Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750092519
Boyut
135-215
Sayfa Sayısı
320
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2006-12
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Intelligence İstihbarat ve Türkiye Vazgeçilmez Bir Silah Olarak İstihbarat
Yayınevi : Nüve Kültür Merkezi
19,00TL
Satışta değil
9789750092519
504636
https://www.kitapburada.com/kitap/intelligence-istihbarat-ve-turkiye-vazgecilmez-bir-silah-olarak-istihbarat
Intelligence İstihbarat ve Türkiye Vazgeçilmez Bir Silah Olarak İstihbarat
19.00
Yönetim biçimi/rejimi her ne olursa olsun, devletlerin varlığının ve geleceğinin ön koşulunun; iç ve dış güvenlik ihtiyacından doğan istihbarat kavramına odaklanması, çözümü ve oluşumu yapılacak her stratejinin genel bir geçerlilik kazanmasını sağlayacaktır. Ancak bu genel geçerliliği, öznel amaçlar uğruna kullanmak ve istihbaratı yanlış değerlendirmeler/önyargılar ile tartışma konusu yapmak, doğru stratejileri bile "düşman" olarak nitelendirmeye, hatta "propaganda"yı halkın gözüne itelemeye yönelik uygulamalar olarak değerlendirilmelidir.
İstihbaratın modernizasyonu, özellikle "İki Kutuplu Dünya" sistemi ve ardından "Yeni Dünya Düzeni" olarak sunulan, 11 Eylül fenomeni ile günümüze dek ulaşan bir süreçtir. Bu süreci "Geleneksel İstihbarat" ve "Modern İstihbarat" kavramları ekseninde öncesi ve şimdisiyle birlikte ayrıntıları ile inceleyen bu çalışma, Türkiye'de alanında bir ilk olmayı da başardı. İstihbaratı topyekün inceleyen ve onun bir bilim olduğunu ortaya koyan akademik bir inceleme olan bu çalışmada, bu güne değin konuyla ilgili bildiğimiz pek çok şeyin aslında büyük yanılmalar olduğu da gerçekçi bir dille aktarılıyor.
Kendilerini istihbaratın alternatif tarihçisi olarak anlatan pek çok popülist yazarın, kasıtlı/kasıtsız "Türk İstihbaratı"nı çevreleyen komplo teorilerine, gerçeklerle yanıt veriliyor. Tarihteki olaylarla ve "olsaydı tarihçiliği" ile, istihbaratın bilinmesi gereken yönleri ve ideal istihbaratçının portresi ile çizilmiş bir gerçekliğin, istihbaratın zaafları ve Türk İstihbaratı'nın sorunları ile buluştuğu yerde; dünyanın en eski mesleğinin fahişelik değil, "istihbaratçılık" olduğu daha net anlaşılıyor.
İstihbaratın modernizasyonu, özellikle "İki Kutuplu Dünya" sistemi ve ardından "Yeni Dünya Düzeni" olarak sunulan, 11 Eylül fenomeni ile günümüze dek ulaşan bir süreçtir. Bu süreci "Geleneksel İstihbarat" ve "Modern İstihbarat" kavramları ekseninde öncesi ve şimdisiyle birlikte ayrıntıları ile inceleyen bu çalışma, Türkiye'de alanında bir ilk olmayı da başardı. İstihbaratı topyekün inceleyen ve onun bir bilim olduğunu ortaya koyan akademik bir inceleme olan bu çalışmada, bu güne değin konuyla ilgili bildiğimiz pek çok şeyin aslında büyük yanılmalar olduğu da gerçekçi bir dille aktarılıyor.
Kendilerini istihbaratın alternatif tarihçisi olarak anlatan pek çok popülist yazarın, kasıtlı/kasıtsız "Türk İstihbaratı"nı çevreleyen komplo teorilerine, gerçeklerle yanıt veriliyor. Tarihteki olaylarla ve "olsaydı tarihçiliği" ile, istihbaratın bilinmesi gereken yönleri ve ideal istihbaratçının portresi ile çizilmiş bir gerçekliğin, istihbaratın zaafları ve Türk İstihbaratı'nın sorunları ile buluştuğu yerde; dünyanın en eski mesleğinin fahişelik değil, "istihbaratçılık" olduğu daha net anlaşılıyor.
- Açıklama
- Yönetim biçimi/rejimi her ne olursa olsun, devletlerin varlığının ve geleceğinin ön koşulunun; iç ve dış güvenlik ihtiyacından doğan istihbarat kavramına odaklanması, çözümü ve oluşumu yapılacak her stratejinin genel bir geçerlilik kazanmasını sağlayacaktır. Ancak bu genel geçerliliği, öznel amaçlar uğruna kullanmak ve istihbaratı yanlış değerlendirmeler/önyargılar ile tartışma konusu yapmak, doğru stratejileri bile "düşman" olarak nitelendirmeye, hatta "propaganda"yı halkın gözüne itelemeye yönelik uygulamalar olarak değerlendirilmelidir.
İstihbaratın modernizasyonu, özellikle "İki Kutuplu Dünya" sistemi ve ardından "Yeni Dünya Düzeni" olarak sunulan, 11 Eylül fenomeni ile günümüze dek ulaşan bir süreçtir. Bu süreci "Geleneksel İstihbarat" ve "Modern İstihbarat" kavramları ekseninde öncesi ve şimdisiyle birlikte ayrıntıları ile inceleyen bu çalışma, Türkiye'de alanında bir ilk olmayı da başardı. İstihbaratı topyekün inceleyen ve onun bir bilim olduğunu ortaya koyan akademik bir inceleme olan bu çalışmada, bu güne değin konuyla ilgili bildiğimiz pek çok şeyin aslında büyük yanılmalar olduğu da gerçekçi bir dille aktarılıyor.
Kendilerini istihbaratın alternatif tarihçisi olarak anlatan pek çok popülist yazarın, kasıtlı/kasıtsız "Türk İstihbaratı"nı çevreleyen komplo teorilerine, gerçeklerle yanıt veriliyor. Tarihteki olaylarla ve "olsaydı tarihçiliği" ile, istihbaratın bilinmesi gereken yönleri ve ideal istihbaratçının portresi ile çizilmiş bir gerçekliğin, istihbaratın zaafları ve Türk İstihbaratı'nın sorunları ile buluştuğu yerde; dünyanın en eski mesleğinin fahişelik değil, "istihbaratçılık" olduğu daha net anlaşılıyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.