İbazi FıkhıDört Mezheple Mukayese (İbadat)
İbâziyye mezhebi İslâm Tarihinde ortaya çıkan ilk fıkhî mezheptir. Bu denli köklü bir geçmişe sahip olmasına rağmenHâricîlik gölgesinde kalmış olup fıkhî yönü ihmal edilmiştir. Bununla birlikte mezhebin önemini arttıran özelliklerin başındamezhebin kurucusu olan Câbir b. Zeyd'inİslâmî ilimlere vukufiyeti ve birçok sahâbiden ilmi dersler almış olmasıdır. Nitekim İbn Abbâs'ın Câbir hakkında söylediği ‘‘Eğer tüm Basra halkı Câbir'in ilmiyle yetinirse, Câbir'in Allah'ın kitabı hakkındaki ilmi onlara yeter ve artar'' sözü bu önemin tasdiki gibidir. Buna rağmen İbâzî fıkhının yeterince tanındığı söylenemez. Çünkü İbâzî fıkhının gölgede kalmasının sebeplerinden en önemlisi, İbâzîlerin Hâricî olarak yansıtılmasıdır. Oysaki İbâzîler daha ilk dönemden itibaren Hâricîliğin ana betimleyicisi olan şiddet ve Müslümanların tekfir edilmesine karşı çıkmışlardır. Özellikle mezheplerinin genel Hâricî tanımından ayrı değerlendirilmesi gerektiğini ısrarla vurgulamışlardır. Ancak İbâzî kaynaklarına gereğince müracaat edilmemesi, bu mezhebin bilinmesini engellemiş ve fıkhî yönünün ihmal edilmesine sebep olmuştur.
İbâzî fıkhının İbâdât kısmının konu edildiği bu çalışmada, İbâzîyye mezhebi Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezhepleriyle mukayese edilmiştir. Bu kitap sayesinde okuyucu, fıkıhtaki ibâdât bölümünün muhtelif konularında İbâziyye mezhebinin görüş ve delillerinin yanı sıra Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinin de görüşlerini delilleriyle bulabilecektir.
İbâziyye fıkhının Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezhepleriyle sistematik bir şekilde mukayese edildiği bu kitap ülkemizde yapılan ilk çalışma olması hasebiyle özgün bir niteliğe sahiptir. Bu çalışmayla İbâziyye mezhebine karşı var olan ön yargıların ortadan kalkmasını temenni etmekteyiz.
- Açıklama
İbâziyye mezhebi İslâm Tarihinde ortaya çıkan ilk fıkhî mezheptir. Bu denli köklü bir geçmişe sahip olmasına rağmenHâricîlik gölgesinde kalmış olup fıkhî yönü ihmal edilmiştir. Bununla birlikte mezhebin önemini arttıran özelliklerin başındamezhebin kurucusu olan Câbir b. Zeyd'inİslâmî ilimlere vukufiyeti ve birçok sahâbiden ilmi dersler almış olmasıdır. Nitekim İbn Abbâs'ın Câbir hakkında söylediği ‘‘Eğer tüm Basra halkı Câbir'in ilmiyle yetinirse, Câbir'in Allah'ın kitabı hakkındaki ilmi onlara yeter ve artar'' sözü bu önemin tasdiki gibidir. Buna rağmen İbâzî fıkhının yeterince tanındığı söylenemez. Çünkü İbâzî fıkhının gölgede kalmasının sebeplerinden en önemlisi, İbâzîlerin Hâricî olarak yansıtılmasıdır. Oysaki İbâzîler daha ilk dönemden itibaren Hâricîliğin ana betimleyicisi olan şiddet ve Müslümanların tekfir edilmesine karşı çıkmışlardır. Özellikle mezheplerinin genel Hâricî tanımından ayrı değerlendirilmesi gerektiğini ısrarla vurgulamışlardır. Ancak İbâzî kaynaklarına gereğince müracaat edilmemesi, bu mezhebin bilinmesini engellemiş ve fıkhî yönünün ihmal edilmesine sebep olmuştur.
İbâzî fıkhının İbâdât kısmının konu edildiği bu çalışmada, İbâzîyye mezhebi Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezhepleriyle mukayese edilmiştir. Bu kitap sayesinde okuyucu, fıkıhtaki ibâdât bölümünün muhtelif konularında İbâziyye mezhebinin görüş ve delillerinin yanı sıra Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinin de görüşlerini delilleriyle bulabilecektir.
İbâziyye fıkhının Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezhepleriyle sistematik bir şekilde mukayese edildiği bu kitap ülkemizde yapılan ilk çalışma olması hasebiyle özgün bir niteliğe sahiptir. Bu çalışmayla İbâziyye mezhebine karşı var olan ön yargıların ortadan kalkmasını temenni etmekteyiz.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.