İslami Sermaye Piyasaları
Diğer ideoloji ve inançların aksine İslam dini insanı maddi ve manevi yönden kuşatan bir özelliğe sahiptir. Bu yönüyle İslam'ı benimseyen bir birey için din; ahlaki ve manevi bir inşa süreci olduğu kadar toplumsal, kültürel ve iktisadi unsurlar açısından da nihai belirleyici kaynaktır. İnsan hayatının herhangi bir alanından İslami ilkelerin dışlanması veya en yumuşak ifadesiyle tatbik edilemez olduğunun düşünülmesi en temel İslami prensip olan tevhit ilkesiyle çelişmektedir. Bu çelişkinin farkında olan Müslüman düşünürler bir yandan da ihtiyaç haline gelmiş olan iktisadi konularda yirminci yüzyılın başlarından bu yana çalışmalarına devam etmektedir. 1970'li yıllarda bankacılık alanında somutlaşmış olan bu çabalar diğer iktisadi ve finansal konuları da kapsayacak şekilde yaygınlaşmış ve bilhassa 1990'lı yıllardan bu yana hem ilmi bir disiplin hem de alternatif bir tatbikat alanı olarak İslam iktisadı ve finansı olgularını karşımıza çıkarmıştır. İslami sermaye piyasaları kavramı da bu çabaların en son ürünlerinden birisi olarak addedilebilir.
Genel anlamda İslami finans çerçevesine giren bu çalışma hem ilmi tartışma konularına katkı sağlamak, hem de Türkiye şartlarında İslami sermaye piyasası uygulamalarının geliştirilmesine zemin hazırlamak gayesini taşımaktadır. Bu bağlamda, İslami sermaye piyasası genel çerçevesi içinde İslami hisse senedi yatırımı ilkeleri ve başlıca İslami hisse senedi izleme metodolojileri analitik bir yöntemle tanıtılmış; İslami sermaye piyasasında belirleyici fıkhi ilkeler, İslami hisse senedi yatırımı kriterleri ve temel İslami hisse senedi izleme metodolojilerinin ayrıntılı olarak incelenmesi hedeflenmiştir.
İslami sermaye piyasasının kurucu çerçevesiyle ilgili çözüm bekleyen çok sayıda fıkhi ve teknik mesele bulunmaktadır. Günümüzde konunun teorik çerçevesi ve uygulama alanlarında doldurulması gereken boşluk elde edilen birikimden çok daha büyüktür. İslami izleme kriterlerine yönelik haklı eleştiriler sonucu İslam iktisatçılarının ortak temennisi İslami yatırımların giderek hız kazanarak konvansiyonel sistem içinde kendine alan açması ve bugünkü izleme uygulamalarının bir geçiş dönemi çözümü olarak tarihsel süreçte yerini almasıdır.
- Açıklama
Diğer ideoloji ve inançların aksine İslam dini insanı maddi ve manevi yönden kuşatan bir özelliğe sahiptir. Bu yönüyle İslam'ı benimseyen bir birey için din; ahlaki ve manevi bir inşa süreci olduğu kadar toplumsal, kültürel ve iktisadi unsurlar açısından da nihai belirleyici kaynaktır. İnsan hayatının herhangi bir alanından İslami ilkelerin dışlanması veya en yumuşak ifadesiyle tatbik edilemez olduğunun düşünülmesi en temel İslami prensip olan tevhit ilkesiyle çelişmektedir. Bu çelişkinin farkında olan Müslüman düşünürler bir yandan da ihtiyaç haline gelmiş olan iktisadi konularda yirminci yüzyılın başlarından bu yana çalışmalarına devam etmektedir. 1970'li yıllarda bankacılık alanında somutlaşmış olan bu çabalar diğer iktisadi ve finansal konuları da kapsayacak şekilde yaygınlaşmış ve bilhassa 1990'lı yıllardan bu yana hem ilmi bir disiplin hem de alternatif bir tatbikat alanı olarak İslam iktisadı ve finansı olgularını karşımıza çıkarmıştır. İslami sermaye piyasaları kavramı da bu çabaların en son ürünlerinden birisi olarak addedilebilir.
Genel anlamda İslami finans çerçevesine giren bu çalışma hem ilmi tartışma konularına katkı sağlamak, hem de Türkiye şartlarında İslami sermaye piyasası uygulamalarının geliştirilmesine zemin hazırlamak gayesini taşımaktadır. Bu bağlamda, İslami sermaye piyasası genel çerçevesi içinde İslami hisse senedi yatırımı ilkeleri ve başlıca İslami hisse senedi izleme metodolojileri analitik bir yöntemle tanıtılmış; İslami sermaye piyasasında belirleyici fıkhi ilkeler, İslami hisse senedi yatırımı kriterleri ve temel İslami hisse senedi izleme metodolojilerinin ayrıntılı olarak incelenmesi hedeflenmiştir.
İslami sermaye piyasasının kurucu çerçevesiyle ilgili çözüm bekleyen çok sayıda fıkhi ve teknik mesele bulunmaktadır. Günümüzde konunun teorik çerçevesi ve uygulama alanlarında doldurulması gereken boşluk elde edilen birikimden çok daha büyüktür. İslami izleme kriterlerine yönelik haklı eleştiriler sonucu İslam iktisatçılarının ortak temennisi İslami yatırımların giderek hız kazanarak konvansiyonel sistem içinde kendine alan açması ve bugünkü izleme uygulamalarının bir geçiş dönemi çözümü olarak tarihsel süreçte yerini almasıdır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.