İslami Şahsiyet

Şahsiyet, insanın pusulası ve dümenidir. İnsan, şahsiyetine göre düşünür, algılar, yorumlar, karar verir ve yaşar. Şahsiyet ise doğumdan önce şekillenmeye başlar.
Biz, millet olarak, şahsiyet konusunu hep göz ardı ettik. Şahsiyetin şekillendiği erken yaşları, başıboş geçmesi gereken zamanlar zannettik. Bu yanlış, şahsiyeti gelişmemiş veya bozuk şahsiyetli nesiller yetiş-mesine sebep oldu. Şimdi de: Birileri bizi bu hâle getirdi diyerek suçlu aramaya başladık.
Çocuk yetiştiren herkes; anneler, babalar, öğretmenler vs. şahsiyet konusunu çok iyi bilmek zorundadır. Çünkü şahsiyet, bir defa bozuk şekillenirse, kolay kolay düzelmeyecek bir yapıdır.
Şahsiyeti farklı şekillerde yapılandırmak mümkündür. Ama insan hakikatine en uygun olan şekil, İs-lâmın ölçülerine uygun olanıdır. Biz buna İslâmî Şahsiyet diyoruz.
İslâmın ölçülerine göre şahsiyet kazandıracağımız nesiller yetiştirmek istiyorsak, İslâmı hayatımıza ölçü edinmemiz gerekir. Çünkü evlatlarımız, söylediklerimizi değil, yaptıklarımızı örnek alarak şahsiyet kazanmaktalar.
İslâmî şahsiyetin en mükemmel örneği, Rasulullah (SAV)in şahsiyetidir. O (SAV), doğumu ile birlikte şahsiyetinin mükemmelliğini sergilemeye başlamış ve mucizeleriyle de bunu göstermiştir.
Bu kitap, İslâmî şahsiyeti tarif etmekle beraber, İslâmî şahsiyetin nasıl kazanılacağına dair özet bil-giler vermektedir. Ama önce insan hakikatini ve kâinatı incelemektedir. Çünkü insanı ve kâinatı tanımadan, İslâmî şahsiyeti anlamak mümkün değildir.
Bu kitabı okuyanlar, İslâmî şahsiyet hakkında ortaya konmuş bir şablon bulacaklardır. Buradaki bilgi-ler değerlendirilirken, her insanın ayrı bir âlem olduğu unutulmamalı ve ferdî farklılıklar dikkate alınmalı-dır.