%15
Tam Kayıtlı Haşiyeli Mülteka'l Ebhür ve Tercemesi (2 Cilt Takım) (Cilt
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
3990000045696
Boyut
22.00x24.00
Sayfa Sayısı
128
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-01
Çeviren
Hasan Ege
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

KaosQueer+ Queer Çalışmaları Dergisi Sayı : 8

25,00TL
21,25TL
%15
Satışta değil
3990000045696
702998
KaosQueer+ Queer Çalışmaları Dergisi Sayı : 8
KaosQueer+ Queer Çalışmaları Dergisi Sayı : 8
21.25

Kaos Q+'nın sekizinci sayısında edebiyatta bir tavır olarak queerin peşine düştük. Metnin kendisinde, yazarın kimliğinde, yazma ediminde, kanonik, anaakım edebi temsilin yıkımında ve (hetero)normla mücadelesinde hem eleştirel bir yöntem olarak hem de (hetero)normativite karşısındaki mevzi olarak queer, boy gösteriyor.

Özellikle Türkçe edebiyat çalışmalarında queer dendiğinde akla ilk gelen, metinde LGBTİ+ temsilinin olup olmaması. Halbuki metinde queer bir damar bulunması, oradaki heteroseksüellik ya da natranslık dışında kimlik ve deneyimlerin çeşitliliğinden kaynaklanmıyor. Sanılanın aksine, metnin yazarının gey, biseksüel veya trans olması ya da metnin LGBTİ+ kapsayıcı olması da o eseri doğrudan queer yapmıyor. Metinde, eleştiride veya yazma edimindeki queer arz-ı endam; sınırları belirlenmiş bir edebi temsile, kurmaca öğelerine, kurguya, türe ve yazma pratiğinin kendisine meydan okumakta, onun sınırlarını bulanıklaştırmakta, her inşanın ikili karşıtlıklarla oluşturulmasına ve kategorilerin bir diğerine tahakküm uygulamasına karşı çıkmakta, her türlü varlık, kimlik ve deneyim çeşitliğinin görmezden gelinerek bu bağlamlara içkin yaratım ve politikaların yekpare ve stereotipik biçimde alımlanagelmesini sorgulamakta yatıyor. Nitekim queer salt cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine ilişkin eleştirel bir teori veya eylemsellik olmadığından queerin izlerini her türlü disiplinde, yaratımda, kısacası her yerde takip etmek mümkün.

Queer, müdahale ve yöntem olarak bugün türlü kesişim alanlarıyla Türkiye'de sosyal bilimlerde ve sanatta kendine ses getirir bir yer yarattı. Umuyoruz ki queerin Türkçe edebiyata ilişkin disiplinlerarası çalışmalara ve eleştirel perspektiflere sirayeti de yaygınlaşır ve gerek bu dosyayla gerekse KaosQ+'nın tüm sayılarıyla bu iki mecrada türlü imkânlar yaratılır.

Bu sayıya Bilge Ulusman, Serdar Küçük, Süleyman Bölükbaş ve Şenol Topçu akademik çalışmalarıyla; Berfin Atlı, İdil Hafızoğlu, İpek Şahinler ve Yağız Ay yazılarıyla; Orhan Cem Çetin fotoğraflarıyla; Derya Bayraktaroğlu ve Nilbar Güreş söyleşileriyle; İpek Şahinler ve Sevcan Tiftik yüksek lisans tezlerinin tanıtımlarıyla katkı sundu. Ayrıca Murat Göç, Eve K. Sedgwick ve Stephen Barber'in metinlerini çevirdi.

  • Açıklama
    • Kaos Q+'nın sekizinci sayısında edebiyatta bir tavır olarak queerin peşine düştük. Metnin kendisinde, yazarın kimliğinde, yazma ediminde, kanonik, anaakım edebi temsilin yıkımında ve (hetero)normla mücadelesinde hem eleştirel bir yöntem olarak hem de (hetero)normativite karşısındaki mevzi olarak queer, boy gösteriyor.

      Özellikle Türkçe edebiyat çalışmalarında queer dendiğinde akla ilk gelen, metinde LGBTİ+ temsilinin olup olmaması. Halbuki metinde queer bir damar bulunması, oradaki heteroseksüellik ya da natranslık dışında kimlik ve deneyimlerin çeşitliliğinden kaynaklanmıyor. Sanılanın aksine, metnin yazarının gey, biseksüel veya trans olması ya da metnin LGBTİ+ kapsayıcı olması da o eseri doğrudan queer yapmıyor. Metinde, eleştiride veya yazma edimindeki queer arz-ı endam; sınırları belirlenmiş bir edebi temsile, kurmaca öğelerine, kurguya, türe ve yazma pratiğinin kendisine meydan okumakta, onun sınırlarını bulanıklaştırmakta, her inşanın ikili karşıtlıklarla oluşturulmasına ve kategorilerin bir diğerine tahakküm uygulamasına karşı çıkmakta, her türlü varlık, kimlik ve deneyim çeşitliğinin görmezden gelinerek bu bağlamlara içkin yaratım ve politikaların yekpare ve stereotipik biçimde alımlanagelmesini sorgulamakta yatıyor. Nitekim queer salt cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine ilişkin eleştirel bir teori veya eylemsellik olmadığından queerin izlerini her türlü disiplinde, yaratımda, kısacası her yerde takip etmek mümkün.

      Queer, müdahale ve yöntem olarak bugün türlü kesişim alanlarıyla Türkiye'de sosyal bilimlerde ve sanatta kendine ses getirir bir yer yarattı. Umuyoruz ki queerin Türkçe edebiyata ilişkin disiplinlerarası çalışmalara ve eleştirel perspektiflere sirayeti de yaygınlaşır ve gerek bu dosyayla gerekse KaosQ+'nın tüm sayılarıyla bu iki mecrada türlü imkânlar yaratılır.

      Bu sayıya Bilge Ulusman, Serdar Küçük, Süleyman Bölükbaş ve Şenol Topçu akademik çalışmalarıyla; Berfin Atlı, İdil Hafızoğlu, İpek Şahinler ve Yağız Ay yazılarıyla; Orhan Cem Çetin fotoğraflarıyla; Derya Bayraktaroğlu ve Nilbar Güreş söyleşileriyle; İpek Şahinler ve Sevcan Tiftik yüksek lisans tezlerinin tanıtımlarıyla katkı sundu. Ayrıca Murat Göç, Eve K. Sedgwick ve Stephen Barber'in metinlerini çevirdi.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat