İktisat ve Toplum Dergisi Sayı: 97 Kasım 2018
Bu Sayıda;
Okuyucularımızı her sayıda yeni konuklarla buluşturmaya gayret ettiğimiz yuvarlak masa toplantılarının üçüncüsünü 7 Kasım'da, Rekabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdal Türkkan, TOBB-ETÜ İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Serdar Sayan ve editörümüz Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak ile gerçekleştirdik. Piyasa ve piyasaya müdahale konusunu masaya yatırarak, “Türkiye'deki piyasa ekonomisi gerçekten piyasa ekonomisi diyebileceğimiz bir ekonomi mi?” sorusunu tartıştık.
Prof. Dr. İlhan Tekeli makalesinde, toplumun üçlü temsilinin gelişmesi sonrasında, siyasal düşüncede ne tür bir değişmenin olabileceğini ve nasıl bir içerik kazandığını tartışıyor; “ortak olanı” üçlü bir temsilin yeni bir ögesi olarak kabul etmemizin siyasal düşünceyi nasıl etkilediğini ele alıyor.
İktisat literatüründe iktisadın bilim mi, sanat mı yoksa her ikisi birden mi olduğuna dair, özellikle 20. yüzyılın başında çok sayıda görüş bildirilmiş ve tartışmalar yapılmıştır. Prof. Dr. Ercan Eren, bu tartışmaya açıklık getiriyor.
Rauf Gönenç, ülkelerin orta gelir seviyesine ulaşmasının, daha hızlı büyümeleri için zemin hazırladığı fikrinin doğruluğundan bahsediyor ancak, bunun gerçekleşmesi için belli makroekonomik, finansal, eğitim ve hukuk reformlarının girişimci dinamiklerini güçlendirmesi gerektiğini de ekliyor.
Osman Arolat, Ekonomiye Tanıklık Edenler köşemizin ilk röportajını dönemin Hazine Müsteşarı Kaya Erdem ile gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Turan Subaşat, Zombi İktisat ile dergimizde bir yazı dizisine başladı.
Bayram Ali Eşiyok, Latin Amerika bağlamında geliştirilen bürokratik-otoriter devlet (BOD) modeline kısaca değiniyor ve Türkiye'deki popülizm tartışmaları üzerinde duruyor.
Arzu Alvan Bozdereli, tam adı “Rete Internazionale delle citta del buon vivere” (Yaşamın Kolay Olduğu Şehirlerin Uluslararası Ağı) olan ve kısaca “Yavaş Şehir” olarak anılan birliği açıklayarak, Yavaş Şehir sertifikası almaya hak kazanabilmek için hangi konularda projelerin üretilmesi gerektiğini anlatıyor.
Osman Arolat, yazısında, gazeteci Okay Gönensin'in kitabından bahsediyor.
Keyifli okumalar dileriz…
- Açıklama
Bu Sayıda;
Okuyucularımızı her sayıda yeni konuklarla buluşturmaya gayret ettiğimiz yuvarlak masa toplantılarının üçüncüsünü 7 Kasım'da, Rekabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdal Türkkan, TOBB-ETÜ İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Serdar Sayan ve editörümüz Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak ile gerçekleştirdik. Piyasa ve piyasaya müdahale konusunu masaya yatırarak, “Türkiye'deki piyasa ekonomisi gerçekten piyasa ekonomisi diyebileceğimiz bir ekonomi mi?” sorusunu tartıştık.
Prof. Dr. İlhan Tekeli makalesinde, toplumun üçlü temsilinin gelişmesi sonrasında, siyasal düşüncede ne tür bir değişmenin olabileceğini ve nasıl bir içerik kazandığını tartışıyor; “ortak olanı” üçlü bir temsilin yeni bir ögesi olarak kabul etmemizin siyasal düşünceyi nasıl etkilediğini ele alıyor.
İktisat literatüründe iktisadın bilim mi, sanat mı yoksa her ikisi birden mi olduğuna dair, özellikle 20. yüzyılın başında çok sayıda görüş bildirilmiş ve tartışmalar yapılmıştır. Prof. Dr. Ercan Eren, bu tartışmaya açıklık getiriyor.
Rauf Gönenç, ülkelerin orta gelir seviyesine ulaşmasının, daha hızlı büyümeleri için zemin hazırladığı fikrinin doğruluğundan bahsediyor ancak, bunun gerçekleşmesi için belli makroekonomik, finansal, eğitim ve hukuk reformlarının girişimci dinamiklerini güçlendirmesi gerektiğini de ekliyor.
Osman Arolat, Ekonomiye Tanıklık Edenler köşemizin ilk röportajını dönemin Hazine Müsteşarı Kaya Erdem ile gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Turan Subaşat, Zombi İktisat ile dergimizde bir yazı dizisine başladı.
Bayram Ali Eşiyok, Latin Amerika bağlamında geliştirilen bürokratik-otoriter devlet (BOD) modeline kısaca değiniyor ve Türkiye'deki popülizm tartışmaları üzerinde duruyor.
Arzu Alvan Bozdereli, tam adı “Rete Internazionale delle citta del buon vivere” (Yaşamın Kolay Olduğu Şehirlerin Uluslararası Ağı) olan ve kısaca “Yavaş Şehir” olarak anılan birliği açıklayarak, Yavaş Şehir sertifikası almaya hak kazanabilmek için hangi konularda projelerin üretilmesi gerektiğini anlatıyor.
Osman Arolat, yazısında, gazeteci Okay Gönensin'in kitabından bahsediyor.Keyifli okumalar dileriz…
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.