İbret - Mehmed Tahir Münif
Mehmed Tahir Münif, Türk Edebiyatı'nda ilk defa bu çalışma ile tanıtılmaktadır. “İbret” başlığını taşıyan ve Mukaddime bölümünde “Hak Yerini Bulur” diye de isimlendirilen bu piyes, 1886 tarihinde, Sultan II. Abdülhamid devrinde yayınlanmıştır. Bu dönem, Türk Edebiyatı'nda Recâizâde Mahmud Ekrem ile Muallim Naci ve taraftarları arasındaki Zemzeme-Demdeme, Eski-Yeni tartışmalarının zirvede olduğu, Abdülhak Hâmid'in Yeni'nin zaferini ilan ettiği Makber'inden bir sene sonra, son zamanlarını yaşayan Namık Kemal'in Batı tiyatrosunu tanıttığı Celal Mukaddemesi'nden bir sene öncesine rastlamaktadır. Fransızca bilen, edebiyata meraklı, yetenekli bir genç olan yazar, zamanın hâkim edebî cereyanlarını esere büyük ölçüde yansıtmıştır. Eğlendirirken ders veren Romantik Batı tiyatrosu tarzında kaleme alınmışken, aynı zamanda halk hikâyeciliği ve temaşa geleneklerinden de esintiler taşımaktadır. Ahmed Midhat Efendi'nin iradeli, başarılı, çalışkan, ahlaklı, iş bitirici karakterlerinin yanında Servet-i Fünûn'dan on sene önce Ahmet Cemil gibi melankolik, şâirâne, marazî karakterlerin bir arada rol aldığı, Tanzimat Edebiyatı'nın ilk yeni kurmaca eserlerinde örnekleri görülen entrik yapı ile örülmüş bir anlatıdır. Şâirâne mizaçlı Mazlum Bey'in kudretli abisi Abdurrahman Bey vasıtası ile düşmanlarının üstesinden nasıl geldiğini, zulmün sonunun helâket olduğunu, kötülük edenin daima cezasını bulacağını anlatarak okura ibret dersleri vermeye çalışmaktadır. Türk Edebiyatı'nda ilk defa bu çalışma ile tanıtılacak yazarın ve eserinin, o dönem alt tabaka edebiyatında, bir taraftan eski anlatı geleneklerinin sürdürülürken diğer taraftan Batı etkisinde gelişen yeni kurmaca anlatı tekniklerinin ve Batı tiyatrosunun ayırt edici özelliklerinin nasıl yansıdığı konusunda ışık tutacağını ümit ediyoruz.
- Açıklama
Mehmed Tahir Münif, Türk Edebiyatı'nda ilk defa bu çalışma ile tanıtılmaktadır. “İbret” başlığını taşıyan ve Mukaddime bölümünde “Hak Yerini Bulur” diye de isimlendirilen bu piyes, 1886 tarihinde, Sultan II. Abdülhamid devrinde yayınlanmıştır. Bu dönem, Türk Edebiyatı'nda Recâizâde Mahmud Ekrem ile Muallim Naci ve taraftarları arasındaki Zemzeme-Demdeme, Eski-Yeni tartışmalarının zirvede olduğu, Abdülhak Hâmid'in Yeni'nin zaferini ilan ettiği Makber'inden bir sene sonra, son zamanlarını yaşayan Namık Kemal'in Batı tiyatrosunu tanıttığı Celal Mukaddemesi'nden bir sene öncesine rastlamaktadır. Fransızca bilen, edebiyata meraklı, yetenekli bir genç olan yazar, zamanın hâkim edebî cereyanlarını esere büyük ölçüde yansıtmıştır. Eğlendirirken ders veren Romantik Batı tiyatrosu tarzında kaleme alınmışken, aynı zamanda halk hikâyeciliği ve temaşa geleneklerinden de esintiler taşımaktadır. Ahmed Midhat Efendi'nin iradeli, başarılı, çalışkan, ahlaklı, iş bitirici karakterlerinin yanında Servet-i Fünûn'dan on sene önce Ahmet Cemil gibi melankolik, şâirâne, marazî karakterlerin bir arada rol aldığı, Tanzimat Edebiyatı'nın ilk yeni kurmaca eserlerinde örnekleri görülen entrik yapı ile örülmüş bir anlatıdır. Şâirâne mizaçlı Mazlum Bey'in kudretli abisi Abdurrahman Bey vasıtası ile düşmanlarının üstesinden nasıl geldiğini, zulmün sonunun helâket olduğunu, kötülük edenin daima cezasını bulacağını anlatarak okura ibret dersleri vermeye çalışmaktadır. Türk Edebiyatı'nda ilk defa bu çalışma ile tanıtılacak yazarın ve eserinin, o dönem alt tabaka edebiyatında, bir taraftan eski anlatı geleneklerinin sürdürülürken diğer taraftan Batı etkisinde gelişen yeni kurmaca anlatı tekniklerinin ve Batı tiyatrosunun ayırt edici özelliklerinin nasıl yansıdığı konusunda ışık tutacağını ümit ediyoruz.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.