İlk AhitElestü Bi Rabbiküm Kalu Bela
Yüca Allah, yeryüzünü insanın yaşayabileceği mükemmel bir hale getirdikten sonra orada hükümlerini uygulayıp, kendi adına iş görebilecek bir halife yaratmayı murat etmiştir. Bunun akabininde onu, yani Hz. Adem'i yaratıp akıl, ilim ve irade gibi bir takım özellikler ile donatarak, yaratılacağı haberinin verilmesi karşısında pek de olumlu bir tavır sergilemeyen ruhani varlıklara karşı üstünlüğünü tescil etmiştir. Böylesine bir imtiyaz ve misyona sahip olan varlık yeryüzüne gönderilmezden önce Allah, teselsülen, kıyamete kadar gelecek olan nesil ile bir ana sözleşme yapmıştır. "Hani Rabbın ademoğllarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi kendilerine karşı şahit tutmuş, 'Ben sizin Rabbınız değil miyim?' demişti. Onlar da: Evet biz buna şahidiz demişlerdi." (A'raf Süresi 172. ve 173. ) Çeşitli dönemlerde bu uyarılara muhatap olan insanlardan bir kısmı, elest ikrarı ile şekillenen fıtratlarının sesine ve gönderilen elçilerin davetine kulak verip ezelde yapılan ana sözleşmeye sadakat göstermiş; diğer bir bir kısmı da aksine bir hareketle batıl üzere olan atalarının arkasından gidip heva ve heveslerini putlaştırarak sadakatsizlikte karar kılmışlardır. İşte bahis konusu olan ayette bu olayın ezel boyutunda verilen Allah'ı Rab olarak tanıma sözünün, ahirette kaybedenlerden olmamak için teklif aleminde gereğinin yerine getirilmesinin önemi, bir kez daha vurgulanmış olmaktadır. Bu çalışma, Allah ile ademoğulları arasında ezelde yapıldığı haber verilen iilk sözleşmeyi ve ona sadakate sevk eden ve sadakatten alıkoyan etkenleri, Kur'an-ı Kerim'in bütünlüğünü esas alarak incelemeye çalışır.
- Açıklama
Yüca Allah, yeryüzünü insanın yaşayabileceği mükemmel bir hale getirdikten sonra orada hükümlerini uygulayıp, kendi adına iş görebilecek bir halife yaratmayı murat etmiştir. Bunun akabininde onu, yani Hz. Adem'i yaratıp akıl, ilim ve irade gibi bir takım özellikler ile donatarak, yaratılacağı haberinin verilmesi karşısında pek de olumlu bir tavır sergilemeyen ruhani varlıklara karşı üstünlüğünü tescil etmiştir. Böylesine bir imtiyaz ve misyona sahip olan varlık yeryüzüne gönderilmezden önce Allah, teselsülen, kıyamete kadar gelecek olan nesil ile bir ana sözleşme yapmıştır. "Hani Rabbın ademoğllarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi kendilerine karşı şahit tutmuş, 'Ben sizin Rabbınız değil miyim?' demişti. Onlar da: Evet biz buna şahidiz demişlerdi." (A'raf Süresi 172. ve 173. ) Çeşitli dönemlerde bu uyarılara muhatap olan insanlardan bir kısmı, elest ikrarı ile şekillenen fıtratlarının sesine ve gönderilen elçilerin davetine kulak verip ezelde yapılan ana sözleşmeye sadakat göstermiş; diğer bir bir kısmı da aksine bir hareketle batıl üzere olan atalarının arkasından gidip heva ve heveslerini putlaştırarak sadakatsizlikte karar kılmışlardır. İşte bahis konusu olan ayette bu olayın ezel boyutunda verilen Allah'ı Rab olarak tanıma sözünün, ahirette kaybedenlerden olmamak için teklif aleminde gereğinin yerine getirilmesinin önemi, bir kez daha vurgulanmış olmaktadır. Bu çalışma, Allah ile ademoğulları arasında ezelde yapıldığı haber verilen iilk sözleşmeyi ve ona sadakate sevk eden ve sadakatten alıkoyan etkenleri, Kur'an-ı Kerim'in bütünlüğünü esas alarak incelemeye çalışır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.