KaosQueer+ Queer Çalışmaları Dergisi Sayı : 4
Sınırlar, sınırlandırmalar, kuşatmalar, kapatılmalar, kamplar, kamplaşmalar, duvarlar, engeller, yasaklar, bölünmeler, karşıtlıklar, parçalanmalar, yıkımlar, ayrımcılıklar, dışlanmalar, ezilmeler, mevziler ve mevzi kayıpları... İçinde yaşadığımız dönemin siyasal ve sosyokültürel görünümünü belirleyen, ilişkileri, olayları, meseleleri anlama çabasının, anlamlı sözler söyleme yetisinin neredeyse bir sınıra ulaştığını saptadığımızda günü tanımlamak için elimizde yalnızca kelimeler kalmış gibi görünüyor. Siyasalın kapanma noktasına geldiği, kapatılmış ve tükenmişlik hissiyatı ile boğuştuğumuz bu günlerde anlamı, sözü, eylemi, tahayyülü, yaşama ve bir arada olma arzusunu/istencini yeniden kurmak ve pratiğe dökmek nasıl mümkün olabilir? Sınırları aşmak, duvarları, engelleri yıkmak, karşıtlıkları karşılaşmalara çevirmek, yasakları kaldırmak, ilişkilenmek, ilişki kurmak hangi biçimlerde olabilir? Hangi sınırlar gereklidir, hangi yasalar savunulmalı, hangi kimlikler korunmalı, hangi temeller, prensipler vazgeçilmez olmalıdır? Hangi kimlikler dönüşmeli, hangi sınırlar yeniden çizilmeli, hangi ihlallere direnilmeli, hangi zeminde buluşulmalı, hangi dili konuşmalı, ne şekilde uzlaşmalı ve bir arada olunmalıdır?
Kaosq+'ın bu sayısının temasını “sınır” olarak belirledik ve bedenin sınırlarından ülke sınırlarına, dilin sınırlarından disiplinlerin sınırlarına kafa yoranları, yorulanları veya yolculuğa çıkanları buluşturmak istedik. Dayatılan sınırlara şüphe ile bakanlar, duvarları ve sınırları aşmak isteyenler, yeni alanlar, mevzi ve menziller sunmak isteyenleri bu sayıya omuz verdi.
Disiplinlerin dayattığı sınırları göz ardı edip zamana, mekana, ekonomiye veya siyasete toplumsal cinsiyet, feminizm veya queer perspektifinden bakan, toplumsal cinsiyet veya queer çalışmalarının sınırlarını ortaya koyan, sorgulayan, yeniden kurgulayan tüm çalışmalar yer aldı yeni sayımızda.
Keyifli okumalar!
- Açıklama
Sınırlar, sınırlandırmalar, kuşatmalar, kapatılmalar, kamplar, kamplaşmalar, duvarlar, engeller, yasaklar, bölünmeler, karşıtlıklar, parçalanmalar, yıkımlar, ayrımcılıklar, dışlanmalar, ezilmeler, mevziler ve mevzi kayıpları... İçinde yaşadığımız dönemin siyasal ve sosyokültürel görünümünü belirleyen, ilişkileri, olayları, meseleleri anlama çabasının, anlamlı sözler söyleme yetisinin neredeyse bir sınıra ulaştığını saptadığımızda günü tanımlamak için elimizde yalnızca kelimeler kalmış gibi görünüyor. Siyasalın kapanma noktasına geldiği, kapatılmış ve tükenmişlik hissiyatı ile boğuştuğumuz bu günlerde anlamı, sözü, eylemi, tahayyülü, yaşama ve bir arada olma arzusunu/istencini yeniden kurmak ve pratiğe dökmek nasıl mümkün olabilir? Sınırları aşmak, duvarları, engelleri yıkmak, karşıtlıkları karşılaşmalara çevirmek, yasakları kaldırmak, ilişkilenmek, ilişki kurmak hangi biçimlerde olabilir? Hangi sınırlar gereklidir, hangi yasalar savunulmalı, hangi kimlikler korunmalı, hangi temeller, prensipler vazgeçilmez olmalıdır? Hangi kimlikler dönüşmeli, hangi sınırlar yeniden çizilmeli, hangi ihlallere direnilmeli, hangi zeminde buluşulmalı, hangi dili konuşmalı, ne şekilde uzlaşmalı ve bir arada olunmalıdır?
Kaosq+'ın bu sayısının temasını “sınır” olarak belirledik ve bedenin sınırlarından ülke sınırlarına, dilin sınırlarından disiplinlerin sınırlarına kafa yoranları, yorulanları veya yolculuğa çıkanları buluşturmak istedik. Dayatılan sınırlara şüphe ile bakanlar, duvarları ve sınırları aşmak isteyenler, yeni alanlar, mevzi ve menziller sunmak isteyenleri bu sayıya omuz verdi.
Disiplinlerin dayattığı sınırları göz ardı edip zamana, mekana, ekonomiye veya siyasete toplumsal cinsiyet, feminizm veya queer perspektifinden bakan, toplumsal cinsiyet veya queer çalışmalarının sınırlarını ortaya koyan, sorgulayan, yeniden kurgulayan tüm çalışmalar yer aldı yeni sayımızda.
Keyifli okumalar!
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.