İçimizdeki Karantina
Yaşanan durumlarda insanların içinde bulundukları duyguların ne olduğunu anlamaya çalışması, insanı farklı hissetiği durumun kaynağına götürür. Genellikle insanların içinde bulundukları gurur, nefret ve korku durumları da kontrolsüz tepkiler doğurur. İçinde bulunduğu durum ve olaylarda insan duygularını fark etmezse eğer duygularını doğru yaşayamaz ve kendini ifade edemez bir hal içinde bulur. İnsan haya????ndaki en önemli unsurlardan biri olan duygusal enerji, verimli kullanılmaz ve harcanır. Fiziksel rahatsızlıklar da bu enerjinin doğru kullanılmadığı durumlarda ortaya çıkar. Kalbi sıkışır, içi acır, derinliklerinde acı hisseder. Çok sevdiği, uğruna ölebileceği insandan ayrı yaşamak zorunda kalır. Neden yaşanır bunlar? Çünkü duygularını tanımadığı için, duygularından uzak kaldığı için, duygularını karantinaya aldığı için hayatın en güzel değeri olan sevdiğinden ayrı kaldığı için bu durumda olur insan. Mutluluk, aşk ve birliktelik yaşanmamaya başlar artık. Karantina altına alınmış 20 yaş altı veya 65 yaş üstü insanlar gibi insanın içindeki duygular da yönetilemez olur. “Kendimi koruyayım” derken kendi içerisinde çatışmalar başlatır insan. Bu çatışmaların sonu hüsran, bu çatışmaların sonu keder geririr. E kendi karanrinasında bu duyguları kontrol alrına almaya çalışan insan, duygularına “Sokağa çıkma yasağı” veren insan ne durumda olur?
Duyguları karanrinada tutmak için saldırgan bir tutum içerisinde bulur kendini. Hâlbuki insanın daha güçlü olması, ayaklarının yere daha sağlam basması için duygularını doğru bir şekilde yaşamasına ve duygularını karantina altından çıkarmasına ihtiyacı vardır. Karantinadan çıkan duyguların yaşanmasından sonra yaşanan doğru duygu durumlarıyla daha sağlıklı ilişkiler kurmak da kaçınılmaz olacaktır.
- Açıklama
Yaşanan durumlarda insanların içinde bulundukları duyguların ne olduğunu anlamaya çalışması, insanı farklı hissetiği durumun kaynağına götürür. Genellikle insanların içinde bulundukları gurur, nefret ve korku durumları da kontrolsüz tepkiler doğurur. İçinde bulunduğu durum ve olaylarda insan duygularını fark etmezse eğer duygularını doğru yaşayamaz ve kendini ifade edemez bir hal içinde bulur. İnsan haya????ndaki en önemli unsurlardan biri olan duygusal enerji, verimli kullanılmaz ve harcanır. Fiziksel rahatsızlıklar da bu enerjinin doğru kullanılmadığı durumlarda ortaya çıkar. Kalbi sıkışır, içi acır, derinliklerinde acı hisseder. Çok sevdiği, uğruna ölebileceği insandan ayrı yaşamak zorunda kalır. Neden yaşanır bunlar? Çünkü duygularını tanımadığı için, duygularından uzak kaldığı için, duygularını karantinaya aldığı için hayatın en güzel değeri olan sevdiğinden ayrı kaldığı için bu durumda olur insan. Mutluluk, aşk ve birliktelik yaşanmamaya başlar artık. Karantina altına alınmış 20 yaş altı veya 65 yaş üstü insanlar gibi insanın içindeki duygular da yönetilemez olur. “Kendimi koruyayım” derken kendi içerisinde çatışmalar başlatır insan. Bu çatışmaların sonu hüsran, bu çatışmaların sonu keder geririr. E kendi karanrinasında bu duyguları kontrol alrına almaya çalışan insan, duygularına “Sokağa çıkma yasağı” veren insan ne durumda olur?
Duyguları karanrinada tutmak için saldırgan bir tutum içerisinde bulur kendini. Hâlbuki insanın daha güçlü olması, ayaklarının yere daha sağlam basması için duygularını doğru bir şekilde yaşamasına ve duygularını karantina altından çıkarmasına ihtiyacı vardır. Karantinadan çıkan duyguların yaşanmasından sonra yaşanan doğru duygu durumlarıyla daha sağlıklı ilişkiler kurmak da kaçınılmaz olacaktır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.