İktisat ve Toplum Sayı 68 %15 indirimli
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9771309941356
Boyut
200-275
Sayfa Sayısı
64
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-06
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe

İktisat ve Toplum Sayı 68

Yayınevi : Efil Yayınevi
10,00TL
Satışta değil
9771309941356
637677
İktisat ve Toplum Sayı 68
İktisat ve Toplum Sayı 68
10.00
Suriye'li Mülteciler Türkiye Ekonomisini Nasıl Etkiliyor? - Oğuz Esen - Ayla Oğuş Binatlı
Devlet ve Otoriterlik Üzerine - R. Mustafa Pirili
İktisatta Yeni Bir Literatür: Araştırma Etiği - Altuğ Yalçıntaş
Türkiye'nin Yüksek Teknoloji İhracatı ya da "Asiye Nasıl Kurtulur?" - Bayram Ali Eşiyok
Türkiye'de 2015 Yılı İtibariyle Yaşam Endeksi Açısından İllerin Değerlendirmesi - Burcu Türkcan
Nihilizmin Dönüşü mü? ? II - Metin Sarfati
Klasik İktisadi Analizde Doğanın Yeri - Ferda Uzunyayla
Ali Nejat Ölçen'in Siyasetçilik Anıları - Osman S. Arolat
İki Kez Unutulmuş Bir Moskova Şarkısı: Parla Yıldızım, Parla - Levent Özübek

SURİYELİ
MÜLTECİLER

Türkiye'deki ekonomi gündemi ile dünyadaki gündem birbirinden ayrışmış durumda. Dünyada büyüme, borç ve işsizlik gibi sorunlar ana gündemi oluştururken, Türkiye gündemini terör, Suriyeli mülteciler ve çocuk sayısı gibi tartışmalar dolduruyor.
Tüm bu tartışmalar ekonomiyi unuttursa da, aslında sorunların temelinde yine ekonomi bulunmakta. Türkiye'de kişi başına düşen GSYH on bin doların altına geriledi, üstelik bu gelir de adaletsiz dağılıyor. OECD ülkeleri içinde gelir dağılımındaki eşitsizlikte; Türkiye, Meksika ile birlikte sonunculuğu paylaşıyor. Dolayısıyla OECD ve AB üyesi ülkeler arasında Türkiye'yi kıskanan yok. Çünkü bizim kıskanıyorlar yargısı için örnek gösterilen metro ve havaalanı gibi yatırımları bu ülkeler epeyce bir yıl önce yapmıştı. Örneğin Berlin metrosu 1902'de, New York metrosu 1870'de, Paris metrosu 1900'de, Londra metrosu 1863'de yapıldı. Yani kıskanılacak bir durum yok. Ancak GSYH pastası küçüldükçe, adil paylaşılmadıkça ekonomik ve sosyal sorunlar büyüyecek. Bunların yaratacağı yapılanmanın gelecekteki maliyeti de çok yüksek olacak.
Elbette Türkiye'nin başı çektiği alanlar da var. Örneğin Türkiye dünyada en fazla mülteci barındıran ülke. Bunun tüm yükü de Türk halkının üzerine kaldı. Biz de bundan dolayı bu sayıda Suriyelilerin yükünü kapak konumuz yaptık. Oğuz Esen ve Ayla Oğuş Binatlı'nın çalışmaları sanırım konuya açıklık getiriyor.
Türkiye yeni bir anayasa yapmaya çalışıyor. Hedef; ülke yönetiminde, belki de rejiminde değişiklik yapmak. Ancak bu konuda toplumsal uzlaşma yok. Yani kimin anayasası kabul edilirse edilsin, halkın yüzde ellisi bundan memnun kalmayacak. Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleri olmak zorundadır. Tersi durumda uzlaşmayı değil, çatışmayı satın almış olursunuz. Bu tür toplumlar sonunda otoriterizme teslim olur. Mustafa Pirili konuyu İTD için yazdı.
İTD bu sayısında da yine önemli çalışmalarla karşınızda. Katkı veren tüm yazarlarımıza teşekkür ederiz.
Sevgiyle ve okuyarak kalın,
Ömer Faruk Çolak
  • Açıklama
    • Suriye'li Mülteciler Türkiye Ekonomisini Nasıl Etkiliyor? - Oğuz Esen - Ayla Oğuş Binatlı
      Devlet ve Otoriterlik Üzerine - R. Mustafa Pirili
      İktisatta Yeni Bir Literatür: Araştırma Etiği - Altuğ Yalçıntaş
      Türkiye'nin Yüksek Teknoloji İhracatı ya da "Asiye Nasıl Kurtulur?" - Bayram Ali Eşiyok
      Türkiye'de 2015 Yılı İtibariyle Yaşam Endeksi Açısından İllerin Değerlendirmesi - Burcu Türkcan
      Nihilizmin Dönüşü mü? ? II - Metin Sarfati
      Klasik İktisadi Analizde Doğanın Yeri - Ferda Uzunyayla
      Ali Nejat Ölçen'in Siyasetçilik Anıları - Osman S. Arolat
      İki Kez Unutulmuş Bir Moskova Şarkısı: Parla Yıldızım, Parla - Levent Özübek

