İlk Bakışta Aşk
37 yaşındaki Jeremy Marsh'ı en son gördüğümüzde (Sparks'ın Aşka İnanınca adlı romanının baş karakteri), bilim-teknik dergisindeki köşesi için ilginç bir hikâye kapmak uğruna New York'tan kalkıp Boone Creek'e yolculuk etmiş ve sonuçta da kasabanın otuz yaşındaki kütüphanecisi Lexie Darnell'a aşık olmuştu. Şimdi ise Lexie hamile ve eşinden boşanan Jeremy, yalnızca aralarındaki gerçek aşk yüzünden, Lexie ile birlikte yeni bir hayat kurabilmek üzere bu sessiz sakin kasabaya taşınıyor.
Roman, evliliğe doğru ilerlerken ikilinin yaşadığı gerginliklere odaklanıyor. Evlenmeyi başarabilecekler mi, yoksa başaramayacaklar mı? İşler bozulacak mı, yoksa düzelecek mi? Evlilik öncesi çiftlerin arasına giren sorunlar nefis bir hikâyeye dönüşüyor, İlk Bakışta Aşk'ta. Düğün günü yaklaştıkça, arabozucuların da desteğiyle gerilim iyice tırmanıyor...
"Sparks, bunu her seferinde yapmayı nasıl beceriyor bilinmez ama yine olmuş. Aylarca liste başlarında seyreden İlk Bakışta Aşk'tan önce mendilleri hazırlayın. Kabul edin, yeri geldiğinde hepimizin gözyaşlarımızı tutamamaya ihtiyacı oluyor."
-The New York Times
Sparks, İlk Bakışta Aşk ile "Sevdiğimiz insanları ne kadar tanıyoruz?" sorusuna cevap arıyor. Aşk, ihanet, yeni başlangıçlar getiren bitişler, neşeye dönüşen trajediler ve sonsuz aşk sezgisi... Hepsi bir arada bu yazın en romantik romanına dönüşüyor. Nicholas Sparks çok sevilen romanı Aşka İnanınca'nın iki karakterine yeniden hayat veriyor ve bu olağandışı aşk efsanesi devam ediyor.
Jeremy Marsh'ın hayatta yapmayacağına yemin ettiği birkaç şey vardı aslında. New York şehrinden asla ayrılmayacaktı. Bir evlilikte başarısız olduğu için, kalbini başka birine kolay kolay açmayacaktı. Ve tabii en önemlisi, kesinlikle yeniden birinin kocası olmayacaktı. Ama işte işe bakın ki, Jeremy şimdi Kuzey Carolina kasabası Boone Creek'te yaşıyor, Lexie Darnell ile evlenmek üzere ve kızının doğumunu bekliyor. Ancak tam hayat mutlu mutlu yeni düzenine kavuşuyor derken huzur kaçıran, gizemli bir e-posta bilgisayarına yerleşip eski yaraları deşiyor ve genç çiftin hayatını sonsuza dek değiştirecek bir dizi olay devreye giriyor. Nicholas Sparks, evrensel romantizmin yeni kralı ve sahip olduğu değerler ile bizi kaybetmek üzere olduğumuz bazı şeylere sımsıkı tutunmaya davet ediyor.
- Açıklama
37 yaşındaki Jeremy Marsh'ı en son gördüğümüzde (Sparks'ın Aşka İnanınca adlı romanının baş karakteri), bilim-teknik dergisindeki köşesi için ilginç bir hikâye kapmak uğruna New York'tan kalkıp Boone Creek'e yolculuk etmiş ve sonuçta da kasabanın otuz yaşındaki kütüphanecisi Lexie Darnell'a aşık olmuştu. Şimdi ise Lexie hamile ve eşinden boşanan Jeremy, yalnızca aralarındaki gerçek aşk yüzünden, Lexie ile birlikte yeni bir hayat kurabilmek üzere bu sessiz sakin kasabaya taşınıyor.
Roman, evliliğe doğru ilerlerken ikilinin yaşadığı gerginliklere odaklanıyor. Evlenmeyi başarabilecekler mi, yoksa başaramayacaklar mı? İşler bozulacak mı, yoksa düzelecek mi? Evlilik öncesi çiftlerin arasına giren sorunlar nefis bir hikâyeye dönüşüyor, İlk Bakışta Aşk'ta. Düğün günü yaklaştıkça, arabozucuların da desteğiyle gerilim iyice tırmanıyor...
"Sparks, bunu her seferinde yapmayı nasıl beceriyor bilinmez ama yine olmuş. Aylarca liste başlarında seyreden İlk Bakışta Aşk'tan önce mendilleri hazırlayın. Kabul edin, yeri geldiğinde hepimizin gözyaşlarımızı tutamamaya ihtiyacı oluyor."
-The New York TimesSparks, İlk Bakışta Aşk ile "Sevdiğimiz insanları ne kadar tanıyoruz?" sorusuna cevap arıyor. Aşk, ihanet, yeni başlangıçlar getiren bitişler, neşeye dönüşen trajediler ve sonsuz aşk sezgisi... Hepsi bir arada bu yazın en romantik romanına dönüşüyor. Nicholas Sparks çok sevilen romanı Aşka İnanınca'nın iki karakterine yeniden hayat veriyor ve bu olağandışı aşk efsanesi devam ediyor.
Jeremy Marsh'ın hayatta yapmayacağına yemin ettiği birkaç şey vardı aslında. New York şehrinden asla ayrılmayacaktı. Bir evlilikte başarısız olduğu için, kalbini başka birine kolay kolay açmayacaktı. Ve tabii en önemlisi, kesinlikle yeniden birinin kocası olmayacaktı. Ama işte işe bakın ki, Jeremy şimdi Kuzey Carolina kasabası Boone Creek'te yaşıyor, Lexie Darnell ile evlenmek üzere ve kızının doğumunu bekliyor. Ancak tam hayat mutlu mutlu yeni düzenine kavuşuyor derken huzur kaçıran, gizemli bir e-posta bilgisayarına yerleşip eski yaraları deşiyor ve genç çiftin hayatını sonsuza dek değiştirecek bir dizi olay devreye giriyor. Nicholas Sparks, evrensel romantizmin yeni kralı ve sahip olduğu değerler ile bizi kaybetmek üzere olduğumuz bazı şeylere sımsıkı tutunmaya davet ediyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.