İslam Hukukunda İhtiyat İlkesi
Müslüman toplumlarda dini meseleler konuşulurken, tartışılırken hatta soru cevaba konu olurken kulaklarımızın çok aşina olduğu ve sıklıkla duyduğumuz kelimelerden biridir ihtiyat. Allah (c.c.)'a ve ahiret gününe inanan Müslüman insanlar için dini yaşantıda hassasiyet göstermek olması gereken bir durumdur. Bu hassasiyet çoğu kere dini hükümler konusunda kesin bilgi bulunmayan durumlar ya da meselelerde daha da belirginleşir. Bunun en önemli nedeni Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hadisinde buyurduğu "açıkça belli olan helaller ile açıkça belli olan haramlar" dışında bulunan kimi şüpheli (belirsiz) durumların varlığıdır.
Dini görevleri mümkün olan en mükemmel seviyede yerine getirmek her Müslüman kişinin arzu ettiği şeydir. Gerek Kur'an'ı Kerim'de gerekse sünnette, bazı konular net olarak açıklanmış bazı konular açıklanmamıştır. Açıklanmış konuların bazısı ise istenilen sarahatte değildir. bu durumda yorum (içtihat) devreye girmekte, bunun doğal sonucu olarak da yorumlarda farklılaşma meydana gelmektedir. Naslarda (ayet ve hadislerde)ki bu durum şari' tarafından bırakılan "bilinçli boşluklar" olarak nitelendirilir. Bu bilinçli boşluklar (iştibah/belirsizlik/şüpheli hususlar) içtihadın alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu alanda faaliyet yapma kudretine sahip olan müçtehitler, içtihatlarında dahi murad-ı ilahiyi tam olarak tespit edemeyebilirler. İşte dinde "ihtiyatlı davranma düşüncesi"in çıkış noktası budur. İhtiyatın dini görevleri en iyi biçimde yapmanın vasıtalarından biri olduğu söylenebilir.
Elinizdeki bu kitap, dini yaşantıda ihtiyata neden ihtiyaç duyulur? Dini meseleler söz konusu olduğunda kullanılan "filanca konuda ihtiyatlı olmak lazımdır", "ihtiyatlı olmak daha iyidir" gibi ifadelerin kaynağı, dayanağı nedir? Bu tür hükümler meşruiyetini nereden almaktadır? İhtiyat dinde bir asıl mıdır? Temel bir kural, bir ilke olabilir mi? İhtiyatlı davranmak ya da ihtiyatla amel etmekle Allah (c.c.)'ın muradını ne derece gerçekleştirmiş oluyoruz? Ya da kulluğun gereğini ne ölçüde yapmış oluyoruz? vb. soruların cevaplarını araştırmayı ve ihtiyat ile takva, vera, zühd, vesvese, vehim, ilham, şüphe/şek gibi kavramlar arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı amaçlamış bulunmaktadır.
- Açıklama
Müslüman toplumlarda dini meseleler konuşulurken, tartışılırken hatta soru cevaba konu olurken kulaklarımızın çok aşina olduğu ve sıklıkla duyduğumuz kelimelerden biridir ihtiyat. Allah (c.c.)'a ve ahiret gününe inanan Müslüman insanlar için dini yaşantıda hassasiyet göstermek olması gereken bir durumdur. Bu hassasiyet çoğu kere dini hükümler konusunda kesin bilgi bulunmayan durumlar ya da meselelerde daha da belirginleşir. Bunun en önemli nedeni Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hadisinde buyurduğu "açıkça belli olan helaller ile açıkça belli olan haramlar" dışında bulunan kimi şüpheli (belirsiz) durumların varlığıdır.
Dini görevleri mümkün olan en mükemmel seviyede yerine getirmek her Müslüman kişinin arzu ettiği şeydir. Gerek Kur'an'ı Kerim'de gerekse sünnette, bazı konular net olarak açıklanmış bazı konular açıklanmamıştır. Açıklanmış konuların bazısı ise istenilen sarahatte değildir. bu durumda yorum (içtihat) devreye girmekte, bunun doğal sonucu olarak da yorumlarda farklılaşma meydana gelmektedir. Naslarda (ayet ve hadislerde)ki bu durum şari' tarafından bırakılan "bilinçli boşluklar" olarak nitelendirilir. Bu bilinçli boşluklar (iştibah/belirsizlik/şüpheli hususlar) içtihadın alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu alanda faaliyet yapma kudretine sahip olan müçtehitler, içtihatlarında dahi murad-ı ilahiyi tam olarak tespit edemeyebilirler. İşte dinde "ihtiyatlı davranma düşüncesi"in çıkış noktası budur. İhtiyatın dini görevleri en iyi biçimde yapmanın vasıtalarından biri olduğu söylenebilir.
Elinizdeki bu kitap, dini yaşantıda ihtiyata neden ihtiyaç duyulur? Dini meseleler söz konusu olduğunda kullanılan "filanca konuda ihtiyatlı olmak lazımdır", "ihtiyatlı olmak daha iyidir" gibi ifadelerin kaynağı, dayanağı nedir? Bu tür hükümler meşruiyetini nereden almaktadır? İhtiyat dinde bir asıl mıdır? Temel bir kural, bir ilke olabilir mi? İhtiyatlı davranmak ya da ihtiyatla amel etmekle Allah (c.c.)'ın muradını ne derece gerçekleştirmiş oluyoruz? Ya da kulluğun gereğini ne ölçüde yapmış oluyoruz? vb. soruların cevaplarını araştırmayı ve ihtiyat ile takva, vera, zühd, vesvese, vehim, ilham, şüphe/şek gibi kavramlar arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı amaçlamış bulunmaktadır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.