Hüseyin İnan Erikler Çiçek Açtığı Zaman - DedeErikler Çiçek Açtığı Zaman
Henüz 23 yaşında gencecik bir fidan, Hüseyin İnan…
Dünya halklarının, emperyalizme karşı haklı mücadelesini desteklemek için yola çıktılar. Büyük hedefleri ve idealleri uğruna yürüttükleri mücadelede, ölümü gülümseyerek karşıladılar.
Elinizdeki kitap Hüseyin İnan hakkında hazırlanmış kapsamlı bir araştırma ve çalışmanın sonucunda oluşturuldu. Bu kitap, Hüseyin İnan ve arkadaşlarının mücadelelerini ve anılarını bugünün gençlerine doğru kaynaklardan aktarma çabasının bir ürünüdür.
Editör
''Suçsuzluğumuz, ezilmişliğimiz kadar meşru, alın terimiz kadar kutsaldır. Tek suçumuz geri kalmış bir ülkenin çocukları olmamız ve emperyalizmin ne olduğunu bilmemizdir… 150 saatten fazla işkenceye tabi tutulduk. Önceden hazırlanmış ifadeler bize imzalattırılarak suç dosyaları haline getirildi… Günlerce süren işkenceler ve insanlık dışı uygulamalar, adli makamlara 'tahkikatı derinleştiriyoruz' şeklinde yansıtıldı. Bütün bunlar; altı günlük işkence, binlerce cop, sopa, küfür ve sayısız ifadeler işbirlikçilerin ve ortaklarının çıkarlarını korumak içindi. Türkiye halklarına şu noktayı kesinlikle açıklamak isteriz: Bizim şurayı ya da burayı bombalayacağımız, sabotaj yapacağımız iddiaları yalandır, kasıtlıdır, tertiptir. Biz devrimciyiz.''
''Biz, bağımsız Türkiye ideali için mücadele ediyoruz. Bunu sağlayıp başta Amerikan emperyalizmi olmak üzere, ülkemizi sömürenleri kovduktan sonra, sosyalist Türkiye'yi kuracağız. Babam da sömürücü. Ve dağıtıma önce babamın mal varlığından başlayacağım.''
Hüseyin İnan'ın son sözleri: ''Ben, şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım. Bundan sonra bu bayrağı Türk halkına emanet ediyorum. Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm.''
- Açıklama
Henüz 23 yaşında gencecik bir fidan, Hüseyin İnan…
Dünya halklarının, emperyalizme karşı haklı mücadelesini desteklemek için yola çıktılar. Büyük hedefleri ve idealleri uğruna yürüttükleri mücadelede, ölümü gülümseyerek karşıladılar.
Elinizdeki kitap Hüseyin İnan hakkında hazırlanmış kapsamlı bir araştırma ve çalışmanın sonucunda oluşturuldu. Bu kitap, Hüseyin İnan ve arkadaşlarının mücadelelerini ve anılarını bugünün gençlerine doğru kaynaklardan aktarma çabasının bir ürünüdür.
Editör''Suçsuzluğumuz, ezilmişliğimiz kadar meşru, alın terimiz kadar kutsaldır. Tek suçumuz geri kalmış bir ülkenin çocukları olmamız ve emperyalizmin ne olduğunu bilmemizdir… 150 saatten fazla işkenceye tabi tutulduk. Önceden hazırlanmış ifadeler bize imzalattırılarak suç dosyaları haline getirildi… Günlerce süren işkenceler ve insanlık dışı uygulamalar, adli makamlara 'tahkikatı derinleştiriyoruz' şeklinde yansıtıldı. Bütün bunlar; altı günlük işkence, binlerce cop, sopa, küfür ve sayısız ifadeler işbirlikçilerin ve ortaklarının çıkarlarını korumak içindi. Türkiye halklarına şu noktayı kesinlikle açıklamak isteriz: Bizim şurayı ya da burayı bombalayacağımız, sabotaj yapacağımız iddiaları yalandır, kasıtlıdır, tertiptir. Biz devrimciyiz.''
''Biz, bağımsız Türkiye ideali için mücadele ediyoruz. Bunu sağlayıp başta Amerikan emperyalizmi olmak üzere, ülkemizi sömürenleri kovduktan sonra, sosyalist Türkiye'yi kuracağız. Babam da sömürücü. Ve dağıtıma önce babamın mal varlığından başlayacağım.''
Hüseyin İnan'ın son sözleri: ''Ben, şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım. Bundan sonra bu bayrağı Türk halkına emanet ediyorum. Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm.''
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.