İş Yargısı ve Arabuluculuk
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku uyuşmazlıklarının, sanayi ve hizmet sektöründe XXI. Yüzyılda ortaya çıkan gelişmelere paralel olarak bir artış göstermesi normaldir. Gerçekten bilgi ve sanayi teknolojilerindeki gelişme, çalışma kural ve koşullarına ilişkin çözülmesi güç uyuşmazlıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Öte yandan nüfus artışı da çalışma ilişkilerindeki bu uyuşmazlıkların sayısını artırmıştır. Bu tür hukuk uyuşmazlıklarının kısa sürede, en az masraf ile ve en kolay şekilde çözümlenmesi, işyeri barışı ve toplumun huzuru için gerekli olmuştur.
İşte bu gereksinimi karşılamak üzere, işçi-işveren, işçi ve işveren örgütleri ve sosyal güvenlik kurumları ile bu kurumlara tabi olanların arasında çıkan uyuşmazlıklara bakmak üzere iş mahkemeleri kurulmuştur. Adli yargı ve idari yargı mahkemelerinin, iş davalarına konu uyuşmazlıkların özel bilgi ve ihtisası gerektirmesi karşısında, çabukluk ve kolaylık bakımından yetersiz kalacakları açıktı.
Bu nedenle, 1950 yılında yürürlüğe giren 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu tarafından önceleri işçi ve işveren temsilcileri ile birlikte toplu mahkeme olarak öngörülen iş mahkemeleri, işçi ve işveren temsilcilerinin hâkimlik niteliğine sahip olmamalarına rağmen kimi davalarda birlikte hareket ederek mahkeme başkanı hâkimi azınlıkta bırakarak karar vermeleri, gibi sakıncaları bulunuyordu. 1961 Anayasası ile kurulan Anayasa Mahkemesi tarafından hâkim olmayan üyeliklerle ilgili anılan Yasanın ilgili maddelerinin iptali ve gelişmelere göre kurulan istinaf aşaması ile ilgili hükümler, 5521 sayılı Kanunu yamalı bohçaya çevirmiştir.
Öte yandan hukuk uyuşmazlıklarında alternatif (barışçı-dostane) çözüm yollarından bir kısım iş davalarında tarafların yararlanmakta istekli olmaları kanun koyucuyu artan dava sayısını azaltarak yargılamayı hızlandırma düşüncesine sevk etmiştir. Hatta ondan daha da önemlisi, arabuluculuk faaliyeti ile tarafların sonuçta kendiliklerinden anlaşmalarına zemin oluşturulmak suretiyle dostane çözüme ulaşmaları amaçlanmıştır. Bu nedenle iş yargısının işe iade, işçilik alacağı ve iş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan tazminat ve rücu davaları dışındaki tazminat davalarının açılabilmesi için “dava şartı olarak arabuluculuk” sistemini içeren 12.10.2017 tarih ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Arabulucuya başvuru zorunluluğu 01.01.2018 tarihinden itibaren uygulanacaktır. İş yargılamasına ve arabuluculuk ile ilgili sistematik açıklamaların yargı kararlarıyla uygulama ile öğretinin görüşlerinin yer aldığı kısmından sonra ilgili kanunlar ve yönetmelik metinlerine yer verilmiştir. Öte yandan 7036 sayılı Kanun ile ilgili TBMM. Genel Kurul ve Adalet Komisyonu Tutanakları, Genel Gerekçe ve her maddenin altında o madde ile ilgili Kanun Tasarısı ve Madde gerekçeleri okuyucuya aktarılmak istenilmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarından sonra, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu, Hukuk Genel Kurulu ve Özel Daire Kararları özetleri ile birlikte okuyucunun yararlanmasına sunulmuştur. Alfabetik kavram dizini ile kitaptan okuyucunun daha hızlı yararlanma sağlanmasına çalışılmıştır.
- Açıklama
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku uyuşmazlıklarının, sanayi ve hizmet sektöründe XXI. Yüzyılda ortaya çıkan gelişmelere paralel olarak bir artış göstermesi normaldir. Gerçekten bilgi ve sanayi teknolojilerindeki gelişme, çalışma kural ve koşullarına ilişkin çözülmesi güç uyuşmazlıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Öte yandan nüfus artışı da çalışma ilişkilerindeki bu uyuşmazlıkların sayısını artırmıştır. Bu tür hukuk uyuşmazlıklarının kısa sürede, en az masraf ile ve en kolay şekilde çözümlenmesi, işyeri barışı ve toplumun huzuru için gerekli olmuştur.
İşte bu gereksinimi karşılamak üzere, işçi-işveren, işçi ve işveren örgütleri ve sosyal güvenlik kurumları ile bu kurumlara tabi olanların arasında çıkan uyuşmazlıklara bakmak üzere iş mahkemeleri kurulmuştur. Adli yargı ve idari yargı mahkemelerinin, iş davalarına konu uyuşmazlıkların özel bilgi ve ihtisası gerektirmesi karşısında, çabukluk ve kolaylık bakımından yetersiz kalacakları açıktı.Bu nedenle, 1950 yılında yürürlüğe giren 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu tarafından önceleri işçi ve işveren temsilcileri ile birlikte toplu mahkeme olarak öngörülen iş mahkemeleri, işçi ve işveren temsilcilerinin hâkimlik niteliğine sahip olmamalarına rağmen kimi davalarda birlikte hareket ederek mahkeme başkanı hâkimi azınlıkta bırakarak karar vermeleri, gibi sakıncaları bulunuyordu. 1961 Anayasası ile kurulan Anayasa Mahkemesi tarafından hâkim olmayan üyeliklerle ilgili anılan Yasanın ilgili maddelerinin iptali ve gelişmelere göre kurulan istinaf aşaması ile ilgili hükümler, 5521 sayılı Kanunu yamalı bohçaya çevirmiştir.
Öte yandan hukuk uyuşmazlıklarında alternatif (barışçı-dostane) çözüm yollarından bir kısım iş davalarında tarafların yararlanmakta istekli olmaları kanun koyucuyu artan dava sayısını azaltarak yargılamayı hızlandırma düşüncesine sevk etmiştir. Hatta ondan daha da önemlisi, arabuluculuk faaliyeti ile tarafların sonuçta kendiliklerinden anlaşmalarına zemin oluşturulmak suretiyle dostane çözüme ulaşmaları amaçlanmıştır. Bu nedenle iş yargısının işe iade, işçilik alacağı ve iş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan tazminat ve rücu davaları dışındaki tazminat davalarının açılabilmesi için “dava şartı olarak arabuluculuk” sistemini içeren 12.10.2017 tarih ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Arabulucuya başvuru zorunluluğu 01.01.2018 tarihinden itibaren uygulanacaktır. İş yargılamasına ve arabuluculuk ile ilgili sistematik açıklamaların yargı kararlarıyla uygulama ile öğretinin görüşlerinin yer aldığı kısmından sonra ilgili kanunlar ve yönetmelik metinlerine yer verilmiştir. Öte yandan 7036 sayılı Kanun ile ilgili TBMM. Genel Kurul ve Adalet Komisyonu Tutanakları, Genel Gerekçe ve her maddenin altında o madde ile ilgili Kanun Tasarısı ve Madde gerekçeleri okuyucuya aktarılmak istenilmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarından sonra, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu, Hukuk Genel Kurulu ve Özel Daire Kararları özetleri ile birlikte okuyucunun yararlanmasına sunulmuştur. Alfabetik kavram dizini ile kitaptan okuyucunun daha hızlı yararlanma sağlanmasına çalışılmıştır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.