İslam ve Sair HalkLaik Türkiye'de Hurafeler, Kadınlar, Türbeler
İslam ve Sair Halk, Türkiye tarihinde daha önce tarihçilerin ilgisini çekmemiş bir konuya el atıyor. Tekke ve tarikatları kapatan 677 Sayılı Kanun ile “laik” Türk Devleti'nin İslama dair yasaklarını ele alıyor. 1925-1965 dönemini merkeze alarak yasakların devlet ve halk arasında nasıl müzakere edildiğini, hurafelere, türbe ziyaretine ve evliya inancına odaklanarak inceliyor. İlk kez gün yüzüne çıkan Diyanet İşleri Başkanlığı ve İstanbul Türbeler Müze Müdürlüğü arşivlerine ek olarak Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanakları, dönemin İslamcı dergileri, Halkevlerinin yayınları, gazeteler ve ilgili aktörlerin anılarını da incelemeye dahil ediyor. Kemalist modernleşmenin halkı “medenileştirme” sürecinde cinsiyet, etnik ve dini farklılığa ve bir arada yaşamaya daha fazla imkân tanıyan, bugüne göre daha çeşitli olan dindarlık biçimlerini nasıl zayıflattığını gösteriyor. Bunu yaparken sıradan insanların, yani “sair halk”ın da sesine kulak veriyor ve “cahil,” “saf” gibi değersizleştirici söylemler karşısında nasıl direniş taktikleri geliştirdiğini açığa çıkarıyor. Kitap mevlit gibi ritüelleri ve kadınların dini alanda ve camilerde istenmeyen varlığı gibi temaları da tartışıyor. İslam ve Sair Halk, halk, hurafeler ve türbelerin kadınsılaştırılarak değersizleştirmesinin, “tek tip” din anlayışının egemen olmasında ve dini alanın “eril” normlarla inşa edilmesindeki rolünü göstererek, Kemalist modernleşmenin mirasını farklı bir bakışla görmemize imkân tanıyor. Gökçen Beyinli İstanbul Bilgi Üniversitesinde tarih yüksek lisansının ardından tarih alanındaki doktorasını Humboldt Üniversitesinde 2017'de tamamladı. Londra, Oxford ve İstanbul'da İslam, toplumsal cinsiyet ve Türkiye tarihi üzerine araştırma projelerinde çalıştı. Uzun yıllar gazetecilik de yapan yazar İslam, toplumsal cinsiyet, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi, azınlıkların tarihi ve insan hakları alanlarında araştırma haberleri yaptı. Elleri Tılsımlı adlı kitabın ve çok sayıda akademik makalenin yazarı.
- Açıklama
İslam ve Sair Halk, Türkiye tarihinde daha önce tarihçilerin ilgisini çekmemiş bir konuya el atıyor. Tekke ve tarikatları kapatan 677 Sayılı Kanun ile “laik” Türk Devleti'nin İslama dair yasaklarını ele alıyor. 1925-1965 dönemini merkeze alarak yasakların devlet ve halk arasında nasıl müzakere edildiğini, hurafelere, türbe ziyaretine ve evliya inancına odaklanarak inceliyor. İlk kez gün yüzüne çıkan Diyanet İşleri Başkanlığı ve İstanbul Türbeler Müze Müdürlüğü arşivlerine ek olarak Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanakları, dönemin İslamcı dergileri, Halkevlerinin yayınları, gazeteler ve ilgili aktörlerin anılarını da incelemeye dahil ediyor. Kemalist modernleşmenin halkı “medenileştirme” sürecinde cinsiyet, etnik ve dini farklılığa ve bir arada yaşamaya daha fazla imkân tanıyan, bugüne göre daha çeşitli olan dindarlık biçimlerini nasıl zayıflattığını gösteriyor. Bunu yaparken sıradan insanların, yani “sair halk”ın da sesine kulak veriyor ve “cahil,” “saf” gibi değersizleştirici söylemler karşısında nasıl direniş taktikleri geliştirdiğini açığa çıkarıyor. Kitap mevlit gibi ritüelleri ve kadınların dini alanda ve camilerde istenmeyen varlığı gibi temaları da tartışıyor. İslam ve Sair Halk, halk, hurafeler ve türbelerin kadınsılaştırılarak değersizleştirmesinin, “tek tip” din anlayışının egemen olmasında ve dini alanın “eril” normlarla inşa edilmesindeki rolünü göstererek, Kemalist modernleşmenin mirasını farklı bir bakışla görmemize imkân tanıyor. Gökçen Beyinli İstanbul Bilgi Üniversitesinde tarih yüksek lisansının ardından tarih alanındaki doktorasını Humboldt Üniversitesinde 2017'de tamamladı. Londra, Oxford ve İstanbul'da İslam, toplumsal cinsiyet ve Türkiye tarihi üzerine araştırma projelerinde çalıştı. Uzun yıllar gazetecilik de yapan yazar İslam, toplumsal cinsiyet, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi, azınlıkların tarihi ve insan hakları alanlarında araştırma haberleri yaptı. Elleri Tılsımlı adlı kitabın ve çok sayıda akademik makalenin yazarı.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.