Çağdaş dünya edebiyatının büyük gerçekçi döneminden modernizme geçiş sürecindeki en önemli yazarı olan D.H. Lawrence, 1912 Mayısı'nda yeni tanıştığı Frieda ile önce Almanya'ya, oradan da Alpleri geçerek İtalya'ya gitti, kırları ve kentleri dolaştı. İtalya'da Alacakaranlık bu yolculuğun kitabı.
Kitap, Lawrence'ın bu yolculuk sırasında tanıştığı insanlar, doğa-insan-kültür ilişkileri üstüne çarpıcı saptamaların yanı sıra, kimi zaman eğlenceli ve ironik yaklaşımlarla da insanın yazgısı ve tarihi üstüne yoğun düşünceler içeriyor.
"İtalya'da Alacakaranlık, özellikle kendine karşı dürüst bir Lawrence'ı içermektedir. Olağan bir gezi kitabı gibi okunamayacak bir kitap. Çünkü Lawrence yine geleceği arıyor. Simgesel ve duyusal olduğu kadar felsefi olarak da."
- Anais Nin
"Lawrence, oradan oraya yeryüzünde gezer dururdu. Ama en çok sevdiği, en uzun kaldığı yer İtalya idi. Çünkü doğanın güzelliğini, insan yaşamının sıcaklığını orada bulmuştu."
- Mina Urgan
- Açıklama
Çağdaş dünya edebiyatının büyük gerçekçi döneminden modernizme geçiş sürecindeki en önemli yazarı olan D.H. Lawrence, 1912 Mayısı'nda yeni tanıştığı Frieda ile önce Almanya'ya, oradan da Alpleri geçerek İtalya'ya gitti, kırları ve kentleri dolaştı. İtalya'da Alacakaranlık bu yolculuğun kitabı.
Kitap, Lawrence'ın bu yolculuk sırasında tanıştığı insanlar, doğa-insan-kültür ilişkileri üstüne çarpıcı saptamaların yanı sıra, kimi zaman eğlenceli ve ironik yaklaşımlarla da insanın yazgısı ve tarihi üstüne yoğun düşünceler içeriyor.
"İtalya'da Alacakaranlık, özellikle kendine karşı dürüst bir Lawrence'ı içermektedir. Olağan bir gezi kitabı gibi okunamayacak bir kitap. Çünkü Lawrence yine geleceği arıyor. Simgesel ve duyusal olduğu kadar felsefi olarak da."
- Anais Nin
"Lawrence, oradan oraya yeryüzünde gezer dururdu. Ama en çok sevdiği, en uzun kaldığı yer İtalya idi. Çünkü doğanın güzelliğini, insan yaşamının sıcaklığını orada bulmuştu."
- Mina Urgan
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.