyle ,benim karamalarımdan daha çok bilimseldi.Arkadaşlarıma Ferişteoğlu Külliyatı fikrimi açınca ,her biri kadirşinaslık göstererek projeye önemli katkılar sağladılar.İ.Arıkoğlu IŞk-Name'yi Ö. Şenöndeyici Ahiret-Name ve Hidayet-Name'yi,bendeniz de Tercüme-i Hab-Name ve Risale-i Huruf'u değerli öğrencim Halil karabulut ile birlikte de Saadet-Name'yi neşre hazırladık.
Elinizdeki eserin ,uzun ve gayretli bir çalışmanın ürünü olduğunu söylemeye gerek yok, bizim için önemli olan bu çalışmanın tramplen vazifesi göstererek ,ardımızdan gelen araştırmacıları yeni ufuklara taşıması.İşte Hurufiliğin gizemli dünyasına Ferişteoğlu'nun açtığı pencere...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.