Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
%35
İstanbul'un İşgal Yılları ve Milli Mücadeleye Giden Yol (Ciltli) Hakan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786050661408
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
192
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-08
Kapak Türü
Ciltli
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

İstanbul'un İşgal Yılları ve Milli Mücadeleye Giden Yol (Ciltli)

40,00TL
26,00TL
%35
Satışta değil
9786050661408
840787
İstanbul'un İşgal Yılları ve Milli Mücadeleye Giden Yol (Ciltli)
İstanbul'un İşgal Yılları ve Milli Mücadeleye Giden Yol (Ciltli)
26.00

İstanbul, Mütareke şartlarına dayanılarak; İngiliz, Fransız ve İtalyan savaş gemilerinden oluşan 60 parçalık İtilaf donanması tarafından 13 Kasım 1918 sabahı abluka altına alınmıştı. Bu donanmanın gölgesinde Yunan savaş gemileri de vardı. Devletin başkenti, Hilafet Merkezi artık işgal altında idi. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'un işgalinden altı ay sonra, 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a hareket etti, 19 Mayıs'ta Samsun'a çıktı.

Bir zamanlar, 19 Mayıs 1919 bahsinde, Mustafa Kemal Paşa'nın “kırık-dökük, pusulası bozuk bir gemi ile Samsun'a ayak bastığı” yazılırdı, söylenirdi. Ders programlarının tarih kısımlarında dahi böyle işlenirdi. Zaman, gemi meselesini çözdü; Bandırma Vapuru'nun, tüketilen bir devletin envanterinde bulunan, devrin imkânları ölçüsünde hatırı sayılır bir gemi olduğu kabul görmeye başladı. Mustafa Kemal Paşa, 8/9 Temmuz 1919'da, Erzurum'da askerlikten istifa etmiş, İstanbul ile bağlarını koparmıştır ama duasında Kongrenin amacını açık olarak belirtilmiştir: “Cenâb-ı Vâcibü'l-müteâl hazretleri (Allah), Habîb-i ekremi (Hz. Peygamber) hürmetine mübarek vatanın sâhib ve müdâfii (savunucusu) ve diyânet-i celîle-i Ahmediyye'nin (İslam Dini'nin) ilâ-yevmi'l-kıyâme (kıyamete kadar) hâris-i esdakı (daha sadık/candan koruyucusu) olan Millet-i necîbemizi (şerefli milletimizi) ve Makām-ı saltanat ve Hilâfet-i kübrâyı (büyük Saltanat ve Hilâfet Makamını) masûn (korusun) ve mukaddesâtımızı düşünmekle mükellef (sorumlu) olan hey'etimizi muvaffak buyursun, âmîn.”

Erzurum Kongresi'nden dokuz ay, Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışından bir yıl sonra, 23 Nisan 1920'de, Ankara'da teşekkül eden Büyük Millet Meclisi'nin, açılışının altıncı gününde, 29 Nisan'da çıkarmış olduğu Hıyanet-i Vataniye Kanununun ilk maddesi, Meclisin açılış gayesi ile başlar.

Kanun şöyle başlıyor, günümüz diliyle; “Hilafet ve Saltanatın yüce makamını, Memâlik-i Mahrûsa-i şahaneyi/Osmanlı Ülkesi'ni işgalden kurtarmak, her türlü saldırıyı defetmek maksadıyla teşekkül eden Büyük Millet Meclisi...19 Mayıs 1919'un anlamı budur. Gerisi ideolojinin mahsulüdür.

  • Açıklama
    • İstanbul, Mütareke şartlarına dayanılarak; İngiliz, Fransız ve İtalyan savaş gemilerinden oluşan 60 parçalık İtilaf donanması tarafından 13 Kasım 1918 sabahı abluka altına alınmıştı. Bu donanmanın gölgesinde Yunan savaş gemileri de vardı. Devletin başkenti, Hilafet Merkezi artık işgal altında idi. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'un işgalinden altı ay sonra, 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a hareket etti, 19 Mayıs'ta Samsun'a çıktı.

      Bir zamanlar, 19 Mayıs 1919 bahsinde, Mustafa Kemal Paşa'nın “kırık-dökük, pusulası bozuk bir gemi ile Samsun'a ayak bastığı” yazılırdı, söylenirdi. Ders programlarının tarih kısımlarında dahi böyle işlenirdi. Zaman, gemi meselesini çözdü; Bandırma Vapuru'nun, tüketilen bir devletin envanterinde bulunan, devrin imkânları ölçüsünde hatırı sayılır bir gemi olduğu kabul görmeye başladı. Mustafa Kemal Paşa, 8/9 Temmuz 1919'da, Erzurum'da askerlikten istifa etmiş, İstanbul ile bağlarını koparmıştır ama duasında Kongrenin amacını açık olarak belirtilmiştir: “Cenâb-ı Vâcibü'l-müteâl hazretleri (Allah), Habîb-i ekremi (Hz. Peygamber) hürmetine mübarek vatanın sâhib ve müdâfii (savunucusu) ve diyânet-i celîle-i Ahmediyye'nin (İslam Dini'nin) ilâ-yevmi'l-kıyâme (kıyamete kadar) hâris-i esdakı (daha sadık/candan koruyucusu) olan Millet-i necîbemizi (şerefli milletimizi) ve Makām-ı saltanat ve Hilâfet-i kübrâyı (büyük Saltanat ve Hilâfet Makamını) masûn (korusun) ve mukaddesâtımızı düşünmekle mükellef (sorumlu) olan hey'etimizi muvaffak buyursun, âmîn.”

      Erzurum Kongresi'nden dokuz ay, Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışından bir yıl sonra, 23 Nisan 1920'de, Ankara'da teşekkül eden Büyük Millet Meclisi'nin, açılışının altıncı gününde, 29 Nisan'da çıkarmış olduğu Hıyanet-i Vataniye Kanununun ilk maddesi, Meclisin açılış gayesi ile başlar.

      Kanun şöyle başlıyor, günümüz diliyle; “Hilafet ve Saltanatın yüce makamını, Memâlik-i Mahrûsa-i şahaneyi/Osmanlı Ülkesi'ni işgalden kurtarmak, her türlü saldırıyı defetmek maksadıyla teşekkül eden Büyük Millet Meclisi...19 Mayıs 1919'un anlamı budur. Gerisi ideolojinin mahsulüdür.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat