‘Kimse bir başkasını satın alabilecek kadar zengin ve kendisini satmak zorunda kalabilecek kadar fakir olmamalıdır.' Jean Jacques Rousseau İzlenimler, Armağan Öztürk'ün 2011 ile 2015 arasındaki dört yıllık dönemde çeşitli gazetelerde yayınlanmış olan yazılarından oluşuyor. Gittikçe otoriterleşen Türkiye'nin eleştirel bir analizi olarak görmemiz gereken bu çalışma, CHP'den Kürt meselesine ve oradan Ortadoğu'ya, dış politikaya dek uzanan oldukça çeşitli temaları içeriyor. Türkiye'nin bugününü kurumların YÖK'leşmesi olarak niteleyen Öztürk, ileri demokrasi söyleminin temellerini sorguluyor. AKP'nin muhafazakarlaştırıcı politikalarını üç çocuk meselesinden, laiklik-dindarlık ilişkisine kadar inceleyen yazar, tartışmaya değer iddialar ortaya atıyor. CHP'nin ideoloji sorunundan,Kemalistlerin milliyetçiliği sorununa uzanan bir dizi tartışmaya açık iddialara sahip olan bu çalışma, Türkiye gündemindeki meseleleri anlamak isteyenler için tartışmaya katılmaları açısından oldukça yararlı olacaktır. Kemalizm'in ötekileştirildiği, geriletildiği ama onun yerine demokrasiden ziyade bir tür diktatörlüğün inşa edildiği, bu nedenle post-kemalist demokrasi tahayyülünün çöktüğü tezi oldukça ilginç görünüyor. Kemalizmin bir iadeyi itibar sürecinin başlatılması gerek anlayışından, Syriza'nın sadece bir blöf olduğu anlayışına kadar uzanan bir dizi ilginç ve tartışmaya değer çözümlemelerin yer aldığı İzlenimler kitabı Türkiye'nin içinden geçtiği sorunsal süreci eleştirel anlamda değerlendiren oldukça az sayıdaki eserler arasına girecektir. Sosyal bilimcilerin önemli bir bölümünün konformistleştiği bir dönemde bu eleştirel kitabı sosyal bilimlerdeki öğrencilerin ve akademisyenlerin okumasını tavsiye ederim.
- Açıklama
‘Kimse bir başkasını satın alabilecek kadar zengin ve kendisini satmak zorunda kalabilecek kadar fakir olmamalıdır.' Jean Jacques Rousseau İzlenimler, Armağan Öztürk'ün 2011 ile 2015 arasındaki dört yıllık dönemde çeşitli gazetelerde yayınlanmış olan yazılarından oluşuyor. Gittikçe otoriterleşen Türkiye'nin eleştirel bir analizi olarak görmemiz gereken bu çalışma, CHP'den Kürt meselesine ve oradan Ortadoğu'ya, dış politikaya dek uzanan oldukça çeşitli temaları içeriyor. Türkiye'nin bugününü kurumların YÖK'leşmesi olarak niteleyen Öztürk, ileri demokrasi söyleminin temellerini sorguluyor. AKP'nin muhafazakarlaştırıcı politikalarını üç çocuk meselesinden, laiklik-dindarlık ilişkisine kadar inceleyen yazar, tartışmaya değer iddialar ortaya atıyor. CHP'nin ideoloji sorunundan,Kemalistlerin milliyetçiliği sorununa uzanan bir dizi tartışmaya açık iddialara sahip olan bu çalışma, Türkiye gündemindeki meseleleri anlamak isteyenler için tartışmaya katılmaları açısından oldukça yararlı olacaktır. Kemalizm'in ötekileştirildiği, geriletildiği ama onun yerine demokrasiden ziyade bir tür diktatörlüğün inşa edildiği, bu nedenle post-kemalist demokrasi tahayyülünün çöktüğü tezi oldukça ilginç görünüyor. Kemalizmin bir iadeyi itibar sürecinin başlatılması gerek anlayışından, Syriza'nın sadece bir blöf olduğu anlayışına kadar uzanan bir dizi ilginç ve tartışmaya değer çözümlemelerin yer aldığı İzlenimler kitabı Türkiye'nin içinden geçtiği sorunsal süreci eleştirel anlamda değerlendiren oldukça az sayıdaki eserler arasına girecektir. Sosyal bilimcilerin önemli bir bölümünün konformistleştiği bir dönemde bu eleştirel kitabı sosyal bilimlerdeki öğrencilerin ve akademisyenlerin okumasını tavsiye ederim.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.