Bir solukta okuyacağınız bu romanda Ümit Ziya Altı okurlarını sufizmin mistik dünyasında gizemlerle dolu bir gezintiye çıkarıyor. “Alemin sırrı ancak dil susup da gönül dile geldiğinde çözülür.” düsturu ile yazarın kaleminden gözyaşı misali süzülen mürekkep damlaları dile gelerek gerçek aşkı Leyla'da ararken Mevla'da bulanların hikayesine dönüşüyor.
Yarınlarını kaybettiğini sanarak dünde mahsur kalanların, şimdiki zamanda çıktıkları tasavvuf yolculuğunu anlatıyor, anlatmakla da kalmayıp o duyguları okuyucuların zihinlerinde yaşatmayı başarıyor.
Bir yaprak gibi suya düşüp de onu zerre kadar incitmeden “hiç” olabilme yolculuğunda, tek gerçeğin “yaradan” olduğunu görebilenlerin öyküsünü okuyacaksınız bu kitapta. Hüznü en çok aşıklara yakıştıran, aşk acısını tatmadan gerçek aşkın bulunamayacağını anlatan, okurken tasavvufun yürekleri ısıtan havasını teneffüs edebileceğiniz, kendinizi bazen Galata Mevlevihanesi'nde bembeyaz tennureler içinde sema ederken, bazen de Numan Dede Tekkesi'nde Mevlevi sohbetleri dinlerken bulacağınız bir kitap bu.
Ve belki de kimilerini ten kafeslerinden kurtarıp “hiç” olabilmenin sırrına erdirebilecek bir kitap…
- Açıklama
Bir solukta okuyacağınız bu romanda Ümit Ziya Altı okurlarını sufizmin mistik dünyasında gizemlerle dolu bir gezintiye çıkarıyor. “Alemin sırrı ancak dil susup da gönül dile geldiğinde çözülür.” düsturu ile yazarın kaleminden gözyaşı misali süzülen mürekkep damlaları dile gelerek gerçek aşkı Leyla'da ararken Mevla'da bulanların hikayesine dönüşüyor.
Yarınlarını kaybettiğini sanarak dünde mahsur kalanların, şimdiki zamanda çıktıkları tasavvuf yolculuğunu anlatıyor, anlatmakla da kalmayıp o duyguları okuyucuların zihinlerinde yaşatmayı başarıyor.
Bir yaprak gibi suya düşüp de onu zerre kadar incitmeden “hiç” olabilme yolculuğunda, tek gerçeğin “yaradan” olduğunu görebilenlerin öyküsünü okuyacaksınız bu kitapta. Hüznü en çok aşıklara yakıştıran, aşk acısını tatmadan gerçek aşkın bulunamayacağını anlatan, okurken tasavvufun yürekleri ısıtan havasını teneffüs edebileceğiniz, kendinizi bazen Galata Mevlevihanesi'nde bembeyaz tennureler içinde sema ederken, bazen de Numan Dede Tekkesi'nde Mevlevi sohbetleri dinlerken bulacağınız bir kitap bu.
Ve belki de kimilerini ten kafeslerinden kurtarıp “hiç” olabilmenin sırrına erdirebilecek bir kitap…
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.