"Zayıf ışık kayboldu, karanlık, düzlükleri ve vadileri kapladı ve şiddetli bir kar yağışı başladı; fırtınalar, ortalığı kasıp kavurarak dağların eteklerindeki karları düzlüklere doğru taşıyordu. Fırtınanın korkusundan ağaçlar titriyor ve toprak, onun karşısında darmadağın oluyordu. Rüzgarlar gündüz düşen kar taneleriyle gece yağan karları birbirine kattı, öyle ki tarlalar, tepeler ve geçitler, ölümün üzerine gizemli satırlar yazıp sonra sildiği beyaz bir sayfa haline geldi." Dünya ölçüsünde okunan Halil Cibran'ın bu hikayesi Arapça aslından çevirilerek Türkçede ilk kez yayınlanıyor. Kitabın başında ise yazarın geniş bir yaşamöyküsü yer alıyor.
- Açıklama
"Zayıf ışık kayboldu, karanlık, düzlükleri ve vadileri kapladı ve şiddetli bir kar yağışı başladı; fırtınalar, ortalığı kasıp kavurarak dağların eteklerindeki karları düzlüklere doğru taşıyordu. Fırtınanın korkusundan ağaçlar titriyor ve toprak, onun karşısında darmadağın oluyordu. Rüzgarlar gündüz düşen kar taneleriyle gece yağan karları birbirine kattı, öyle ki tarlalar, tepeler ve geçitler, ölümün üzerine gizemli satırlar yazıp sonra sildiği beyaz bir sayfa haline geldi." Dünya ölçüsünde okunan Halil Cibran'ın bu hikayesi Arapça aslından çevirilerek Türkçede ilk kez yayınlanıyor. Kitabın başında ise yazarın geniş bir yaşamöyküsü yer alıyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.