Kadınlardan Erkeklere Empati Mektupları
Hemen hemen her gün sosyal paylaşım sitelerinde, gazetelerde ya da biz profesyonel psikologlar olarak terapi seanslarımızda kadınlara yönelik türlü taciz, istismar, şiddet haberleri okuyoruz, görüyoruz, gözlüyoruz. Bunlar bir yana, erkekler olarak sanki hayatımıza dair tüm sorunlarımızı çözmüşüz de sıra onlarınkilere gelmişçesine karşı cinsimizin sınırlarını müthiş bir kararlılıkla ve ustalıkla da zorlayıp hamilelik, kürtaj, çocuk sayısı, sezeryan doğum, kırmızı ruj rengi, minik etek boyu, erkeklerle kızların hangi merdivenlerde nasıl öpüşecekleri gibi konularda kararlar alıyoruz...
Her kadının heyatının bir döneminde ya da anlarında erkeklerden; baba, kardeş, yönetici, sevgili, eş, üniversitedeki "hoca" ya da "terapist" inden dolayı incindiği, kırıldığı, şiddete maruz kaldığı, reddedildiği ya da terk edildiği şüphesiz. Ve bunların hiç söze dökülemedikleri, baskılandıkları da çok açık. Kadınların erkeklere söyleyecekleri, söylemeyi isteyip de söyleyemedikleri, belki birkaç damla gözyaşına sığdırılmış, belki sessiz ama derin bir suskunlukla "vedalaşılmış", belki birkaç kadehle baş edilmeye çaılışılmış, ama öyle yada böyle; erkeklerin bilmesi gereken çok şey var içlerinde. Bu kitap işte tüm bu özelliklerle, bu çerçevede ortaya çıktı. Kitabımızda, şiddete maruz kalmasına rağmen hala sevdiği erkek tarafından terk edilen, aşık olduğu erkekçe incitici bir biçimde reddedilen, babası tarafından tacize yada eşinin tecavüzüne maruz kalan kadınların çok saf ve doğal bir biçimde anlaşılma kaygılarını, beklentilerini, empati arayışlarını göreceksiniz....
Ve "başarı öykülerine"; yani bu kadınların nasıl ayakta kalalabildiklerini, sorunlarıyla nasıl çıkabildiklerini....
- Açıklama
Hemen hemen her gün sosyal paylaşım sitelerinde, gazetelerde ya da biz profesyonel psikologlar olarak terapi seanslarımızda kadınlara yönelik türlü taciz, istismar, şiddet haberleri okuyoruz, görüyoruz, gözlüyoruz. Bunlar bir yana, erkekler olarak sanki hayatımıza dair tüm sorunlarımızı çözmüşüz de sıra onlarınkilere gelmişçesine karşı cinsimizin sınırlarını müthiş bir kararlılıkla ve ustalıkla da zorlayıp hamilelik, kürtaj, çocuk sayısı, sezeryan doğum, kırmızı ruj rengi, minik etek boyu, erkeklerle kızların hangi merdivenlerde nasıl öpüşecekleri gibi konularda kararlar alıyoruz...
Her kadının heyatının bir döneminde ya da anlarında erkeklerden; baba, kardeş, yönetici, sevgili, eş, üniversitedeki "hoca" ya da "terapist" inden dolayı incindiği, kırıldığı, şiddete maruz kaldığı, reddedildiği ya da terk edildiği şüphesiz. Ve bunların hiç söze dökülemedikleri, baskılandıkları da çok açık. Kadınların erkeklere söyleyecekleri, söylemeyi isteyip de söyleyemedikleri, belki birkaç damla gözyaşına sığdırılmış, belki sessiz ama derin bir suskunlukla "vedalaşılmış", belki birkaç kadehle baş edilmeye çaılışılmış, ama öyle yada böyle; erkeklerin bilmesi gereken çok şey var içlerinde. Bu kitap işte tüm bu özelliklerle, bu çerçevede ortaya çıktı. Kitabımızda, şiddete maruz kalmasına rağmen hala sevdiği erkek tarafından terk edilen, aşık olduğu erkekçe incitici bir biçimde reddedilen, babası tarafından tacize yada eşinin tecavüzüne maruz kalan kadınların çok saf ve doğal bir biçimde anlaşılma kaygılarını, beklentilerini, empati arayışlarını göreceksiniz....
Ve "başarı öykülerine"; yani bu kadınların nasıl ayakta kalalabildiklerini, sorunlarıyla nasıl çıkabildiklerini....
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.