İmam-ı Azam Ebu Hanife Fıkh-ı Ekber
Hanefi mezhebinin kurucusu İmam Ebu Hanife, hukuki görüş ve düşünceleriyle, İslâm kültür ve medeniyetinin oluşmasında içtihadı düşüncesinin gelişmesinde en etkili şahsiyetlerdendir. Yaşadığı devirdeki âlimler arasında üstün bir yere sahip olması, içtihatta çığır açması birçok fıkıhçının da etrafında kümelenmesini sağlamıştır. Ebu Hanife, fıkhı kişinin dünya ve ahirette fayda veya zarar göreceği konulara ilişkin hükümleri bilmesi şeklinde açıklamıştır. Bugün de dünya müslüman nüfusunun büyük bir kısmının mezhebinden olması O'nun ve öğrencilerinin üstün çalışmalarıyla olmuştur. Ebu Hanife'nin fıkıh okulunda, özel yetişen öğrencileri yıllarca farkla konular üzerinde çalışmış, çeşitli problemleri ilmi ruhla halletmeyi tartışmış ve başarmışlardır.
Her şeyden önce hakikati arayan, nefsine hâkim, sabırlı bir insanın süküneti ve düşüncesi karşısında kopan firtınaların etkisinde kalmazdı. Ders ve ilim meclislerinde herkese söz hakkı vererek aykırı görüşleri dinlemiş, kimseyi kendi fikirlerini kabule zorlamamıştır. Kişinin iradesini kabul edip, ona göre hareket ederek bireyin özgürlüğünü korumayı hukuk devletinin önemli bir unsuru saymış ve asırlarca bu durum İslâm dünyasında devam etmiştir. Hz. Ali'nin çocuklarını çok sevmesi ve onlara maddi-manevi yardım yapması onların o makamlara daha çok layık olması düşüncesindendi. Bu gibi sebeplerden dolayı da Emevi ve Abbasi yöneticileri tarafından da eza ve cefalarla karşı karşıya kalmıştır.
- Açıklama
Hanefi mezhebinin kurucusu İmam Ebu Hanife, hukuki görüş ve düşünceleriyle, İslâm kültür ve medeniyetinin oluşmasında içtihadı düşüncesinin gelişmesinde en etkili şahsiyetlerdendir. Yaşadığı devirdeki âlimler arasında üstün bir yere sahip olması, içtihatta çığır açması birçok fıkıhçının da etrafında kümelenmesini sağlamıştır. Ebu Hanife, fıkhı kişinin dünya ve ahirette fayda veya zarar göreceği konulara ilişkin hükümleri bilmesi şeklinde açıklamıştır. Bugün de dünya müslüman nüfusunun büyük bir kısmının mezhebinden olması O'nun ve öğrencilerinin üstün çalışmalarıyla olmuştur. Ebu Hanife'nin fıkıh okulunda, özel yetişen öğrencileri yıllarca farkla konular üzerinde çalışmış, çeşitli problemleri ilmi ruhla halletmeyi tartışmış ve başarmışlardır.
Her şeyden önce hakikati arayan, nefsine hâkim, sabırlı bir insanın süküneti ve düşüncesi karşısında kopan firtınaların etkisinde kalmazdı. Ders ve ilim meclislerinde herkese söz hakkı vererek aykırı görüşleri dinlemiş, kimseyi kendi fikirlerini kabule zorlamamıştır. Kişinin iradesini kabul edip, ona göre hareket ederek bireyin özgürlüğünü korumayı hukuk devletinin önemli bir unsuru saymış ve asırlarca bu durum İslâm dünyasında devam etmiştir. Hz. Ali'nin çocuklarını çok sevmesi ve onlara maddi-manevi yardım yapması onların o makamlara daha çok layık olması düşüncesindendi. Bu gibi sebeplerden dolayı da Emevi ve Abbasi yöneticileri tarafından da eza ve cefalarla karşı karşıya kalmıştır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.