      SURİYELİ
      MÜLTECİLER

      Türkiye'deki ekonomi gündemi ile dünyadaki gündem birbirinden ayrışmış durumda. Dünyada büyüme, borç ve işsizlik gibi sorunlar ana gündemi oluştururken, Türkiye gündemini terör, Suriyeli mülteciler ve çocuk sayısı gibi tartışmalar dolduruyor.
      Tüm bu tartışmalar ekonomiyi unuttursa da, aslında sorunların temelinde yine ekonomi bulunmakta. Türkiye'de kişi başına düşen GSYH on bin doların altına geriledi, üstelik bu gelir de adaletsiz dağılıyor. OECD ülkeleri içinde gelir dağılımındaki eşitsizlikte; Türkiye, Meksika ile birlikte sonunculuğu paylaşıyor. Dolayısıyla OECD ve AB üyesi ülkeler arasında Türkiye'yi kıskanan yok. Çünkü bizim kıskanıyorlar yargısı için örnek gösterilen metro ve havaalanı gibi yatırımları bu ülkeler epeyce bir yıl önce yapmıştı. Örneğin Berlin metrosu 1902'de, New York metrosu 1870'de, Paris metrosu 1900'de, Londra metrosu 1863'de yapıldı. Yani kıskanılacak bir durum yok. Ancak GSYH pastası küçüldükçe, adil paylaşılmadıkça ekonomik ve sosyal sorunlar büyüyecek. Bunların yaratacağı yapılanmanın gelecekteki maliyeti de çok yüksek olacak.
      Elbette Türkiye'nin başı çektiği alanlar da var. Örneğin Türkiye dünyada en fazla mülteci barındıran ülke. Bunun tüm yükü de Türk halkının üzerine kaldı. Biz de bundan dolayı bu sayıda Suriyelilerin yükünü kapak konumuz yaptık. Oğuz Esen ve Ayla Oğuş Binatlı'nın çalışmaları sanırım konuya açıklık getiriyor.
      Türkiye yeni bir anayasa yapmaya çalışıyor. Hedef; ülke yönetiminde, belki de rejiminde değişiklik yapmak. Ancak bu konuda toplumsal uzlaşma yok. Yani kimin anayasası kabul edilirse edilsin, halkın yüzde ellisi bundan memnun kalmayacak. Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleri olmak zorundadır. Tersi durumda uzlaşmayı değil, çatışmayı satın almış olursunuz. Bu tür toplumlar sonunda otoriterizme teslim olur. Mustafa Pirili konuyu İTD için yazdı.
      İTD bu sayısında da yine önemli çalışmalarla karşınızda. Katkı veren tüm yazarlarımıza teşekkür ederiz.
      Sevgiyle ve okuyarak kalın,
      Ömer Faruk Çolak
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat