İnsanlığı Nasıl Bir Gelecek Bekliyor?
Yeni bir yüzyılın başlarındayız. Yüzyıl neler hazırlıyor? İnsanlığı nasıl bir gelecek bekliyor? Geçmişin öyküsünü bilsek de, bu sorulara hemen yanıt veremeyiz; ama dünyamızın karşı karşıya bulunduğu sorunların dökümünü yapmak elimizde. Onlara bakarak ufkumuz aydınlanabilir. İlk akla gelenler de şunlar: Dünyamız yağmalanıyor, nasıl önlemeli? Bilim ve tekniğin uygulanışında büyük sapmalar var; onları gidermenin yolu nedir? İnsanlar hızla çoğalıyor; kentler, hastalıklı bir büyüyüş içinde; kapitalizm, küreselleşmeyi de arkasına alarak yeni bir fetih çağına girmiştir; eşitsizlikler diz boyu ve dünya çapındadır; demokrasi fikir olarak zafer kazanmıştır ama, "piyasanın diktatörlüğü" kurulmuştur; hoşgörüsüzlüğün kaynakları, en başta da ırkçılık ve köktendincilik ayakta. Liberalizm şarkılarıyla çözülecek sorunlar mıdır bunlar? Medya fikirleri saptırıyor, kadın sorunu çözülmüş değil, Kuzey-Güney zıtlığı devam ediyor, barış bugün de "savaş ağaları"nın insafına kalmış halde. Bu ortamda demokrasiyi derinleştirmek nasıl mümkün olacak? Bütün insafsız koşullara karşın "daha insanca bir dünya" kurmak mümkün deniyor; yeter ki dünyayı değiştirelim. Ama nasıl, hangi yönde, kimlerin aracılığıyla? Aydınlara düşen ne bu konuda. Yaşamsal, ancak çözümsüz de olmayan sorunlar. Okuyunuz göreceksiniz.
- Açıklama
Yeni bir yüzyılın başlarındayız. Yüzyıl neler hazırlıyor? İnsanlığı nasıl bir gelecek bekliyor? Geçmişin öyküsünü bilsek de, bu sorulara hemen yanıt veremeyiz; ama dünyamızın karşı karşıya bulunduğu sorunların dökümünü yapmak elimizde. Onlara bakarak ufkumuz aydınlanabilir. İlk akla gelenler de şunlar: Dünyamız yağmalanıyor, nasıl önlemeli? Bilim ve tekniğin uygulanışında büyük sapmalar var; onları gidermenin yolu nedir? İnsanlar hızla çoğalıyor; kentler, hastalıklı bir büyüyüş içinde; kapitalizm, küreselleşmeyi de arkasına alarak yeni bir fetih çağına girmiştir; eşitsizlikler diz boyu ve dünya çapındadır; demokrasi fikir olarak zafer kazanmıştır ama, "piyasanın diktatörlüğü" kurulmuştur; hoşgörüsüzlüğün kaynakları, en başta da ırkçılık ve köktendincilik ayakta. Liberalizm şarkılarıyla çözülecek sorunlar mıdır bunlar? Medya fikirleri saptırıyor, kadın sorunu çözülmüş değil, Kuzey-Güney zıtlığı devam ediyor, barış bugün de "savaş ağaları"nın insafına kalmış halde. Bu ortamda demokrasiyi derinleştirmek nasıl mümkün olacak? Bütün insafsız koşullara karşın "daha insanca bir dünya" kurmak mümkün deniyor; yeter ki dünyayı değiştirelim. Ama nasıl, hangi yönde, kimlerin aracılığıyla? Aydınlara düşen ne bu konuda. Yaşamsal, ancak çözümsüz de olmayan sorunlar. Okuyunuz göreceksiniz.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.