İstanbul Protokolü ve İşkencenin Önlenmesi
Ne yazık ki dünyada hala işkencenin bir sorun olarak ortada durması hele ülkemizde güncelliğini bir türlü kaybetmemesi öğrenmemiz gereken çok şey olduğunu bize hissettirmektedir.İnsan onuruna saygı ile bağdaşmayan bu fiilin istisna durumuna düşürülebilmesi ne yazık ki sadece bilgi ile de mümkün değildir. İçimizdeki adalet ve hakkaniyet duygularımızı, benliğimizdeki duyarlılığı ve farkındalığı harekete geçirmemiz gerekir. Dileğimiz geçmişteki karamsarlığa yol açıcı örneklere rağmen gelecekte insan onurunun ve öncelikli olduğu bir dünyada yaşanmaktır. Bunun için herkesin katkıda bulunması insanlığa karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir.
İşkence bir insanlık suçu olarak görülmesine rağmen önlenmesindeki zorluklar ülkemiz açısından önemi ve güncel bir konu olması gibi nedenler Ülkemizde hala insan haklarına saygı konusunda istenen noktaya varılamamış olması insan onurunun zaman zaman derinden zedeleniyor olması bizi işkencenin önlenmesi konusunda çalışma yapmaya yönlendiren temel nedendir.
Ülkemizde işkencenin ortadan kaldırılması çabaların katkı sağlanması hedeflenerek yaptığımız bu çalışmada İstanbul Protokolü'nün gerektiği şekilde benimseyip uygulanması konusundaki yasalar ve uygulamalardan kaynaklanan sorunlar tespit edilerek çözüm önerileri ortaya konmaya çalışılmıştır.
Bu eser kimlere hitap ediyor? Kısaca işkence ile müdahale etmek isteyen herkese demek mümkün. Başta adli tıp uzmanı olmayan hekimler olmak üzere gözaltı öncesi ve sonrası süreçlerde, cezaevlerinde, sağlık muayenesi yapmak durumundaki hekimler ile savcılar ve işkence iddalarına ilişkin mağdurun haklarını dile getirmek durumundaki avukatlar konuya ilgi duyan herkes açısından bu eser bir başucu kitabı özelliği taşımaktadır.
- Açıklama
Ne yazık ki dünyada hala işkencenin bir sorun olarak ortada durması hele ülkemizde güncelliğini bir türlü kaybetmemesi öğrenmemiz gereken çok şey olduğunu bize hissettirmektedir.İnsan onuruna saygı ile bağdaşmayan bu fiilin istisna durumuna düşürülebilmesi ne yazık ki sadece bilgi ile de mümkün değildir. İçimizdeki adalet ve hakkaniyet duygularımızı, benliğimizdeki duyarlılığı ve farkındalığı harekete geçirmemiz gerekir. Dileğimiz geçmişteki karamsarlığa yol açıcı örneklere rağmen gelecekte insan onurunun ve öncelikli olduğu bir dünyada yaşanmaktır. Bunun için herkesin katkıda bulunması insanlığa karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir.
İşkence bir insanlık suçu olarak görülmesine rağmen önlenmesindeki zorluklar ülkemiz açısından önemi ve güncel bir konu olması gibi nedenler Ülkemizde hala insan haklarına saygı konusunda istenen noktaya varılamamış olması insan onurunun zaman zaman derinden zedeleniyor olması bizi işkencenin önlenmesi konusunda çalışma yapmaya yönlendiren temel nedendir.
Ülkemizde işkencenin ortadan kaldırılması çabaların katkı sağlanması hedeflenerek yaptığımız bu çalışmada İstanbul Protokolü'nün gerektiği şekilde benimseyip uygulanması konusundaki yasalar ve uygulamalardan kaynaklanan sorunlar tespit edilerek çözüm önerileri ortaya konmaya çalışılmıştır.
Bu eser kimlere hitap ediyor? Kısaca işkence ile müdahale etmek isteyen herkese demek mümkün. Başta adli tıp uzmanı olmayan hekimler olmak üzere gözaltı öncesi ve sonrası süreçlerde, cezaevlerinde, sağlık muayenesi yapmak durumundaki hekimler ile savcılar ve işkence iddalarına ilişkin mağdurun haklarını dile getirmek durumundaki avukatlar konuya ilgi duyan herkes açısından bu eser bir başucu kitabı özelliği taşımaktadır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.