%35
İki Küçük Islak Fare Handan Tan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257352710
Boyut
13.00x21.00
Sayfa Sayısı
117
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

İki Küçük Islak Fare

Yazar: Handan Tan
Yayınevi : Klaros Yayınları
25,00TL
16,25TL
%35
Satışta değil
9786257352710
873424
İki Küçük Islak Fare
İki Küçük Islak Fare
16.25

Herkes ne zaman ölür, elbet gülünün solduğu akşam.

Turgut Uyar

Taksim, karıncalar gibi koşuşturan insanlarla doluydu. Gezici piyango satıcıları, ‘'Bugün çekiliyor... Bugün çekiliyor! Büyük ikramiye bir milyar!'' diye yol kesiyorlardı. Bir polis, ‘'34... 740, Bekleme yapma... Bekleme yapma'' diye trafiği düzenlemeye çalışıyor; bu ses, Sıraselviler Caddesi üzerindeki müzik dükkânından yayılan arabesk ezgiyi bastıramıyordu. Islak sandviç satan büfelerden dağılan iştah açıcı kokular, köşe başındaki çingene kızın frezya sepetlerinden gelen baygın kokuyla harmanlanıyordu.

Büfelerin, küçük lokantaların dışarıya bıraktığı ağzına kadar dolu çöp bidonlarına kediler üşüşmüştü. Adresin bulunduğu sokağı biliyordu Oktay. Cihangir Otoparkı'na doğru gitmeliydi. Ancak tek sıra halinde yürünebiliyordu. Eski apartmanların birbirine yaslandığı, kedi, kusmuk ve sidik kokulu bir sokaktı. Toprak zeminde oluşmuş çukurlardaki su birikintilerine basmamak için seke seke otoparkta ilerledi. Elindeki kâğıda tekrar baktı.

  • Açıklama
    • Herkes ne zaman ölür, elbet gülünün solduğu akşam.

      Turgut Uyar

      Taksim, karıncalar gibi koşuşturan insanlarla doluydu. Gezici piyango satıcıları, ‘'Bugün çekiliyor... Bugün çekiliyor! Büyük ikramiye bir milyar!'' diye yol kesiyorlardı. Bir polis, ‘'34... 740, Bekleme yapma... Bekleme yapma'' diye trafiği düzenlemeye çalışıyor; bu ses, Sıraselviler Caddesi üzerindeki müzik dükkânından yayılan arabesk ezgiyi bastıramıyordu. Islak sandviç satan büfelerden dağılan iştah açıcı kokular, köşe başındaki çingene kızın frezya sepetlerinden gelen baygın kokuyla harmanlanıyordu.

      Büfelerin, küçük lokantaların dışarıya bıraktığı ağzına kadar dolu çöp bidonlarına kediler üşüşmüştü. Adresin bulunduğu sokağı biliyordu Oktay. Cihangir Otoparkı'na doğru gitmeliydi. Ancak tek sıra halinde yürünebiliyordu. Eski apartmanların birbirine yaslandığı, kedi, kusmuk ve sidik kokulu bir sokaktı. Toprak zeminde oluşmuş çukurlardaki su birikintilerine basmamak için seke seke otoparkta ilerledi. Elindeki kâğıda tekrar baktı.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat